ikisi de çelişkiye düşmüş kızlarımızdır. izmir'deki normal , konya'daki cesurdur. izmir'li türbanlı kızımızın götte daracık pantolon olma ihtimali yüksek, konyalı mini eteklinin ise kalbinin en dindardan da temiz olma ihtimali yüksektir.
yeni trend budur. geçen hafta konya'daydım. bir sene içinde tahmin edilemeyecek kadar çok mini etekli kız basmış şehri... alayı da akp'lidir, muhtemel...
(bkz: hbbia koş lan senlik mevzu var)
konyalı mini etekli büyük ihtimalle çirkin, izmir'deki türbanlı ise bu sıcakta türban taktığına göre salaktır.
denizlerden iç kesimlere giddikçe etek boyu yükseltiyle doğru orantılı gidecek diye bir kaide yok. özetle ikiside normal insanlardır.
bilmeyenlerin atıp tuttuğu konu... ahan da yazıyorum, gidin bakın: gonya'nın kızları, izmir'in kızlarından güzeldir. izmirliler biraz rahat hepsi bu!
çelişkiye gözle görülür kesin bir örnek.
(bkz: biri hbbiayı çağırsın)
konya'daki mini etekli sayısını bilmem ama izmir'deki türbanlı sayısı gittikçe çoğalıyor.
izmir-konya diyerek insanların kendi içinde ayrılmalarına daha fazla mahal veren geri zekalı söylemi.
hiç tartışmayacağım.
konyada da izmirde de eteğimi giyerim, başını örtense ordada var burda da.
baş örtüp bu sıcakta daha müslüman değil, mini etek giyip daha az din mensubu olmuyor insan.
görünüşle, yaşanılan yerle vs. herhangi bir şey ile kimsenin dininin sorgusu suali olmaz, zaten ahlaklı bir müslüman ki bu dinin tek temeli budur, bunu söyleyecek haddi kendinde de bulmaz.

vatan sevgisini ya da bunun gibi herhangi bir şeyi, ülke toprakları üzerinde görünüşle bölerek kendi içinden başlamış olursun ayrımcılığa, baş örtüsüyle aşırı dincilik, mini etekle laiklik temsil edilmez.

bunu düşüncesiyle bildirir insan. ha örnek istersen, memleketim konyada, başı açık ve kesinlikle kanımın son damlasını vatanıma armağan edecek, her vatanı görevimi, atama sevgimi saygımı son derece yerine getiren biri olarak, bu ayrımı görünce daha da çok seviyorum vatanımı ki ayrımı, kendi içinden din-toprak bölücülüğünü engellemiş olayım.

yazıklar olsun.
türkiye'deki toplumsal ayrışmanın bir kez daha hissedildiği bir başlık.
tek tipçi kafa bizi buralara getirdi.
hepimiz bir olmak zorunda değiliz.

bunun çaresi, batı tipi, milliyetçiliğin ve solcu tek tipçiliğin olmadığı, tam bireysel bir toplum inşa etmektir. abd'deki gibi, farklı mahalleler kurmak mesela.
bunları türkiye tartışmalı.

nişantaşı ve fatih/çarşamba bu bakımdan güzel örnekler.
(bkz: sıçarken hayatı ıskalamak)