bugün

2003 yılında akp'nin iktidara gelmesi ile beraber başlayan süreç.
Türk vatandaşının aydınlanmasıdır.

bu türk vatandaşı çok alemdir çok.

Genelde öykünme en büyük dezavantajıdır. Her daim öykünecek birşeyler arar. bu yüzden stabil bir hali yoktur. Ona atlar, buna atlar. En sonunda çağda entelektüel olmak için ne modaysa ona bodoslama dalar. 3-5 birşey okur üzerine "ben oldum", "ben aydınlandım" diye insanlara aydınlanma dersi verir. Oysa ki söyledikleri 100 yıla yakındır ardı ardına sıralanan konuyla ilgilenen hemen hemen herkesin bildiği boş teranelerden başka birşey değildir. Bu boş teraneleri ise kendisinin yeni keşfedip kanmasıyla herkesi kendisi gibi düşünerek yeni bir şeyler anlatıyormuş gibi entelektüellik taslamaya başlar.

Halbuki bu söyledikleri tekrar vurgulayacağım gibi "poplaşmış slogan"lardan ibarettir. Matematiksel düşünmeden yoksun olan yüzlerine nur gelmiş insanlar milyonlarca değişkeni olan denklemin açıklamaya çalıştıkları "poplaşmış sloganları", "çok basit oldu bu" diye sorgulamaktan acizdir.

küçüğüm senin yaptığın düşünmek değil senin yaptığın zırvaları tekrar, tekrar, tekrar etmek. Pratikte hiçbir mantıklı yanı olmayan teraneleri konuşmak.

bu insanların düşünmeden ne kadar yoksun olduğunu göstermek istersek "Pratikte verimli birşekilde kurulması imkansız olan Anadilde eğitim" konusuna bakışlarını örnek olarak verebiliriz. Bu süper düşünen, sorgulayan insanlar bu konunun imkansızlığını görmeden gözleri bağlı bir şekilde, dediğim dedikçi bir tavırla konuşur konuşur durur. temel matematikten azıcık anlayan biri bile bu isteğin ne kadar hastalıklı olduğunu görmesi çok rahatken bu nur yüzlü "düşünen" arkadaşların anlayamaması çok ironiktir.
kürt aydınlanması'ndan 50 watt daha düşüktür.
kamal atatürk döneminde bilim, sanat ve toplumsal alanda yapılan atılımlardır.

10 kasım 1938'deyse karşı devrim başlamış ve günümüzde arap ülkelerinden farkı kalmamış türkiye ortaya çıkmıştır.