bugün

yoktur. köpek gibi vergiyi ben alsam ben de büyürüm. hele ki arabalardan alınan vergiye değinmiyorum bile.
türkiyeyi satmakla elde edilen başarı(sızlık).
neyi var neyi yoksa araplara fransızlara peşkeş çekildiği için başarılı olmuştur.
lan insan atatürk hatırası diye paşabahçeyi satmaz bari.
darbe peşinde koşan banka hortumcusu laikçilerin tüm gücünü kaybetmesi.
başarısını halka dayandırdığı vergilerden alıyor sanırım. hiç bir fabrika olmadan ve %70 dışa bağımlı olarak yaşamamıza rağmen yıllık geliri 280 milyar dolar olan bir ülkenin ekonomisinin nasıl olduğunu bilmek için alim olmaya gerek yok. dünyanın bütün ilklerini halkına geçir sonra de ki ' türkiye hem iç hem dış ekonomide olumlu sonuçloar alıyor' yalanını siksinler.
birilerinin içine kaçacak ekonomik başarıların nedenleridir.

sahibini bağıran başlığın göstergesi olan ifadedir.

ispanya ve yunanistan örneklerinde görülen ekonomik başarıyla aynı nedenlerdir.

not: izlanda da devrim oldu haberiniz var mı?
yazarın hala rüya da olmasıdır.
ben mühendis olarak iş bulmakta zorlanmaz isem ekonomi iyidir diye bakarm bu olaya. iyi gibi gözüküyor, geriye kalam tek şey.
Türkiye'nin ekonomi alanında son yıllarda gösterdiği ilerleme yadsınamaz. Bu ilerlemenin temeline inildiğinde dünyanın teknolojik olarak gösterdiği gelişmeler görülür. Açıklamak gerekirse; Türkiye, kurulduğu günden beri gerek jeopolitik bağlamda gerek yer altı ve yer üstü kaynakları açısından gerekse tarihi ve turistik değerleriyle dünyanın önemli merkezlerinden biriydi lakin bunu pazarlamayı, başkalarına anlatmayı bilmiyordu. Milenyum çağının başlaması(2000'li yıllar)yla iletişim şaşırtıcı düzeyde gelişti.Artık tüm dünya Türkiye'nin sahip olduklarından haberdardı. Bu gelişme ise hem turizmi hem de yabancı yatırımları tetikledi. BRIC(Brezilia, Russia, India, China) diye anılan ülkelerle ciddi yatırımlara imza attık. Günümüze yaklaştıkça Türkiye artık enerji taşınması projelerinde koridor göreviyle kilit nokta olmaya başlayarak kitaplarda yazan Doğu-Batı arası köprü görevini somut anlamda ifa etmeye başladı. Başka önemli bir faktörse siyasi açıdan gösterilen iktidardır. Sevilir sevilmez, beğenilir beğenilmez bunu tartışmak niyetinde değilim ancak bir ülkede yaşanılan siyasi sürerlilik o ülkenin ekonomisini de olumlu etkiler. Turizmi geliştirmek adınaysa Avrupa'yla yarışacak kalitede oteller yapıldı. Son günlerde ise savunma sanayimize ciddi yatırımlar yapılarak ciddi meblağlar yerli sermayeye döndürüldü.Zira savaşta kullanılan uçaklar, tanklar, füzeler Türkiye için çok yüksek fiyatlara ithal edilmekteydi.
Başta da söylediğim gibi gösterdiğimiz gelişme, yaşanılan değişim göz dolduruyor.
Gel gelelim 2012 yılı hesaplarına göre cari açık geçmiş senelere göre azalmış olsa da yine de büyük. Tasarruf oranımızın %12'ye gerilemesi kendi adımıza üzücü.Hele ki tasarruf oranı %53 olan ülkelerin varlığından haberdar isek büyük ülke olma yolunda atmak zorunda olduğumuz çok adım olduğunu söyleyebilirim.
deprem vergisi
katma değer vergisi,
özel iletişim vergisi,
motorlu taşıt vergisi...

kısaca "sorma ver vergileri" ile güçlenen ekonominin yeri nedense halen hakettiği yerde olmadığı düşüncesindeyim. bir numaralı ekonominin bizde olması gerekirdi halbuki.
eskiden entel çalışkan masa başında oturup kitap okuyan iş yapmayan, üretmeyen ama içinde hep zeki çalışkan milletçi, devletçi, atatürkçü (sözde hep bunlar) icraatçi olmayan kısaca memur ve devlet kadrolaşmasından arınmış olmak.

ama yetmez tabi daha fazlası gerekiyor. teknoloji alanında gelişmemiz gerek. ayrıca insan gücünü çok daha fazla artırmamız gerek.
yanlış önermedir. türkiye ekonomisi ithal ikameci yani az gelişmiş ülkelerin uyguladığı ekonomidir halen. fakat emperyalistlerin türkiye üzerinde yeni bir uydu devlet yaratma projesi olduğundan dış ticarette türkiye'ye imtiyazlar tanımalarından dolayı ayakta kalabiliyor bu ekonomi. dolayısıyla bağımlı ve emperyalist yontması bir ekonomidir.
sürekli üstü açık yatmaktır.
dünya'nın en pahalı benzinini kullanmasındandır.
anadolu insanının mazlumluğundan, zulüm karşısında sessiz kalmasının iyi kullanılmasından ötürüdür. Yeri geldiğinde ülke kurabilecek, ülkeler bertaraf edebilecek bu halkın elini kaldırdığı günlerin olduğu da "büyüklere" hatırlatılmalıdır.
(bkz: rosava)
kamu harcamalarındaki düzen, ihracat artışı ve türk halkının her durumda yaptığı ekonomik fedakarlığı.
ülkeye tam kriz uğramaya niyet edecekken rte'yi görüp teğet geçmesidir.
üretmeden vergilerle günü kurtarmaktır.eskiye nazaran daha iyi bir ekonomi olsada kalıcı bir ekonomi değildir.
(bkz: soru neydi)
islamiyet ile bağdaşmayan zalimane bir vergi sistemi olması.
imf' den ayrilmasi. ve muhteşem bir stratejik konuma sahip anadolu topraklarinda olmasindan dir.
yok öyle bir başarı dedirten olaydır.
Türkiyede başarılı ekonomi diye bir sey söz konusu olamaz.
Türkiyenin giderek liberalolmasının bir sonucudur.
Çok sevdiğim bir büyüğümün bir lafı vardır. '' bu ülkede cumhurbaşkanının bile koltuğunu özelleştiriceksin . ''