bugün

tamam lan hemen atar yapma iyi ki bir kalitesiz dedik ha, sıçtırtma çarkına bana şimdi burda! diyerekten bir giriş yapayım gençler.

şu anda dinlemekte olduğum ingiliz heavy/speed metal grubu motörhead'in fenomen ruhuma verdiği rock'n roll duygusuna paralel olarak pek tabi aklıma hemencecik 80'ler geldi. benim 80li yıllarda dünyaya ''hi guys! what's up?'' diyerek geldiğimi anam, babam, kaynatam, kayınçom cartım curtum söyler. ha yaşamadım, ne oldu bitti o zamanlarda bilmem, etmem tabi anca işte ailemin anlattığı temeli ne kadar objektifliğe dayanır bilemem ama o tür anılarla beynimizde canlandırırdık o dönemleri. şimdi diyeceksiniz ki ''ulan piç! sadede gelsene?''. geleyim lan geleyim mına koyim seni mi kıracağım züğürtün doğurduğu?

80ler dedim değil mi şimdi? o zaman bu dediklerimi, bu başlığa adapte etmenin vakti zamanıdır ağalar! okumasanız da olur. zaten bu girdiğim entryi, ne kadar sikinize takarsınız bilemem ama hepiniz birer koca bir hiçsiniz gözümde. (burda yazar hepinizin sülalesine içinden sövüyor)
çok enteresandır. bana 80ler deseniz thrash metal, heavy metal ve hollywood'un yürü be koçum dercesine tavan yaptığı, filmlerindeki o duygu seline bodoslama daldığımız zamanlar gelir. yahu tamam anladık, yaşamadım, bilmiyorum ne olacak yani? insan değil miyim ayol? ben de hissediyorum, hayatta her şey oral ya da anal ya da uğur boral ya da ersun yanal değil ki? benimde duygularım var. hissediyorum işte. ruhum 80lere aitse bu fenomen benlik ne yapsın böyle bir durumda?

- çok kaliteli prodüksiyon bunlar be hacı!
+ izle tabi.
- doyamadım ama be aga.

bir daha izle lan o zaman dengesiz niye bana burda saçmalattırıyorsun? evet biliyorum, katılıyorum, mükemmel filmler var. bizde de recep ivedik diye bir ayı var. herkes mendille gidip ağlıyormuş filmlerin sonunda biliyor muydun bunu lan? niahahahaa diye eski türk filmlerindeki kötü adamlar gibi kahkaha attım umarsızca. bak demek ki ayılar da duygusal olabiliyormuş,

ah be jale bana o kadar hayvan diyordun oldu mu lan bu şimdi, bak hayvanlarda da duygu varmış, hani ben duygusuz ibnenin tekiydim? allah senin bin belanı versin ırıspı! tez zamanda kürtler tarafından tecavüze uğrarsın da paşa gönlümün keyfi yerine gelir. (yazar burda eski sevgilisine ana avrat düz gidiyor) gerçekten enteresan param yok diyorlar, yüksek bütçeli film yapamıyoruz diyorlar? ulan oral sekse tabii tuttuğumun oğlu o kadar gişe hasılatı yapıp, parayı cebe indirirken, ''gişe rekoru kırdım lan vay anasına çullanayım!'' derken iyiydi değil mi?

ben anlamam birader! o kadar parayı cebe indiriyorsa bir filmin yapımcısı, yönetmeni, senaristi bu halka adam gibi hollywood'dakilere denk bir film çekmek zorundadır! bu onların bu fani dünyadaki adaklarıdır. adağını yerine getirmezsen öbür dünyada neler çekeceğini tahmin et istersen!

üşenmeyip okuduysanız öptüm gıdıktan! lan ivedik ayısı ve ona benzeyen film karakterleri siz benim kıçımın tek bir teline bile dokunmayın, sizi öpmem zaten.
Hollywood filmleri yanında youtube da izlenen videolar gibidir.
Kaliteli yapmak da elimizde ama çabalayan yok malesef.
koskoca bir saçmalıktan oluşan şahan gökbakar filmlerini rekor kırarak izleyen bir toplumda yaşıyoruz. böyle toplum insanlarından da böyle filmler çıkar işte.
kaliteden kasıt efektler vesair ise, doğru olan gerçektir. ama senaryo ise; bizim kadar fantastik düşünen bir toplum daha görmediğimi açıkça belirtmeliyim.

bir gölge oyunu, bir teyzem; muhteşemdir.
yeşil çamı tenzih etmek gerekir tabii ancak nasıl olur da Türk milletinin tarihinde onlarca destansı, hayranlık verici olay varken filmi yapılmaz anlamamaktayım. hala bir istanbul'un fethi ya da Çanakkale savaşının filmi çekilmediyse yapımcılar vizyondaki filmlerine bakıp ağlasınlar! * *
izlediğim en iyi 10 filmi sorsanız yarısından fazlası türk filmi dir.

kim diyebilir selvi boylum al yazmalım romeo ve juliet den daha kötüdür veye eşkiya baba dan , ağır roman pulp fictiondan , tabutta rövaşata gibi bir filmi var mı o taptıgınız hollywood un yada sonbahar gibi? zeki demirkubuz gibi bir yönetmenleride yok eminim, ama david lynch hayranları anlamaz.
üretilen film sayısına göre değerlendirme yapılması gerekendir.

Holywood'da yılda binlerce film üretilirken - abarttım mı? - Türkiye'de 70 oldu mu sevinç dalgaları yükseliyor. Holywood filmlerinin ciddi bir kısmının abuk subuk aksiyonlar ve komediler olduğunu biliyoruz. Aynısı ülkemiz sineması için de geçerli. bir yıl içinde elle tutulur film sayısı iki ya da üç ise sevinmek gerek. fekat bunu yüzdeye vurduğumuzda, zannetmiyorum ki oran olarak çok geride kalsın sinemamız.

bir zamanlar iki günde film çeken bir sinemadan söz ediyoruz. komik ama öyle. barındırdığı tüm salakça filmlerin, senaryoların, oyuncuların yanısıra sadık şendil gibi bir adamın senaryolarının filmlerini izleyip, atıf yılmaz, lütfi akad gibi adamların ürünlerini takip etme şansını verdi bize Türk sineması. tüm o aile filmleri, şener şen dramları, hababam sınıfları da bu memleketten çıktı recep ivediklerin, dünyayı kurtaran adamların yanısıra. yakın geçmişte çekilen efsane olmuş filmlerimizden bahsetmiyorum dahi. yine bu ülkenin havasından, suyundan, kültüründen, insanından nasiplenmiş, bunlardan beslenen ünlü sinemacılar da var.

evet, çok kaliteli değiliz aksiyonda, macerada şunda bunda. ama bizim dramlarımızın tadı da bir başka değil mi Allah aşkına?
seyirci olarakta çuvaldızı kendimize batırmamız gerekir zira kaliteli yapımların 5-10 bin gibi rakamlarda kalıp; recep ivedik ve çılgın dershane gibi sikim sokum filmleri milyonların izlediği bir ülkede haksız bir serzeniştir bu. sonra türk filmleri kalitesiz falan filan... bi siktirin be kardeşim.
kesinlikle katıldığım başlıktır.yabancı film izlerken aldığım tadı hiç bir türk filminde alamadığım gerçektir.
ali baba ve yedi cüceler filmiyle tekrardan anlaşılan gerçektir.
(bkz: babam ve oğlum)
(bkz: komser Shakespeare) .....
kadın karakter yataktan 2 kilo makyajla kalkıyorsa o film kalitesizdir.
Kemal sunal, ilyas Salman gibi vasat oyunlar olduğu içindir.