bugün

en fazla haftada bir bombok bir olay yaşayan vatanım.

ve evet, herkes olayı konuşur, tartışır, tavrını belirler v.s.

ama asıl sorun, olayların delikanlı gibi irdelenmemesi.

o yüzden olaylar bir daha olur, konuşulur, unutulur, bir daha olur, konuşulur, unutulur. bir daha ve bir daha.

adnan menderes'in idamından, van depremine kadar kimse "neden ulan" demedi.

bu yüzden ölüyoruz sürekli bir yerlerde.

kartondan arabaların içinde, siperde, meydanlarda...

tutuklanıyoruz, yaftalanıyoruz, ilan ediliyoruz ve sonu gelmiyor bunun.

gelmeyecek de.

hepimiz de adam gibi mutlu değiliz en güzel günümüzde bile.

eksik, yarım ve yalnız vatanım türkiye.
bir yanı doğu, bir yanı batı . bir yanı avrupa, bir yanı asya. bir yanı fakir, bir yanı zengin. bir yanı okumuş, bir yanı cahil. kısacası zıtlıklar memleketi ..
güçlü olduğu sanılan rezilliğe son sürat giden ülke. dini bayramı için kendi ürettiği değil dışardan aldığı hayvanları kesmiştir. kendi hayvan üretimi bile durdurmuş ülkedir. bundan 15 yıl önce dış ülkelere kendi hayvanlarını yollayabilicek güçte idi.
içinde akıl erdilemeyecek kadar cahil sayısının bulunduğu,
kendi içinde düşman yetiştiren,
avrupaya ve avrupai şeylere özenen,
kendi benliğinden kopma aşamasına gelmiş,
müziklerinin kendini tekrar ettiği ve şarkı sözlerinin saçmalığın sınırlarını zorladığı,
televizyon programlarının rezil denebilecek kadar düşük kalitede olduğu

ülke...

türk olmaktan gurur duyulacak belki de tek varlığın mustafa kemal atatürk olduğu yer...

ve tüm dünya atatürk'ün yüceliğini kabul etmişken (savaşılan ülkeler de dahil) bünyesinde onun karşıtlarını yetiştiren yer...
hakikaten kurtarılması isabet olmuş ülkedir. doğu cephelerinde ayaklarına kangren giren çocukları düşünüyorum, bir de dönüp ülkeme bakıyorum, ve evet budur.

futbol ve ülke. ülke sağ olmalı, futbolcular adam gibi oynamalı aga !
"suriye, ermenistan, iran, israil, almanya, fransa ve abd teröristlere destek veriyor" diye yaygara çıkarılan, teröristlerin havaalanına gitmek için milletvekili makam araçlarını kullanabildiği ilginç ülke.
3 kıt'a yı birbirine bağlayan köprü (bkz: cennet vatan türkiye)
asya ve avrupa kıtalarını birbirine bağlayan bir ülke.
son zamanlarda vatandaşlarını sınıflandıran bir devlet yapısına sahip olan ülke.

"kürtsen veya dirseğin kürde değmişse KCK, türksen ve devlete muhalifsen ergenekon, tapıyorsan vatandaş".
internetin son yıllarda gelişmiş olduğu bir ülke olmasına rağmen hızlı bir atak yaparak avrupa şampiyonu olacak kadar ilerlemiştir. ABD merkezli comScore'un yaptığı araştırmaya göre Ziyaret edilen sayfa sayısında 3 bin 807 ile Türkiye ilk sırada yer alarak avrupa şampiyonu olmuştur.
mustafa kemal atatürk'ün temellerini atıp sağlamlaştırdıktan sonra türk gençliğine ve türk milletine emanet ettiği yurttur. ona göre "bu yurt, cocuklarımız ve gelecek nesillerimiz için cennet yapılmaya değer, en çok değer bir yurttur".
kendini ifade etmenin suç olduğu ülke,
tahammülsüzlüklerin ülkesi,
siyasetçilerin kendi çıkarları için siyaset yapılan ülke,
nefretlerin kinlerin her geçen gün çoğaldığı ülke.
şu anda gelecek için hiç iyi şeyler vaat etmeyen bir ülkedir. çocuklarımı bu ülkede yetiştirmek istemiyorum.
"dersim alevilerinden devlet adına özür diliyorum" diyen bir sünni başbakana, cenaze namazında saf tutan alevi bir muhalefet liderine sahip ilginç, güzel ve değişik bir ülke. macera dolu.
kendi iç çekişmeleri ve zırvalarından dolayı siyasetçilerin tam 60 yıldır deneme tahtası yaparak kısmen bedavaya, kısmen de ücretli olarak oy toplayıp iktidar olduğu, insanının refahını zerre düşünmeyenlerin ve okyanus ötesi şerefsizlerin karakolu yapıldığı güzelim ülke, memleketim. gerçekten üzülüyorum!
bakın gündem nasıl değiştiriliyor, muhalif insanlar nasıl sindiriliyor ve hatta iktidarın gücü ile neler çevriliyor. iyi bakın!
ne güzel söylemiş mohandas gandhi: "iktidardan uzak durun, iktidar insanı kokuşturur!" buradan almak istediğini her insan alır, siyasetçi olmasına bile gerek yok! iktidarı ele geçirmek için bir ülke ve insanı bu kadar güzel kullanılır ve alet edilir, ayrıştırılır kendi içinde. pis hesaplarınızla beraber defolun gidin lan hepiniz!
uyumayın tekrar tekrar bakın!
her ülke/devlet kendi içinde yanlışlar yapmıştır almanya bile adolf hitler denilen adamın zekatını veriyor halen daha ama bir alman'a sorun bakalım hitler hakkında neler düşünüyor diye? muhtemelen 100 kişiden 98'i adını anmak bile istemez ama herhangi bir konuşma içine de girmezler. tekrar tekrar gündem olmaz, yapılmaz. devletin mekanizması içinde hapsedilmiştir çünkü!
o devletin içinde hesabı kapatılmış bir konudur ve halkına da o şekilde sirayet etmiştir. sen hiç hitler için özür dileyen bir başbakan gördün mü almanya'da!
allah topundan/tüm mevcut siyasetçilerden en kısa zamanda kurtulmamızı nasip etsin bu bize!
mahkemeninde onadığı üzere, topraklarında kendi rızasıyla 26 erkekle birlikte olmuş,13 yaşında bir kız çocuğu (bkz: n ç)yaşayan ülke.

bu arada ülkeyi yöneten partinin adındaki "adalet" kelimesinin varlığını önemle hatırlatırım.
n.ç. kararı ile yüzleri kızarmış milyonların ülkesi.

akp kapatma davasında yüce olan yargı nç ile akp mahkemesi olmuştur bazı zırzopların gözünde. ama gerçek her zaman karşımızda. yargımız halen çürümüş zihniyetin tekelinde.
''mısır piramitleri türkiye'den çalınmış, bunları önlemek için ne yapılabilir''
sorusuna, ''sınır güvenliği arttırılmalı'' diyen, seçmenler tarafından seçilmiş bir hükümetle yönetilen ülkedir.
devletinin ihanetinde, halkının cehaletinde yerlere paspas edilmiş güzeller güzeli 780.576 km2 toprak parçasının adı.
türkiye. adalet ve haksızlığın imal edildiği dev bir atölye.
türkiye, adaletsizliğin ve haksızlığın imal edildiği dev bir atölye.
biz türkler, içine herkesi katıyorum. ki bunu demekte ne saçma ama bu hale getirdiler.
bizler vicdanı olan bir milletiz.
ve aklıma geldi, yıl ikibin üç yüz vs.
arapların vs petrolü bitmiş. tüm islam alemi, aç.
ilk yardıma işte biz koşarız ya.
o araplar falan hiçbir şey üretmiyor. markaları yok.
insan beyaz eşya bile üretmez mi ya. aha yunanistan da böyle ya.

işte o ülkelerin petrolü biter ve yine biz bakarız onlara ya.
ülke için çok çok önemli anlarda bile, Bir Deli Kuyuya Taş Atar, Kırk Akıllı Çıkarmak için uğraşır durur ve gündem her zaman ki gibi değişir. kimse de ne oldugunun farkına varmaz, varamaz..
13 yıl aradan sonra eğitimdeki katsayısının kaldırabilen nacizane ülkemizdir.
jose ortega y gasset , de l'amour adlı eserinde bizdeki "bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim." lafına benzer ama ondan farklı bir yönde açılım yaparak, "bana sevdiğini söyle sana kim olduğunu söyleyeyim." demeye getiriyor lafı. hem bu durumu, hem de sosyolojiden bildiğimiz "insanlar gibi toplumların da psikolojisi vardır." doğrusunu hesaba katarak, belki de toplumların ortak sevdiği isimler üzerinden bu toplumların karakter tahlilini yapabiliriz. aşağıdaki linkte türkiye'nin son on yılda en çok kazanan tv yüzleri var:

http://www.gazetea24.com/...im/1_mehmet_ali_erbil.htm

ilk sıraları mehmet ali erbil, seda sayan almış. sonra acun ılıcalı vs. en çarpıcısı da beyazıt öztürk okan bayülgen'den 3 kat daha fazla kazanmış... bu linkin ve para kazanmanın da ötesinde medyada en çok konuşulan isimlerin başında nihat doğan geliyor farkındasınız.

işte türkiye'mizin durumu bu. biraz mehmet ali erbil, biraz seda sayan, sonra nihat doğan falan... ne mutlu türküm diyene mi? bu tabloya bakarak, bence artık "ne mutlu türküm demeyene!"