bugün

istatistik rakamlara ve dolayısıyla matematiğe dayanır. madem rakamları konuşturuyoruz o zaman dine ve dindarlara olan kinimizden istatistik uydurmayıp devletin resmi rakamlarına bakalım.

2009 başı itibariyle Diyanet işleri Başkanlığı'nın açıkladığı rakamlara göre Türkiye'deki cami sayısı 79 bin 96.
http://www.radikal.com.tr...;Date=2009-01-03T00:00:00

bu rakamı 353 ile çarpıyoruz ve 27 milyon 920 bin 888 sayısına ulaşıyoruz. bu da istatistiğe konu olan ana kütle yani Türkiye'nin nüfusu oluyor.

Türkiye istatistik Kurumu verilerine göre 31 Aralık 2008 tarihi itibarıyla Türkiye nüfusu 71.517.100 kişidir.
http://www.tuik.gov.tr/Pr...jeksiyonlar&ust_id=11

cami başına düşen kişi sayısının 353 olduğunu iddia edenler için bölelim ve sonucu bulalım 904. yani 904 kişiye bir cami düşüyor.

şimdi bu yaptığımı yapana istatistikte sadece normal dağılıma uygun olarak güler ve onu binomial dağılıma uygun olarak makaraya alırlar.

önce doğru veri kullanacaksın. 71 milyonu 27 milyon almayacaksın. sonra bu 71 milyon içinden sayıları 100 bini bulmayan gayrımüslimleri düşeceksin. üstüne bir de namazın farz olmadığı küçük çocukları düşeceksin. ondan sonra cami sayısına böleceksin ki bu sayı da yaklaşık 720 kişi yapar.

okul ve hastane sayısıyla kıyaslayabilmek için ise çok daha detaylı analiz gerekir. camide yaş, cinsiyet vb. demografik ayrım olmaz. her müslüman kullanabilir. ortalama rakam bulmak anlamlı olur.

okullarda ise kaç sınıf olduğuna, hangi sınıftan kaç tane olduğuna ve o sınıflara tekabül eden yaşta kaç çocuk olduğuna bakmak gerekir. hastanelerde ise hasta sayısının yanında, yatak sayısı, klinik sayısı, o bolgedeki nüfusun yaşı, kadın-erkek oranı (erkeklere kadın doğumcu mu yollayalım yoksa) vs. de dikkate alınır.

demek ki neymiş: öyle 4 işlemi öğrenmekle istatistik yaptım diye zırvalamak ayıpmış.

eceli gelen it cami duvarına işermiş diye kim söylemiş birader. biz kimseyi öldürmüyoruz. hoşt deriz enfazla kaçması için iki küçük taş fırlatırız o ite. khraman olmaya çalışıyorsanız boğaz köprüsünün ayağından bngee jumping yapın falan ne diyeyim bulun işte aykırı birşey ona takılın. müslümanlarla uğraşmaktan bıkmadınız hala.
siz günde beş sefer emperyalizmin ve kapitalizmin ırzına geçtiği, yöneticilerinin kervan yüküyle servete sahip olduğu, yarısı yoksul ve aç, emeği sömürülen, yaşam hakkına saygı gösterilmeyen bir millete bu olanlara şükretmeyi ses çıkartmamayı kanaatkar olmayı telkin ediyorsanız bir yerde, burası cami de olabilir okul da, ev de, orası ülkenin ilerlemesine engel olmaktadır işte, orası geleceği tehlike altında tutmaktadır. toplumun bu artık böyle gitmemeli demesine engel olmaktadır. maalesef camiler bu konuda başı çekmektedir. o nedenle cami yapılmasına harcanan paralara yazıktır günahtır.

matematik dersi veren aklı evveller oturmuş hesap kasap yapmışlar lakin 71 milyon derken kadın erkek bütün milleti hesaba dahil etmişler. kadın milletini camilere almıyorlar annem. ne hikmettir bilinmez bizde kadın kısmısı öyle camide vakit namazı, cuma namazı , bayram namazı kılamaz. hiç değilse kadınların aklını fikrini kurtardık, dimi.
gericilik ifadesi ya da utanılacak bir şey değildir, müslüman sayısının fazla olmasından ileri gelir.

1000 kişiye bir caminin düşmesi aynı zamanda balık istifine dönmüş bir ortamda ibadet edileceği anlamına gelir; ibadethanelerin de belli bir standardı olmalıdır, senin umrunda değilse bile; bir başkası için mabettir orası.

gören 353 camiye bir kişi düşüyor sanacak lan.
(bkz: türkiye de her 1 kişiye kasa kasa bira düşmesi) *
(bkz: genç ateistler rahatsız)
türkiye de her kişiye bir minare düşmesi hedefine çok da kalmadığının ispatıdır. kılıfları şimdiden hazırlamak gerek.
Durumdan rahatsız olanların başlarına o camiler kadar taş düşmesini istememe sebep olan tesbit.
bazı fikri sabitlerin camilerin hayırseverlerin parasıyla yaptırılması ve imamların devlet tarafından atanmasının zorunluluğuyla savundukları ama burada bahsedilen diğer argümanlara nedense hiç değinmedikleri komik durum.

hayırseverin kendi parasıyla yaptırdığı camiye "hayır kardeşim yaptıramazsın" diyemezmişiz öyle mi? ya bunu söyleyenin devletin işlevinden, kamu düzeni ve kamu yararı kavramlarından haberi yok ya da kendisi tecahul-i arif yapıyor. nasıl ki devletin * miting ve gösteri yürüyüşlerinin uygunluğunu denetleme, yapılacağı yeri belirleme yetkisi varsa, aynı şekilde günde 5 vakit yüksek sesli ezan yayını yapan ve devlete belli masrafları yapma yükü getiren bir binanın yapılmasını da denetlemek ve ihtiyaca paralel kısıtlamak da yetkisi ve hatta görevidir. En azından öyle olmalıdır ama tarih boyunca her zaman din sömürüsü devlet otoritesinin işine gelmiştir, gelecektir.
hastahane, kutuphane, okul vs. gibi bircok diger hayir dururken israrla cami yaptirmak.. (bkz: alternatif hayir isleme yontemleri)
(bkz: 353 ortak birleşip camiiye girmek)
bok atmak için illa ki bir sebep arıyorsan al sana bir sebep daha.. turkiye de yuzbinlerce ataturk heykeli olması

buna ne diyeceksiniz merak ediyorum? heykellere harcanan para eğitime gitse fena olmaz mı? sana soruyorum ey mubarek.
Bu sayıdan ziyade camilerin ortalama kapasitesine bakmak lazım. Bence ortalama kapasite oranı çok düşük. Nerden biliyorum tabiki cuma namazlarında camide yer bulamadığımdan biliyorum. camilerin büyüklükleri ve kapasiteleri farklı olduğu için 353 kişiye bir caminin düşmesi nşa da bir anlam ifade etmez.
"allah bereket versin, daha ne olacaktı?" diyebiliriz bu konuda. nitekim gün içinde gidin bakın herhangi bir camiye, 3 bilemedin 5 kişinin namaz kıldığını görebilirsiniz koskoca camide. en fazla rağbet gören cuma namazları dahi camiyi doldurmadığını düşünürsek sanki yeterli gibi sayısı. yeni cami yapıtına karşı çıkan kişilerin savunduğu bir şey var; "onun yerine okul yapalım "
ama bu konuda zübük zade'yi hatırlamak mümkün değil;
din iman olmayınca kuru bilgi neye yarar??
herkesin icinde bir cami yaptirma ve yasatma dernegi baskanligi vardir ey canlar, bu da onun dogal sonucudur. o toplanan paralarla yapmadigimiz alemler, girmedigimiz ortamlar mi kaldi; halkimiz makbuz almayacak kadar guvenince... ihihi insanin her yerde tanidigi olmasi gerek. cemaat bos gecmeyin, mıhhhh.
kişi başına düşen milli gelir hesabından daha gerçekçi görünen bir istatistiktir. camilerin halk tarafından yapıldığı düşünüldüğünde, bu halk isterse daha neler neler yapar fikrine kapılabileceğimiz bir durumdur.
köktendincilerin bile rahatsız olup yanıt verme ihtiyacı hissettiği gerçek. halbuki yetersiz bir durum diyebilirlerdi pekala. ama memleketteki dersliklerin acınası kalabalıklığı ve devlet hastanelerindeki koğuş sistemi düşünüldüğünde bu kadar acıyı kesmek için bir boyun eğme hali gerekiyor. onun da adresi camidir, duadır, allaha havale etmektir sorunları...
bayram ve cuma namazına hiç gitmediğini tahmin ettiğim kişi söylemi.*
turkiyedeki camilerin hic bir tanesi devlet butcesinden finanse edilmemistir. ha dersin ki devlet de imamini atiyor, dolayli katki yapiyor, sen atamazsan oraya imam bir atayan bulunur ama sonra her yer de el-kaideci canli bomba olur; sonra aglama vay ben yandim diye. eger turkiye de cok cami var diyorsan git yunanistan a da kac kilise var gor bakalim. rodos tan girite feribotla giderken yuz nufuslu adalar gorursun 10 tane kilisesi olan. yunanlilar ne kadar fazla kilise yaparsa o topragin o kadar bereketli olacagina, meryem ana ve tanri tarafindan korunacagina inanirlar. ha dersin ki yok bilim idi yok bunlar akilcilikla bagdasmaz ; din dedigin sey dogmadir zaten. sen ister inan ister inanma ama halkin cebinden cikan parayla yapilan cami de seni germesin . zaten kimsenin kimseyi zorla camiye goturdugu de yok. ben 5 yildir ugramadim, kimse de ne agladi ne zorladi ben camiye gideyim diye.
her 353 kişiye bir cami düşmesi kötü birşey değildir. ibadet etmek isteyen insanlara ibadet etme imkanı sağlamak büyük bir devlet başarısıdır ama türkiye'de 61 bin kişiye bir hastane düşmesi ise ülkemizin büyük bir ayıbıdır. bununla beraber okul ve tiyatro sayımıza değinmek bile istemiyorum.
camiler nou camp kapasiteli olmadığından ötürü abartılacak bir durum değildir. 1000 kişiye bir cami yeter de, bir kişiye iki cami düşüyormuş gibi yaygara yapmanın alemi yok en nihayetinde. bak hele, konser verecek sanki adam orada. aboo.
önemli not camileri devlet yapmaz.Vakıflar aracılığı ile milletten toplanan paralarla yapılır.Yani bağışlarla yapılır.
devletle ilgisi olmayan başarıdır. bu ülke devleti cami yapmaz. elinden geldiğince yıkıp ahır yapmış eski camilerin var olan vakıf arazilerine el koymuştur.

zamanla insanlar devletin el koyduğu, yıktığı camiler nedeniyle özel mülkiyeti olarak camiiler yapıp sahiplenmiştir. hiçbir şerefsiz çıkıp benim paramla cami yapıyor devlet iddiasında bulunamaz. bu millet dinine bağlı ve elinden geleni yapıp 353 kişiye bir cami yapmış. % 99'u müslüman olan bir ülkede normaldir. sözlük elitlerine bakıp ülkenin çoğunu ateist veya başka inançlarda insanların çoğunluk olduğu sanrısında bulunursanız tabi ki bu kadar camiyi devlet yapmış sanma aptallığında bulunursunuz. maddi bir yardımda bulunmak isteyen müslümanlar ceplerinden para verip eski camileri bile devletten satın alarak kurtarmışlarsa, yenilerini yapmışlarsa ve müslüman olmayanların cebinde akrep olduğundan kendilerine ait bir toplum faydasına yapıları yoksa bunda gocunacak taraf cami yaptıran müslümanlar değil, halkçı, sosyalist geçinip halkın kullanımına yarayacak bir eseri olmayanlar olmalı.
islamda yeri olmadığını düşündüğüm taş yığınlarını rant ve siyasi amaçlı çoğaltma işinin vardığı acı gerçektir.

hani okullar, hani hastaneler?
normal bir sayının gereği bir olay olabilir. çünkü 100 kişilik de 400 kişilik de 50 kişilik de cami var. önemli olan aynı yerde 150 metre ardarda iki cami yapılmaması. işte o gereksiz evet.
camileri cemaatin kendi parasıyla yaptirması ve işletmesi halinde kimsenin birşey demeyeceği durum. ama gelin görün ki sayıca gereğinden fazla olduğunu düşündüğüm bu camilerin yapım ve işletim maaliyeti hepimizin cebinden cıkıyor.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar