bugün

evvela bu umumi tuvaletlerle ilgili başıma gelmiş enteresan bir olayı anlatmak isterim. sene geçen sene. mahfel'de oturmuş çayımı vs. içitikten sonra ansızın fırlıyorum yerimden. bu güzel günde oturmamam gerektiğine karar verip masada benimle birlikte oturan arkadaşı çekiştiriyorum hadi bakalım kalk!! gezelim diyorum. kalkıyoruz. bursa yine oldukça güzel. günlerden cumartesi. gün akşamüstü. hani gölgeler devrilmeye başlar ya!! ha öyle bir kıvamda. insanlar cıvıl cıvıl. neyse heykele doğru ilerliyoruz. tam a.v.p. tiyatrosuna gelmişken içerde fırtınalar kopuyor. evet konum çok iyi. bir yığın umumi tuvalet var etrafımda hatta tercih bile yapılıyor. o civarda en sağlamı, hemen ulucami yanında havuzlu parkın altına inşaa edilmiş şehrin yapısına saygılı bir mimari yapıya sahip olan diyorum ve oraya doğru yöneliyoruz. arkadaşımı bir banka oturtuyorum. yer güzel sen burda takıl deyip, bahse konu tuvalete atıyorum kendimi. içeri geciyorum solda bayanlar sağda erkekler tuvaleti. eskiden tam tersineydi sonra bir ara tadilatını falan yıptılar ne olduysa yerleri değiştirdiler. içeride duran abiyle inceden bir bakışıyoruz. derken kendimi içeri atıyorum. fakat içeriden bir ses gelmekte. belliki telefon görüşmesi yapıyor. fakat bu bir bayan sesi. o an bütün bünyem alarmlarını kesiyor. beyin mideye emir gönderiyor. bi sakin ol falan!! bu durum garibime gidiyor ve çıkış kapısına yönelip yazıları, simgeleri kontrol ediyorum. yok a.koyayım şapkalı sigara içen amca(?) benim girdiğim bölümün hemen yanında. evet burası doğru diyorumda içeriden gelen seste neyin nesi!! yine müessese sahibiyle göz göze giliyoruz. ne bakıyorsun lan mal girsene içeri der gibi bir bakış atıyor. bu bakışı anlamış gibi birden bağırsak sistemi ulvi görevini yerine getirip hadi hadi diyor... içeri geçiyorum. neyse klasik şeyler. fakat karşı çaprazımda içerdeki abla hala konuşmaya devam ediyor. epey bir dertleşiyor. sonra sifonu çekip gidiyor. kadına bak ya ne rahat diyorum kendi kendime. yanlış yere girdiğinin farkında değil herhalde. ama doğru yere girmesi bile kendisine wc gibi bir yerde böyle rahat rahat konuşma ayrıcalığını tanımıyor deyip sallıyorum. sonra boşver türkiye burası deyip, işimi bitirip çıkıyorum.

şimdi gelelim o sıvı sabuna. %70 magenta tonuyla duran o malum sabun. abi çeşit çeşit şehirlere gittim. nerde bir umumi tuvalete gitsem, hep bu tonda hep bu kıvamdaydı bahse konu sabunumuz. (a.v.m.'lerdeyse bunu beyazı vardır, sperm gibi) ve çoğunlukla içinde durduğu o pompalı alette çalışmıyordu. bastırıyorsun böyle eline gelecek gibi sonra gelmiyor. bastırıyorsun, sağa sola çeviriyorsun yok!! bu sabunun kaderi bu olsa gerek garanti için oraya konulan bir kalıp sabun hemen göze çarpıyor. işte bundan nefret ediyorum. onunla bakışmak al beni başka şansın yok deyişi beni sinir ediyor, fakat işte almak zorundayım. insanın çaresiz kaldığı ender anlardan birtanesidir o sabuna muhtaç kalmak. sıvı sabunumuz ise kendi halinde öylece duruyor. bu sabun kim tarafından üretilir, yurdun dört bir yanına nasıl ulaştırılır bilmiyorum fakat varlığı ve yokluğuyla hep karşımızda durmaktadır işte.
umumi tuvaletlerde bulunan kalıp sabunlardan daha masum olan sabundur. görünce sıvıyı ohh bi rahatlık kaplar içinizi rahat rahat hacetinizi yaparsınız.
kabustur. alerji olunasıdır. yanında kendi sabunumu taşıma sebebidir. şiddetle kaçınınız.
her daim tereddütle yaklaştığım sıvı sabundur.
çok büyük bir ihtimalle sulandırılmıştır.
eskiden kullanılan el sabunlarından çok daha hijyeniktir ancak kimyasal açıdan ne derece sağlıklı olduğu şüphe konusudur.
genelde evdeki bulaşık deterjanından beter olan, temizlediğine dair şüphelerim olan sabundur.
durulanması zor bir sabundur ve yeterli durulanma gerçekleşmediğinden zararlı kimyasallara maruz bırakır.
kapağı üstten açılır elle alınır daha sonra içine tükürüp kapatılır.

edit:tükürenler henüz ilkokul öğrencileri ne kadar uyarsak da yapan illa ki oluyor.
hiç kullanmadım çok tepki alma durumu gibi dursada napim dünya insanı pis. kapağı üstten açıp içine tükürüp karıştırıp kapatıyolar. ~~doğurmamış sıçmış.
harbi içine tüküren var mı? diye meraklandırmıştır beni. bu kadar orospu çocuğu olanlar var mıdır? oraya tükürmek bir insana ne kazandırabilir ki? onu yapanın anasının amını tükürmeden sikmek gerekir efenim. bu ülkede altı üstü bir sabuna bile tükürüp iğrençlik yapan bu amın evlatlarını gördükte insan, sikeyim böyle hayatı diyor. bu kadar mı rezil bir insanlık olur.