bugün

Lisede dersteyiz. Kolumu sıraya koyup elimi yüzüme koydum uyumamak için. Birazda dalgınım. Dirseğim kayınca kafam sıraya çarptı. Rezil omamak için kafamı hemen kaldırmama rağmen herkes görmüş ve bayağı gülmüştü.
Bizim okul 1985 yılında kurulmuş. Taa o zamandan kalma haritalar vardı, ilk kurulduğunda meb vermiş. Bizde bi fiziki harita vardı coğrafya derslerini ondan işlerdik. Parşömen kağıdı gibiydi hatta Harita o kadar eskiydi ki haritada sovyetler birliği ve yugoslavya vardı...
lise yıllarında unutuyordum ama şuan unuttum ben bunları demekki unutulurmuş.
okula bonba ihbarı yapmıştık. biz okula gittiğimiz de tahliye bitmişti bile. çocuk sesini anlamayan polislere de aşk olsun. bizi kırmak istemediler herhalde.
kimya dersinde hocanın tahtaya bir şeyler yazdığı sırada arkadaşın ağzında ıslattığı kağıdı hocanın tahtada yazacağı yerin koşu yoluna doğru fırlatması. kağıdın löp diye tahtaya yapışması. hocanın usulca arkasına dönüp "kim yaptı bunu?" diye soruşundan sonra kimseden ses çıkmaması. tüm sınıfın disipline gitmesi. savunmayı çoğu kişinin "hocam ekmek kuran çarpsın bişşşi görmedim valla" şeklinde yazması.
Uzun eşek oynayınca tek mi çift mi diye sorarlarken bildiğim halde hee tekti diye beni kandırıp tekrar eşek yaparlardı. Ah ulen be.
okulun daha ilk günü ve o gün polislerin okulu basması. aşırı zevkli olan olay.
Biraz sıra dışı olacak ama bizim lisede alkollü içecek tanıma ve sunum dersimiz vardı. Neyse işte. Bir gün arkadaşlarla dolaptaki tüm numuneleri gizlice almıştık. Yerini viski = elma suyu, şarap = vişne suyu, votka = kolonya şeklinde değiştirmiştik.

Sonu çok iyi bitmedi ama eğlendik. Ben uygulama otelinin tüm ağır işlerini 1 yıl boyunca yaptım ama değdi hehehe.
Başı beladan kurtulmayan bir manyak arkadaşım vardı o zamanlar. Abisine deli gibi aşıktım ve belki sırf bu yüzden kızla takılıyordum. Abisi de serserinin tekiydi sanırım ama işte gençlik. Okulun kuytu köşelerinde sigara içer ve saçma sapan olaylara karışırdık. Allahtan taşındılarda notları yükselttim.
Okuduğum okulun Avm de halka açık edebiyat sergisi vardı ben de o sıralar necip fazıl takılıyorum içimdeki K.maraşlıyı ortaya çıkarmış dolanıyorum Sakarya türküsünü ezberlemiştim etkinliğin başlangıcında gururla okudum alkış falan gayet güzel ben biraz böbürlendim tabii sonra standın başına geçtim çok geçmeden okulun en güzel iki kızı geldi benim standa birinin adı Yasemin benim de pek aram yok onlarla o zamanlar işte kızlar sıkıştırdı şiir oku bize diye ben de gençlik utana bezene okudum şiiri ama bunlara da hafiften gıcık oldum zorladılar diye hınzırlık olucak ya o an aklıma bunlara bi işgüzarlık yapmak geldi elimde iki tane görevli yaka kartı vardı kızlara " gidin bu kartları yukarı kattaki X lokantasına gösterin bedava köfte veriyolar biz yedik gayet hoştu " falan nasıl övüyorum köfteyi bu kızlarda iyi bi gaza geldi aldılar kartları çıktılar yukarı lokantaya gidip sormuşlar adamlar da gülmüş bunlara dalga falan geçmiş kızlar aşağı geldi kıpkırmızı ben kahkaha atıyorum ama nasıl mutluyum.

işte Yasemin in tarihi taa oralara dayanır. Vurgunum dayıoğlu.
uzun eşekte 6.ya uçulan, geyik yapıcam derken hocalara yakalanılan anlardır.

bir keresinde kullanmamız yasak olan öğretmenler tuvaletinde giyiniyorduk. bizim dışımızda herkes sınav oluyordu. arkadaş da kabine girmişti muziplik yapıcak zazur zuzur osuruyor. sonra tarih hocası bastı orayı. arkadaş farketmedi tabi osurmaya devam etti. ben azarı yedim. uzaklaşınca hayvanlar gibi gülmüştüm.

güzel ve ya sevilen kızın önünde rezil olunan anlardır ayrıca. ah be.
En unutulmaz arkadaşlarım
Efe(zenci)
Burak(Şaban)
Coşkun
ibo
Osman
Yahya
Vb bissuru arkadaşım vardı lisede. 4 sene boyunca arkada oturdum. Ne taşak muhabbetleri döndü anlatamam.
bi tane vardıda unuttum şimdi.
(bkz: biz orospu çocuğuyduk)
okulun ilk günü müdür açılış konuşmasını yaparken: "sevgili çocuklarım, yepyeni bir yıl, yeni güzellikler ve başarılar. bla bla bla...son olarak sözlerimi bitirirken şunu söylemek istiyorum ki eğer bir kere daha karşı binadaki ofislerin camını top fırlatıp kırarsanız camcı camları takarken ben de size takarım köpekler! iyi bir eğitim öğretim yılı diliyorum, herkes sınıflara."
Sınıfın güzel kızının çıkma teklif etmesi ama benle dalga geçiyor diye düşündüğüm için (bu kız bana bakmaz lan) kıza Hayır dedim sonra anladım ki kız ciddiymiş.

(bkz: unutulmayan salaklıklar)
Kopya da yakalanmak ve sonrasında hocaya bunlar benim değil diye yalvarmak.
Zor.
bir hocamız vardı, sınav gruplarını a-b yerine g-ğ diye yazardı.
manyağın tekiydi zaten, muhtemelen şu an tıkamışlardır bir odaya murat kekilli misali "seni çılgııın" diyordur.

neyse...

bir gün gittik sorduk, hocacım sebebi ne ki a-b yerine g-ğ tercih ediyorsunuz.
yapıştırdı cevabı.. gülsem mi ağlasam mı bilemedim.

- öğrenciler sınavdan sonra gelip bazen soru soruyor. ben de "sen nesin" diyorum. a'yım, b'yim demeleri hoşuma gitmiyor. onun yerine g'yim ya da yumuşak g'yim demeleri daha hoşuma gidiyor eğleniyorum.

biz tabii o an şok. o an iptal. adam bize geyim, yumuşak geyim dedirtmekten hoşlanıyormuş.
18'den küçük halimizle ve lise kıyafeti, hırkası, arması üzerimizde bir şekilde okuldan kaçıp kahveye gitmemiz ve okeye oturmamız. buraya kadar her şey normal de keşke içeri polis girmeyeydi.