bugün

tadından yenmez türk filmi klişesidir. assolist hatun şarkısını söyler, ekranda papatyanın yapraklarına benzer şekiller belirir ve her yaprakta assolist vardır, yaprak döner, hatun şarkı söyler, renk cümbüşü yaratılır, bunu yapmak için türk filminin bütün teknolojik unsurları kullanılır.
bir zamanların klip süsleme tekniği.
(bkz: hatunun içkisine ilaç atınca çıkan şekiller)
her seferinde kaç tane kopya oluştu diyerek sayılan, küçükken; "bunu avize kristalinden yapıyorlar " diye sandığım* eski dönem sinema efekti.
eskiden evinde avizesi olan zengin görünürdü, hatta 9 tane general electric ampülü takarak evi panayır yerine çevirip ışık çılgınlığı yaparlardı.
işte bu dönem sinema izleyicisi için de sanırım aynı mantalite var idi: "way be adamalar ne film çekmiş kaç tane türkan şoray var orda helal olsun fiyuytt!!" **
goz almaktan baska birseye yaramayan hede
-nan ekranda bir şeyler mi dönüyor yoksa bana mı öyle geliyor?
+ha var dönen şeyler. böyle parlak parlak.
-oha!*
o zamanın tek efekti olduğunu düşündüğüm şeydir. ama güzeldir de. nalanlar neclalar çoğalır birden oraya buraya giderler..
bunan benzer bir durumda yine türk filimlerinde baş dönmesi sahnelerinden yaşanır.
ortadaki sabit, onu çembere alan çoğul olanı ise sağdan sola dönüyor. ortadaki büyük etraftakiler küçük.. ortadaki bırakılır etraftaki aksiyon seyredilirdi.