bugün

önce samanyolu galaksisi'ni düşününce başlayan moral bozukluğu. sonra bütün uzay.. ulan samanyolu'nun fotoğraflarına bakıyorum. şu tırnak kadar bile yeri yok dünyanın. daha bu samanyolu'nun ilk kolu mu ne. çok yalnızız, çok küçüğüz.. hala amaçsızca yiyoruz birbirimizi.
(bkz: tek derdin bu olsun)
(bkz: cnm yha)
(bkz: takma la bu kadar)
bilmemenin verdiği acı.
uzayı düşününce ilk armageddon filmi gelir bir gök tası gelsede kahraman olsak.
iddaya girerim kimsenin morali benimki kadar bozulmuyordur çünkü küçüklüğümden beri Astronot olup yeni yeni gezegenler keşfedeceğimi hayal ederdim bu gün geldiğim noktada bu hayalden çok uzak olmam her gökyüzüne bakışımda, her stargate dizisini izleyişimde, her uzay konulu film izleyişimde içimi burkar, boynum bükük izlerim.*
Evren inanılmaz bir yer* kim bilir ne akıl almaz yerler vardır keşfedilmeyi bekleyen.
(bkz: bak yine aklıma geldi)
terete belgesel kanalı'nda yayınlanan gökkubbemizde gezintiler adlı belgesel ile tuz biber ekilen moral bozukluğu.
(bkz: ağlama melis)