bugün

türk polisinin geneli terbiyelidir, ahlaklı kimselerdir, ancak polisimizin sabrı zorlanmıştır, bir anlık sinirle böyle şeyler olabilmektedir.
hakkeden kişiye hakkıyla karşılık veren polise iftiradır. Sen sağı solu taşla, camı çerçeveyi indir, vatandaşa zarar ver... sonra polis terbiyesinden bahset. önce kendi terbiyene bir bak sonra konuş.

şiddet uşakları sizi.
sahibi olan milletvekili de mecliste ana avrat düz gider. armut dibine düşer!

(bkz: zeyid aslan)
Facebook'ta acaba bu akşam iş çıkarabilir miyim diye bekleştikleri bayanlara karşı olağanüstü düzeyde gösterdikleri terbiyedir.

Şiirler yazarlar, sayfa admini olarak oraya buraya güller, papatyalar kondururlar, uzaklara melankolik melankolik baktıkları resimler çektirirler; ağızlarından kelimeler değil gül goncaları dökülmektedir, o copların her biri birer yazınsal pınara dönüşmüştür...

Sohbet ettikleri her bayan onlar için bir "çiçektir". Ama bu bayanların çoğu, mesela ailenizle birlikte kendi kendinize eğlenirken sizi götürmek isteyen polislere sırf "niye" dedi diye karakol içinde dışında bir ton dayak yiyeceğini bilmez.
(bkz: sahibinin sesi)

pkk bayrağını hazmedip de başka bir bayrağa hakaret etmeleri en azından acizliktir. aşağıdaki atasözü de kapak olsundur.

(bkz: kertenkele sikiyor bacısını bizden alıyor acısını)

ve bu dahi;

(bkz: eşeği dövemeyen palanını döver)
insan hakları derneğinin 2012 raporunu okuduktan sonra, çok daha net fikir sahibi olunan durumdur.meseleyi sağcı,solcu,liberal şeklinde değerlendirmekse ağır bir hastalıktır.hukuk devletinde, devletin ajanları herkese eşit davranmak zorundadır.devlet her işleminde ve eyleminde bir üst normu ve insan hakları hukukunu gözeterek davranmalıdır.olayı tarafgirliğe çekip yorum yaparsak bu ülke yetmiş ışık yılı sonra gerçekten hukuk devleti olur. o polis terbiyesi! denetimle ve yanlışlara göz yummayarak çok da güzel kırpılır, tabii sizin çocukları ne güzel dövdüler oh olsun zihniyeti öncelikle bertaraf edilerek.
iktidarın dilini konuşanın terbiyesidir. bu cengaverlikleri sadece hakkını arayana karşı ortaya çıkıyor nedense. bir milletvekilinin oğlunun önünde başları önde tek sıraya geçen, 17-18 yaşında bir şarkıcının ayağına koştura koştura giden bu arkadaşlar nedense işçinin karşısında galiz küfürler eden birer kabadayıya dönüşüyor. ama unutulmasın ki sabahın bir sahibi var. sorarlar bir gün.
tazyikli su, biber gazı, jop, tekme ve tokat şeklinde kendini gösterir.
yanındaki robocoplarla dayılanıyor i.ne. sıkıyorsa kendi yukarı çıksın polis terbiyesidir.
genel hatlarıyla sınırlıdır ve sıkça saçma diyalogların yaşanmasına sebeptir.

- arkağaşım bağar mısın?
+ söyle arkadaşım...
- memur bey diyeceksin!
+ senin beyfendi dediğin gün, memnuniyetle.
- ben sana beyfendi demek zorunda değilim.
+ ben biliyorum bunu. bi sonraki adımda da ilişkimizi gözden geçirelim diyeceksin.
- ver bakalım kimliğini.
+ al bi bak bakalım.
- emir kipli cümle kurma.
+ tamam canım hadi işine bak.
- bi de üst araması yapacam.
+ pardon, sebep nedir? sabıka kaydı, şüpheli bir durum mu var?
- burası karagümrük...
+ evet, epeydir de öyle bildiğim kadarıyla.
- neden aratmak istemiyorsun üzerini.
+ bir erkek tarafından vücudumun muhtelif yerlerinin ellenmesine alışkın değilim.
- alt tarafı ceplerine bakacağım.
+ al bak hadi.
- tamam gidebilirsin.
+ ...
- gidebilirsin dedim ya arkağaşım.
+ ben niye gideyim arkadaşım? işini bitirdiysen devam et işte.

gibi gibi gibi...
pireyi deve yapan zihniyet ürünü başlık.