bugün

Allahın lütfu vs allahın cezası.
Birisi nba' de oynuyor diye g*tü kalkar ve saçma sapan bahanelerle milli takım davetini reddeden sporcular; ötekisi ise paraya tapan sporcular.

Ülkenin havasından mıdır suyundan bilinmez ama sporcularının karakter sorunu oluyor sürekli.
iki takım da çok büyük sürpriz yaşanmadığı sürece maçlarını kaybeder açık ve net.
her ne kadar federasyonlar tamamen siyaset etkisinde olsa da, futbol tamamen siyaset gölgesinde,bu kadar yatırıma rağmen kendi görüşümce harcananla verim arasında ciddi fark var. Ancak basketbol nispeten daha serbest denilebilir.Bu yüzden çok net bir şekilde basketboldan daha fazla verim alıyoruz ve Avrupa'da iyi durumdayız.
bir arkadaşın oyuncu eğitimsizliği üzerine yaptığı tespite kesinlikle katılıyorum. ayrıca ek olarak bu ülkede futbolu siken diğer bir yapıda "4 büyük" sistemidir kesinlikle. rezalet bir fenerbahçe kadrosu olmasına rağmen 4 adam alınmış milli takım kadrosuna, niye? çünkü fenerbahçe'de oynuyor adamlar. anadolu takımında oynuyorsan milli takım kalibresinde değilsindir bizim aptal sisteme göre. havuz yönetimine bak. yayın gelirlerinin %50'sini ne olursa olsun galatasaray, fener, beşiktaş, trabzon alır gerisini gariban 14 anadolu takımı paylaşsın. performans falan kriter değil. "4 büyük" ya, o önemli olan. premier lig sistemine bakalım. %50 her takıma eşit dağıtılır, %25 ligteki sıralamaya göre orantılı dağıtılır, geri kalan %25 popülariteye bakar. sadece "4 büyük takımdan 1inde oynuyor" kriteri ile takımına oyuncu alırsan işte böyle verirler eline. devam edin siz ismail'le, ozan'la, arda'yla, şener'le falan. yüzümüz kızarıyor artık