bugün

türkiyede trafik kazalarının halen sorumlusudur. zamanında demiryollarına onay vermeyerek bu süreci hızlandırmıştır.
kimine göre kahraman, kimine göre vatan haini.

(bkz: turgut iyiydi de çevresi kötüydü)
merhum cumhurbaşkanımızdır. mcdonalds gibi global dükkanların türkiyeye gelmesinde, tüm dünyayla aynı anda film izleme lüksüne sahip olmamızda, çok kanallı tvlere sahip olmamızda önemli katkılar sağlamıştır. türkiyeyi dünyalılaştırmıştır.
türkiye'ye iletişimde ve ulaşımda çağ atlattırmış ancak ırak'ın kuzeyine çekiç güç'ü yerleştirerek orada bir kürt devletinin kurulmasına giden yolu açmış ve solu budayan 12 eylül sürecinde önemli bir rol oynamış siyasi.
ben kendisini çok severim; hepimizin başbakanı idi. tamam, aldığı çiçekli ve kalpli donları da içine giyip gelirdi memlekete. ama açıkçası donu ve çorabı giydiğine tanık olduğumuz bir başka başabakan da yoktu. şortla asker denetler, g.kurmay başkanını bir akşamda görevden alırdı. anayasa bir defa delinmekle bir şey olmaz diyerek, töre ve namus cinayetlerine karşı da halkı bilinçlendirmek istemişti ama tabi o sıralarda bizim halk alışık değildi böyle dolambaçlı mesajlara. o da tuttu doğrudan mesaj verdi; benim memurum işini bilir diye. tabi, bu durumdan en çok hangi memurların görev çıkardığı malumunuz.

neyse, kendisini çok severim; belkemiği yoktu. aka ak, boka bok demek zorunda hissetmezdi kendini. geniş geniş konuşmayı, geniş geniş davranmayı severdi. tam istediğimiz gibiydi. kahveler şıngırdardı onun sözlerinin coşkusuyla. geyikler binbir türlü dönerdi. türk-iş bünyesindeki işçiler bile onun sayesinde yaratıcı sloganlar üretmeye başladılar (bkz. ankara'nın şişmanı işçi düşmanı)

öyleydi ama kendisi hiç gocunmazdı. pragmatizmin ve oportunizmin yeryüzündeki biricik temsilcisi gibi idi, hep neş'eli, pür neş'eli idi. azcık keyfi kaçsa semra'ya "haydi semra, teybe neşeli bir şeyler koy da keyfimize bakalım" derdi.

kendisini çok severim; tam türkiye'nin istediği kişiydi o, tam döneminin adamı. ülkeleri yönetenlerin zeka seviyeleri düşerken zamanlamayı iyi yaptı. orta zeka'nın her türlü ticari girişimciliğini siyasete aktardı. başardı döneminin diğerleri gibi. thatcher ondan önce başarmıştı gerçi, ama kohl'ü, miçotakis'i, chirac'ı bu konuda geride bırakarak büyük bir başarıya imza attı.

kendisini çok severim; kayserili'nin ticaret üslubuyla siyaset yapılabileceğini gösterdi. orta sınıfın orta zekası, ilk olarak orta sınıfı yutmaya yöneldi. ama zararı yoktu. bu orta zekalılar'ın hemen ardından geri zekalılar familyası egemen olacaktı siyasete. amerika'dan reagan çıksa; türkiye'den özal çıkardı. amerika'dan bush çıkınca türkiye'den akbulut, mesut, çiller gibi dahiler çıktı. daha da kötüsü paris'ten sarkozy çıktı, londra'dan blair, berlin'den merkel.

kendisini severim; orta zekalılar döneminin en zekisiydi belki de o. hala yaşam deviniyor ve hala dünya dönüyordu herkes için o dönem. geri zekalılar sürüsü, dünyayı durdurdular, yaşamdaki devinimi yok ettiler.

kendisini severim; hülyaya ve rüyaya saygılıydı hiç olmazsa. kendisi de arada bir kurardı. gerçi son kurduğu hülyanın hayatına mal olduğu söylenir ve bazılarında ise (1 koyup 3 almak gibi) tam bir hayalkırıklığı yaşardı. şimdi hülyaya da, rüyaya da saygı yok. "rüyada yaşıyor bu adam" küfür sayılır oldu nerdeyse.

kendisinin son hayalkırıklığı, süleymaniye külliyesi'ne ve şeyhinin yanına gömülememesi oldu. ama bunu telafi etmek için karayolunun kenarına kazıkmezar'ını yaptılar. kendisi gibi hülyalı ve kendisi gibi hülyaları için ölüme gitmiş (!) menderes ile birlikte...

başımız saolsun..
"ben zenginleri severim" gibi ultra müstesna! bir lafı etmiş olan rahmetli zat.
ne kadar kötülense de hala onun yıllar önce yaptırdığı yollarda yolculuk ediyoruz. fazla bir gelişme varmı yok.

bolu tüneli mi? kaç yılda bitti?
onun yaptırdığı yollarda giden ithal arabalarla oluşan cari açığın borçlarını ödediğimiz adam. Üretim toplumu yerine Tüketim toplumuna bizi iten kişi.

Adam büyük şirketlerin Türkiye'deki disturbutorü kıvamında, Yol yapmadan nasıl araba satsın?

hakkı ödenmeyecek adam olmak o yolları yapmakla bitmiyor Türkiye'ye O yolları yapıp yanına da O arabaları ithal etsek bile ekonomiye zarar vermeyecek şekilde insanlara sağlamakla bitiyor.

Türk birliği hikayesine de gülüyorum.

Aynı adam Türkiye'nin adını değiştirsek Anadolu yapsak diyen adamdır.
Kenan evrenin Rejiminin koruyucusu olarak Ülkenin başına diktiği adamdır.

ek: Tüketim-üretim cari açık değilmiş. Bunu da öğrenmiş olduk, üç-kağıt ekonomisi olayları böyle basitleştirmeden anlatıma kaçınca kişi başı yıllık geliri 10bin dolar bile gösteriyor bu ülkede.
türkiye cumhuriyeti'nin başına gelen en iyi şeylerden biridir...

üretim toplumu yerine tüketim toplumu yarattığını iddia edenlerin 80 öncesi üretime, sanayi yüzdelerine, gsyih rakamlarına bakması gerekir. türkiye'de sanayi kollarına ait yüzdelerin tarımsal ürünlerde yüzde 60'lar seviyesinde iken, otomotiv, makina sanayi, kimya ürünlerinde nasıl yüzde 70lere çıktığı görmesi lazım. öyle ezberden konuşarak, gazete kupürlerinden laf ezberleyerek olmuyor canlar...

tüketim artışı ile ilgili olarak, asgari ekonomi bilgisine sahip bir insanla tartışmak isterim ekonomik modellerin işleyişini. yoksa tüketim-üretim= cari açık denilmesi komik kaçıyor.

imf'yi ülkeye sokmayan insandır. 1983'te ülkeden şutlanan imf'yi geri getiren shp-dyp hükumetidir, rahmetli erdal inönü iyi bilirdi...

not: matematik denen şeyi 4 işlemden ibaret sanan cühelaya selam olsun...
kendisini ahrette yanıma çekip şöyle omzuna da kolumu attıktan sonra "hacı, o çeşme otobanını niye yaptın bea? itiraf et bizbizeyiz şurda lan nedir sebebi?" diye sormak istiyorum. tek isteğim budur ahret yıllarımdan. pls tşk bye..
türkiye başbakan ve cumhurbaşkanlarından. küçükken yolları o'nun kendi elleriyle yaptığını zannederdim, o derece çalışkan biri olarak lanse edilmiştir.
kendisine yapılan çoğu eleştiriye katılmak ile birlikte türkiye'de turizm yatırımlarını teşvik ederek büyük bir turizm sektörünün oluşmasına öncü olmuş kişidir. turizmin türkiye'ye kazandırdığı döviz ve türkiye'nin dünya ile bütünleşmesine katkıları düşünülürse kendisine bir artı puan verilebilir. diğer liderleri aklımıza getirdiğimizde (mesela ecevit, tayyip) bu vizyona sahip olabilirler miydi? hiç sanmıyorum. belki demirel yapabilirdi ama daha düşük bir ihtimal.
gün itibariyle allah rahmet eylesin diyeceğimiz, görevi sırasında ölen cumhurbaşkanımızdır.
bugün belinizde silah cebinizde dolar varsa bunu bugün ölen malatyalı bir eski cumhurbaşkanımıza borçlusunuz.
*
başarısızlıkla sonuçlanan süikast girişiminde, kendini konuşma yaptığı kürsünün altına atıp, daha sonra da partililerine "allahın verdiği canı allahtan başkası alamaz" diyerek alkış toplayan şahıs. madem öyle düşünüyorsun kürsünün altında işin ne diye sorarlar adama.
türkiyede yolsuzluğun artmasındaki en önemli katalizör nedir sorusunun cevabını bizlere hatırlatan adamdır. nitelikli dolandırıcılığın cezasını hafifleten yasayı çıkartmıştır. büyük çalanlar az ceza alsın, ekmek çalanlar uzun süre hapiste çürüsün mantığını insanlara yasa zoru ile yerleştirmiştir.
(bkz: engin civan)
(bkz: benim memurum işini bilir)
malatya olan memleketinden ziyade cumhurbaşkanlığı görevi süresince de türkiye için faydalı işlere imza atmış devlet adamı.
18 Haziran 1988'de uğradığı suikastin hemen ardından kürsüye tekrar çıkarak.

"Bilhassa belirtmek istiyorum; Allh'ın verdiği ömrü onun izninden başka alacak yoktur. Biz'de ona teslim olmuşuzdur."

Sözleriyle gönüllerde taht kurmuş bir lider.
yarın sultanahmet'te* mevlid programıyla anılacak olan merhum.
vefatının 16. yıldönümünde coskulu bir kalabalıkla sultanahmet' te dualarla anılmıstır. ardından 13 bin hatim indirip türkiyenin dört bir yanından aziz hatıralarına vefa düsturu istanbula gelen sevenleri, merhumun türk siyaseti açısından ne derece öneme sahip olduğunu göstermistir.
kendine has bir adam. Suleyman demirel değilde onun yerine şimdi uydurdugum harun tayyareoglu olsaydı ne değişirdi; hiçbirşey; mesut yılmaz yerine ahmet yerindenkalkmaz olsaydı ne değişirdi hiçbirşey; ama özalın yerine baskası gelmiş olsaydı iyi yada kötü çok şey fark ederdi.
Margaret Thatcher politikasının türkiye ye yansıması, merhum devlet adamı.

ayrıca abdullah öcalan, turgut özal vefat ettiğinde ağlamış diye bir söylenti var. şöyle demiş bir de;
"öldü.. çünkü bu sorunu çözecekti."
ozan arif'in vatan türküsü isimli yasaklanmış albümünde kendisine ithafen yazılmış dümbük isimli bir parçanın bulunduğu şahıs. **