bugün

türklerin icat ettikleri ve çocukluktan beri varolan özel oyunlardır.

örneklere gelirsek;

simit:
bir grup kaşınan ergen bir araya gelir. içlerinden biri ebe olur ve simiiiiiit diye bağırarak birini yakalamaya çalışır. eğer nefesi bitmeden birini yakalarsa diğerleri yakalanan vatandaşa tekme tokat dalmaya başlar. olur da kimseyi yakalayamaz ve nefesi biterse bu sefer herkes ebeye çullanır ve ebe noktasına varana kadar temiz bir dayak yer.

zımba:
simit oyununun bir başka versiyonudur. bunda da ebe tek ayak üzerinde yakalamaya çalışır. ayağını yer değdirmeden birini yakalarsa yakalanan dayak yer. birini yakalayamaz ve ayağı yere değerse, kendisi dayak yer.

uzun eşek:
gavurun birdirbir olarak düşündüğü ve ekip çalışmasının önemini kavratmak amacıyla okullarda ''masumane'' bir oyun olarak oynanan uzun eşek, bizim elimizde bir tür eşeklik olarak vuku bulmuştur. normalde ekip üyeleri en arkada yatan şahsın üzerine hafifçe oturup en öne doğru ilerlemeye çalışır. bu olay bizde, koşarak zıplama şeklinde anlaşılmış ve yıllardır bir anane olarak bugünlere gelmiştir.
(bkz: çelik çomak)
(bkz: istop)
(bkz: körebe)
(bkz: dokuztaş)
henüz teknoloji esiri olmayan çocukların, vakitlerini geçirmek için uydurdukları oyunlardır.

saklambaç;
bir ebe seçilir, bir duvara yüzü dönük olarak oynanılan alanın büyüklüğüne göre, elli' ye ya da yüz' e kadar sayılıp, bu sırada diğer oynayanların saklandıkları ve ebe olanın saklananları bulmaya çalıştığı oyundur. oyunun amacı, herkesi sobelenmeden bulmak. sobelemekte; ebe olan arkadaşın saydığı yere gidip el ile dokunmaktır. bir sonra ki ebe, ise ilk bulunan kişi olur. sobeleyenler bir daha ki tur da ebe olmazlar.

köşe kapmaca;
bir kasalı araba vasıtası ile ya da ufak dar bir oda da, beş kişiden oluşan bir takım oyunudur. dört kişi köşelere geçer, beşinci arkadaşta ortada durur. diğer dört kişi el ele tutuşmak şartı ile yer değiştirirler ve bu sırada ortada olan arkadaş boş kalan köşeye geçmeye çalışır. oldukça eğlenceli bir oyundur.

doktorculuk;
en yaygın çocuk oyunudur ve çocukların cinselliği neredeyse ilk öğrendiği ve ailelerine çaktırmadan bunu yaşayış biçimidir.
mahalleden ya da akrabalardan bir kız çocuk seçilir, hasta olur. siz de doktor olursunuz ve orasını burasını muayene adı altında mıncıklarsınız. tabi ki şimdi ki gibi kötü amaçlar beslemeden yaparsınız bunu, çocuk masumluğunuzla.

sek sek;
sokağın tam ortasına, tebeşir ya da, kırmızı tuğla yardımı ile "küp" şeklinin açık haline benzer bir şekil çizilir. ilk üç sayı tek ayak ile, dört ve beş çift ayak ile, altı yeniden tek ayak ile, yedi ve sekiz tekrar çift ayak ile atlanarak aynı şekilde geri dönülür. bu oyunda ki amaç, birler, ikiler, üçler, dörtler, beşler, altılar, yediler, sekizler' i en kısa zamanda yapmaktır. oyunda yardımcı araç olarak bir adet yassı taş kullanılır. kişi hangi sayılardaysa taşı o sayının üzerine gelecek bir şekilde atmaya çalışır, eğer gelirse devam eder. taş farklı bir sayıya ya da sayının dışına çıkarsa, sıra diğer oyuncuya geçer.

keşke çocuk olsam, tekrar oynasam dedirten oyunlardır.
yağ satarım bal satarım.
(bkz: okey)
(bkz: simit)
(bkz: yağlı kayış)
(bkz: boruculuk oyunu)
3 bozuk paradır en kralı. tenefüslerde okul sıralarında oynanır(dı). işaret parmağı ve serçe parmakla kale kurulur, bir bozuk para diğer ikisinin arasından geçirilerek yol katettirilir ve o kaleye gol atılmaya çalışılır. oyunun unutulmaz repliğidir "lan yine zil çaldı"
5 adım;
bir grup arkadaş toplanır. biri ebe olur. aynen saklambaç gibi ebe saymaya başlar hangi sayıda karar verildiyse ona kadar. ebe sayarken tabiki diğer elemanlar çil yavrusu gibi dağılmaya başlar. ebenin amacı; sayması bitince onların peşinden koşturup kendi göz kararınca en yakın olduğu kişiye 5 adım demesidir. misal ebe muttalip adlı arkadaşına 5 adım yaklaştığını düşünüyor ve muttalip 5 adım diye bağırır. muttalip durur, başlar ebe adım atmaya eğer 5 adım veya daha az çıkarsa muttalip ebe olur, eğer 5 adımdan daha fazla çıkarsa o zaman ebe olduğu yerde yine saymaya başlar yine aynı olaylar yaşanır.