bugün

fazlasi gereksiz buluyorum ibadetini evde de yapabilirsin ama muftulere imamlarada para lazim bu gidisle her yer camii olacak zaten imam hatiplere bakilirsa.
inanılmaz derece de ses kirliliği ve görüntü kirliğine sebep olmaktadır.

1 mahalleye 5 cami düştüğünü varsayarsak

Türkiye’de kaç okul var?
67 bin
Kaç hastane var?
1220
Kaç sağlık ocağı var:
6 bin 300
Peki kaç cami var?
85 bin
zamanında cehape zihniyeti ülkede camii bırakmamıştı. olanlarıda ya yıkmışlar yada farklı amaçlarda kullanmışlardı. tarih bunu belgeliyor, kimse buna yalan diyemez.

ama gel gör ki cehape zihniyet camii düşmanlığına rağmen ülkeye ne bir okul ne bir hastane nede sağlık ocağı da yapmadı.

ak parti döneminde yapılan okul hastane sağlık ocağı sayısı iktidara gelmeden evvel ki 80 yıla eşit belki daha fazladır.

camilerin yapımı devletin kasasından çıkmaz bunu vatandaşlar karşılar devlet sadece oraya görevli gönderir.

siz neyin ne olduğunu biliyorsunuzda dilinizin altındaki baklayı bir çıkarın bakalım.
bir tapınak ülkesi olarak türkiye. her yer tapınak.

ne işe yarar bu tapınaklar? insanları uyuşturmaya yarar. diyanetin görevlendirdiği imam, insanlara, islam'ı, allah'ın ayetlerini, fakiri, miskini nasıl doyuracağını, nasıl koruyacağını anlatmaz. zalim'e nasıl baş kaldırılacağını anlatmaz, sömürü düzenine dair en küçük bir kelime etmez. ne anlatır? hikaye anlatır. tapınakta kimse kimse ile konuşmaz, hatta yüzüne bile bakmaz.

tüm vakitlerde tapınaklara toplanan yobazlar, akıllarınca ibadet ettiklerini sanıyorlar.
sürü halinde tapınaklara dolan yobazlar, tapınak da diyanetin (devletin) öğretilerini, hikayelerini dinledikten sonra, yahudilerin tesbihini çekip, huşu içinde cami'den çıkıp, insanların emeğini sömürmeye, hakkını yemeye devam ediyor.

amacından "saptırılmış" kabe'yi ziyaret eden yobaz cenahlar ise, üzerine 120 kilo altın işlenmiş kabe örtüsünün etrafında dönüp, yine kabe etrafında dilenen, elleri kolları çolak, fakirleri, miskinleri görmezden gelirler.
garip bi sekılde varlıgına inandığım hastalık. allahın unuttugu kaynarcada beş camı var. ama o kadar cemaat yok.
tapınakta soru sorulmaz. neden adaletsizlik var? allah bu konu için ne diyor diye kimse sormaz. imam hikayeler anlatır, tapınak mensupları başlarını eğer ve dinler, sorgulamaz. sömürü hakkında tek kelime etmez.
tapınaktan çıkan yobazlar, insanların hakkını yemeye, insanları sömürmeye, ekmeklerini, emeklerini, namuslarını ve ahlaklarını çalmaya devam ederler.
358 çeşit vergi ödeyip, nereye gidiyor bu paralar? neden hala yardıma muhtaç, fakir, miskin ve hakkı yenilen insanlar var diye sormaz.
diyanetin paralı askeri, hutbeye çıkar ve deve kuşu hikayesi anlatır.

her yer tapınak.
müslüman ülke olduğundan ötürüdür. ''sönkö cömölör dölöyör dö'' diye ağzında yarak varmış gibi konuşanlar, ah siz yok musunuz... bigün maneviyat çöktü ulan bi namaz kılalım dedim taksimde namaz kılacak yer yok. mescid var meydanda Allah seni inandırsın at bağlasan durmaz. kapalıçarşıda cuma günleri ezan okunmaya başladığı sıralarda yer bulamıyorsun. millet dışarlarda beton üstüne seccade serip namaz kılıyor.

şimdi arkadaşlar hiçbir sikime hizmet etmeyen ve de topluma zerre kadar yararı olmayan o heykelleri dert etmiyorsunuz da camiler mi size batıyor? hayır ''ya minaresi götüme giriyor'' falan diyosan bir şey diyemem.
Türkiyede kişi başına 3 cami düşmesinin sebebidir.
en ihtiyacimiz olan şey cami olduğu icindir.

yoksa okul hastane neyin her sokakta iki tane var..
hastalığın böylesi herkese nasip olsun.
kıyamet alametidir. ahir zamanda süslü şaşalı şatafatlı camiler olucak. içinde namaz kılan olmıcak.
Keşke daha fazla olsa dedirten durumdur.

Neymiş ilim irfan yuvası yapılacakmış. Bak bak bak. Üniversitede dersten ne kadar kaçabilirim aceba hesabı yapan, 4-5 yıllık üniversite hayatı boyunca okuduğu kitap sayısı sıfır ya da bir elin parmağını geçmeyecek kadar az olan, ya hiç ya da birkaç kere kütüphaneye gitmiş adamlar ilim irfan yuvası yapın diyor. Evet siz öyle diyince çok mantıklı konuşuyorsunuz. Tabi be oğlum haklısın sen. Hadi utanma derdim islam düşmanlığı de.
Devam etmesi gereken hastalıktır.

Tek yaptığı dediklerimi tekrarlamak ve nerden biliyorsun demek olan bir sürü insan var. o kadar yıl üniversite okudum ordan biliyorum. dediklerimde de haklı olduğunu biliyorum. ne kitap okur ne okuma aşkı olur. her fırsatta dersten kaçar, kütüphane yolu bilmez burda bol keseden camilere sallar. birde benim çakma müslüman olduğuma karar vermiş.
cuma namazlarındaki yoğunluktan dolayıdır.

o cumaya gitmez onun öyle bi derdi yokk.
maalesef devam eden. insanları camiye çekecek düzenlemen yok boyuna yapıyorsun.

sabah namazında bir saf yok. teravih en fazla 3 saf. akşam öğlen yatsı en fazla 2 saf var.
ulan toplam 84 bin cami var koca türkiye' de neyin derdini yapiyosunuz.

yoktur öyle bir hastalık 80 milyon nüfusa 84 bin cami normaldir. kimse fazla diyemez.
yıllardır tartışılan, sonu olmayan bir tartışma şeysi.
(bkz: burası karışacak vaziyet alın).
kendi paramızla cami yaptırıyoz siz de kendi paranızla okul yaptırın. sorun ne
eskiden köylerde olan hastalıktı. Çok yakın iki köyden birinde cami varsa diğeri hemen bir drnek kurup cami yaptırmaya girişirdi. Artık zaman ilerledi ve çaresi bulunamayan bu hastalık kent merkezlerine, devleti aliyeye kadar yayıldı. (Bkz: Kacaksaray'da cami açılışı)
işin cılkının çıktığının göstergesidir. Cuma namazları dışında vakit namazlarında camiler öyle dolup taşmıyor, aksine camiye giden insan sayısı az. Cami sayısı artacağına köklü bir reform yapılsın. ipini koparan cahil ve yobaz, imam ve din alimi kesiliyor. Bu millete eğitim lazım.

O nefret ettiğiniz türk şii müslümanların camileri külliye şeklindedir. Konferans salonu, kütüphane, toplantı odası, fıkıh, kelam, tefsir, türk tarihi, türk edebiyatı gibi kurslar için ayrı odalar vardır. Hatta zeynebiye camii'nin tiyatrosu bile vardır ve oyuncu kadrosu itibariyle dünyanın en büyük tiyatrolarından biridir. Kerbela katliamı canlandırılır her yıl muharrem ayında. Camilerde sadece dini ilimler verilmez. Gençler pozitif bilimlere de yönlendirilir. Çünkü okuyan, kendini geliştiren, milli kültürünü bilen nesillerden korkulmaz. Cami imamları vatansever ve türk milliyetçisidirler. Türk dünyasında yaşananları cuma hutbelerinde anlatırlar.

Bundan herkes payına düşeni alır artık.
derinlikten, bilgiden ve ahlaktan yoksun ezbere ibadet, başka dinleri hedef gösterirken onların ürettiği mersedeslere götlerini yaymayı, gavur karılarını sikmeye niyetlenmeyi çok iyi bilen sözde dindarlar, devletin makam sahiplerinin sorgulanmayan israfı, devlet eliyle hazırlanmış sipariş vaazlar, koyun gibi her şeye eyvallah diyen cemaat, sorgulanmayan şatafat, makbuzsuz ve denetimsiz yardım toplama bunlar daha büyük hastalıktır.
türkiye de her yere cami yapma hastalığı yoktur, ama camiye gitmek gibi bir alışkanlığı olmayanların, yapılan her cami ile beraber kudurup israf böböböö şeklinde böğürme hastalığı vardır.

satır aralarında kurdukları ''Ses kirliliginden baska da birsey degil'' cümleleri ile asıl niyetleri anlaşılmakta zaten.

madem tek derdiniz eğitim, okul çıkışlarında velilerden ''okul parası'' toplayın da okul yaptırın.
Marx amcayı pek sevmem ama "Din halkın afyonudur" tespiti gerçekten önemli bir tespittir ve bu tüm siyasetçiler tarafından bir silah olarak kullanılmıştır. Bu sayede halkı uyutup savaşa da sokmuşlardır oy da toplamışlardır. Zira olası bir erken seçimde daha fazla hutbeden oy toplansa fena mı olur.
(bkz: allah hangi birine gitsin) şaka lan, boş taş bina hepsi.
Çoğu bayramdan bayrama tam kapasite işlerlik kazanır. Yani ne kadar %99 u müslüman ülke geyiği yapılsa da az sayıda cemaatin kullanımı dışında işlevselliği çok zayıftır.