bugün

bilimsel olduğu kadar bir o kadar da görsel ve tarihsel bir gerçekliktir.

altay dağlarının güneyi türklerin anayurdudur malumunuz. Bu yöre insanı uzun boylu, sarı tenli, sportif tiplerden oluşmuştur.
yani tanrı boş bir zamanına getirip yaratmıştır bu ırkı.

sonra bu kabına sığmaz hergeleler kavimler göçü bok püsür uğruna yayılıp, sağda solda gördükleri karılara atlamışlar ve genetiği bozmuşlar. şimdiki eciş bücüş, tıknaz, karaya çalan yanık tenli, spastik formlara 'türk' denmesinin önünü açmışlar -ne yazık..

oysa tengri'nin boş zamanında yarattığı türk ırkının gerçek ve bozulmamış (az bozulmuş) gerçek sureti bugünkü finlandiya civarlarında ayna gibi sergilenmekte..

ilik gibi karılar, flinta gibi delikanlılar, uzun boy, yeşil veya mavi göz, sarı saçlar ve daha neler neler..

gelin totoşlar bir olalım. genetiği ile oynanmış bu üstün ırkın makus talihini hak ettiği yere oturtalım.
teveccühünüz efenim.
Şu sözlükte ilk defa biri doğru bir laf etmiş.
bir antropologun gördüğü an işini bırakacağı başlıktır. böyle bir şeyin bilimsel bir karşılığı yoktur, var diyen yalan söylüyordur. a ırkının yakışıklı olup b ırkının çirkin olduğu gibi bir araştırma bilimsel bir yaklaşımdan çok ırkçı bir anlayışı içerisinde barındırdığından dolayı safsatadan ileri bir anlam taşımamaktadır.
altaylar'daki gibi misin bak bakalım bi aynaya. veya bugün onlar senin gibi mi? genlerimizin %99 oranında aynı olduğu şempanzeleri göz önüne aldığımızda, -ne yazık ki- sıradan bir ortadoğulu'dan veya avrupalı'dan veya x yerden bir kişiden pek de bi farkın yok. gerisi cahilce söylemler.
Katıldığım önerme. Bazı kızlarımız oldukça yakışıklı gözlemlerime göre.