bugün

(bkz: Ulusalcılık)
ekonomisi üretime ve ihracata bağlı ülkelerde küresel piyasalara açılmak için içi boşaltılan ve gün geçtikçe önemini yitiren ideoloji.

olaya karşı taraftan bakılacak olursa: ekonomisi hammaddeye ve ithalata dayalı ülkelerde ise her fırsatta gündeme getirilen ve çatışmaların temeli olan ideoloji.

bu iki tanımdan hareketle önce abd, rusya vs. devletlerin küresel politikalarını düşünün. sonra da suriye, türkiye, afrika devletleri'ndeki etnik çatışmaları düşünün.

şu anki çatışma ortamının nedeni burada saklı.
milli, dil, tarih ve kültürel bağlardan dolayı ulusal bir topluluk oluşturma bilinci. Kendi ulusuna bağlılığının uluslararası ilkelere bağlılıktan ya da bireysel çıkarlardan daha önemli olduğunu ileri süren görüş.
pilli tavşan ın bir gazeteci ile yaptığı röportajda zikretmesi sayesinde moda olan söz öbeği.
anlamı direk milliyetçilik iken pilli tavşan niye özellikle ulusçuluk diyor merak konusu.
yiyorsa söyle adını koy ve halkın tepkisini gör bakalım. o vakit görelim kuyruklarına körü körüne takılanlar da neyin ne olduğunu görsün.
aynen kürt açılımı meselesine benziyor.
sırasını anımsamamakla beraber kardeşlik açılımı iken sonra demokratik açılım oldu sonra zıkkımın kökü oldu ama asla tanımı yapılmadı ve içi doldurulmadı.

işiniz gücünüz dalavere ketenpere..
milliyetçilik olarak da söylenir. burjuva demokratik devletin bir zorunluluğudur ve feodalizmin tasfiyesinde olumlu bir aşamadır.
Ulus,bir toplumun aşamasıdır. insanların oluşturduğu tolum, ulus olma özelliklerini kazanıncaya kadar, birçok aşamalardan geçmiştir. Ulus toplumun en son ulaştığı aşamadır.

Ulus; geçmişte bir arada yaşamış , şimdi bir arada yaşayan, gelecekte de birarada yaşama inancında, istek ve kesin kararında olan, aynı yurda ve o yurdun maddi ve manevi değerlerine sahip çıkan, aralarında dil, kültür ve duygu birliği olan insanların oluşturduğu toplumdur.

Ulusun günümüzde yaşayan bölümüne halk denir. Bir ulus içinde bir tek halk vardır.

"Ulus ve ülkenin yararları gerektiği taktirde insanlığı oluşturan uluslardan herbiri ile uygarlık gereği olan dostluk ve siyaset ilişkilerini büyük bir duyarlılıkla takdir ederim. Ancak benim ulusumu esir etmek isteyen herhangi bir ulusun da bu isteğinden vazgeçinceye kadar amansız düşmanıyım."

Atatürk