bugün

Turgut Özal, Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanı ve 24. Başbakanı olarak Türk siyasi hayatında önemli bir yere sahiptir. 1927 yılında Malatya'da doğan Özal, Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra ekonomi alanında kariyer yapmıştır. Daha sonra kamu hizmetine atılan Özal, Türkiye'deki ekonomik politikalara yön veren önemli figürlerden biri olmuştur.

Özal, 1980'lerin başında Başbakanlık görevine gelerek Türkiye'nin ekonomik yapısını değiştirmeye yönelik önemli adımlar atmıştır. Bu dönemde uygulanan liberal ekonomi politikalarıyla birlikte Türkiye'nin dışa açılması ve serbest piyasa ekonomisinin güçlendirilmesi hedeflenmiştir. Özal, ekonomideki bürokratik engelleri kaldırarak özelleştirmeyi teşvik etmiş ve yabancı yatırımcıların Türkiye'ye gelmesini sağlamıştır.

Ancak, Özal'ın ekonomik politikaları tartışmalı olmuştur. Bazıları onun uyguladığı serbest piyasa politikalarını ekonomiyi iyileştirmeye yönelik atılmış önemli adımlar olarak görürken, diğerleri ise bu politikaların gelir adaletsizliğini artırdığını ve toplumsal sorunlara yol açtığını savunmuştur. Ayrıca, Özal döneminde yaşanan enflasyon ve dış borç sorunları da eleştirilere neden olmuştur.

Turgut Özal'ın siyasi kariyeri, sadece ekonomiyle sınırlı kalmamıştır. 1989 yılında Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanı seçilen Özal, bu görevde de önemli değişimlere imza atmıştır. Cumhurbaşkanlığı döneminde demokratikleşme ve insan hakları konularına önem vermiş ve Türkiye'nin uluslararası ilişkilerini güçlendirmiştir.

Ancak, 1993 yılında ani bir şekilde hayatını kaybeden Turgut Özal, siyasi yaşamı boyunca tartışmalı bir figür olarak kalmıştır. Ölümünden sonra da onun dönemindeki ekonomik politikalar ve siyasi mirası Türk siyasetinin önemli konularından biri olarak ele alınmaya devam etmiştir. Özal'ın liderliği altında gerçekleşen değişimler, Türkiye'nin modernleşme sürecinde önemli bir dönemeç olmuştur ve onun mirası hala Türk siyasi ve ekonomik düşüncelerini etkilemektedir.

Özal döneminin ekonomik politikalarının ana hedefleri arasında ekonomik liberalleşme, serbest piyasa ekonomisine geçiş, özelleştirme, dış ticaretin serbestleştirilmesi ve dış yatırımların teşviki yer almaktaydı. Özal, bu politikalarla Türkiye'nin ekonomik büyüme ve kalkınma potansiyelini artırmayı ve uluslararası rekabet gücünü artırmayı hedeflemiştir.

Bu dönemde gerçekleştirilen bazı önemli ekonomik adımlar şunlardır:

- 1980'lerin başında uygulanan Ekonomik istikrar Programı ile enflasyonun kontrol altına alınması ve mali disiplinin sağlanması.
- 1984 yılında başlatılan ve Türkiye'nin dış ticaret politikasında önemli bir dönüşüm olan ihracatı Geliştirme Stratejisi'nin uygulanması.
- Özelleştirme politikalarının başlatılması ve kamu kesiminin ekonomideki rolünün azaltılması.
- Yabancı sermaye yatırımlarının teşvik edilmesi ve yabancı sermaye girişinin artırılması.
- Tarım politikalarında reformlar ve tarım sektörünün modernize edilmesi.

Ancak, Özal dönemindeki ekonomik politikaların bazı eleştirileri de bulunmaktadır. Özellikle, ekonomik liberalleşmenin ve özelleştirmenin bazı sosyal kesimler üzerinde olumsuz etkileri olduğu, gelir adaletsizliğini artırdığı ve kırsal kesimdeki yoksul kesimlerin durumunu zorlaştırdığı ifade edilmektedir.

Turgut Özal dönemi, Türkiye'nin ekonomik dönüşümünde önemli bir kilometre taşı olarak kabul edilmekte ve Türkiye'nin ekonomik yapılanmasında kalıcı izler bırakmıştır. Ancak, bu dönemin ekonomik politikalarının tartışmaları ve etkileri hala günümüzde de devam etmektedir.

Olumlu Yönler:

- Ekonomik Büyüme: Özal döneminde uygulanan ekonomik politikalar Türkiye'nin ekonomik büyümesini hızlandırdı. Serbest piyasa ekonomisine geçiş, dış ticaretin serbestleştirilmesi ve özelleştirme politikaları ekonomik büyümeyi destekledi.
- Dış Yatırımların Artışı: Özal döneminde yabancı sermaye yatırımları teşvik edildi ve Türkiye'ye daha fazla yabancı yatırım akışı sağlandı. Bu durum, ekonomik büyümeyi ve iş yaratmayı destekledi.
- Dış Ticaretin Gelişimi: ihracatı teşvik eden politikalar sayesinde Türkiye'nin dış ticaret hacmi arttı.
Ülke, uluslararası piyasalara daha fazla entegre oldu ve dış ticaretten elde ettiği gelir arttı.

Olumsuz Yönler:

- Gelir Adaletsizliği: Özal dönemindeki ekonomik politikaların gelir dağılımı üzerinde olumsuz etkileri oldu. Özelleştirme politikaları ve serbest piyasa ekonomisinin benimsenmesi, gelir adaletsizliğini artırdı ve yoksulluk oranlarında artış yaşandı.
- Enflasyonun Yüksek Seviyelerde Devamı: Özal döneminde enflasyonla mücadelede başarı sağlanamadı ve enflasyon oranları yüksek seviyelerde seyretmeye devam etti. Bu durum, ekonomik istikrarsızlığı artırdı ve alım gücünün azalmasına neden oldu.
- Kamu Borçlarının Artışı: Özal döneminde dış borçlar ve kamu borçları arttı. Özellikle dış borçların artması, Türkiye'nin dış kaynaklara olan bağımlılığını artırdı ve ekonomik istikrarsızlık riskini yükseltti.

Günümüzde, Turgut Özal döneminin ekonomik politikalarının olumlu ve olumsuz etkileri hala tartışılmaktadır. Bazıları, Özal döneminin ekonomik büyümeye ve dış ticaretin gelişmesine önemli katkılar sağladığını savunurken, diğerleri gelir adaletsizliği ve ekonomik istikrarsızlık gibi sorunları vurgular. Bu nedenle, Özal döneminin ekonomik politikaları hakkındaki tartışmalar devam etmektedir.
Pdf si vardır bunların kesin internette.
Hihihi.

görsel
Atatürk gibi Ankara yı pek sevmezdi ama gel gör o da Ankara ya gömüldü.
Bugunlerimizin mimaridir kendisi. Halinizden memnunsaniz, hayırla anın kendisini. hatta hizinizi alamazsaniz, ankara'da bir yer de anıt mezari(!) Var, gidin oraya yüz sürün(!).
'Turgut Özal’ı kötüleyen bir adam başka bir bilgisi gerek kalmadan çöptür.

Turgut Özal, Türkiye tarihinin Atatürk’ten sonra en önemli kişisidir. Atatürk’ün kurduğu laik ve modern devleti, ekonomik açıdan da modern aşamayan getiren Turgut Özal’dır.

Turgut Özal, Türkiye’yi dünya ile rekabete açmış ve bugün bir manada güçlü denecek Türkiyeyi ortaya çıkarmıştır. Bugün 1 trilyon dolarlık ülke isek bunda Turgut Özal’ın rolü en büyültür.

Turgut Özal’ı anlamamakta ısrar edenler, Atatürk’ü anlamamakla ısrar edenlerden farksızdır.

Bu ülkenin başındaki en büyük 2 bela ırkçılık ve dini yobazlıktır.

Turgut Özal’ı ırk ve din açısından yobaz olanlar sevmez. Onlar ne kadar sevmezse o kadar büyük adamdır.'

Demiş zall Twitter'da .Adamın yobaz, çöp insan algısına bakar mısınız?
Nakşibendi'den çıkma yobaz oğlu yobaz başbakandır. Asıl bu fetöcüyü öven yobazın önde gidenidir. Siyasal islamın öncülerinden biridir bu herif.

Memurları rüşvete alıştıran bu, pkk'nın güçlenmesinde çok büyük rolü olan bu, satarız efendim satarız diyen bu, fetö'yü serbest bıraktıran bu, oğluna trafik cezası yazan trafik polisini süren yine bu...

Bu dinci yobazı övenler, beyni inanmaktan başka bir eylem gerçekleştiremeyen 30 iq seviyesine sahip olan asıl yobazlardır. Kırdo'dur ayrıca. Irak'tan getirttiği 1 milyon kırdo soydaşı, kamplardayken sırf yemekleri beğenmiyorlar diye çalışanlarımızı tartaklıyordu.

Paso cahillerin, yobazların, hacıların, hocaların prim yaptığı gelişmemiş ortadoğu ülkesinde ancak bunun gibi kırdo dinci yobazlar övülür.

(bkz: dinin eroinden farksız olması)
Cumhuriyet tarihinin en başarılı başbakanı. Allah gani gani rahmet eylesin.
Türkiye'de Köşe dönme politikasını başlatmıştır. Yatırıma gelen yabancılara oğullarını ortak etme şartı getirmiştir.
bir türlü ülkenin iktidarını ellerine alamamış beceriksiz ve yobaz kemalistleri başlığın altında bol bol kudurtup zırlatmış cumhurbaşkanıdır. tabiri caizse türkiye'ye çağ atlatmıştır. zırlamaya devam kafası ekonomiye basmayan beyin fukaraları. ulan sikindirik sözlüklerinizde anadolu insanına sövüp saymaktan başka bir sike sap olamamış tiplersiniz. eleştirdiğiniz adam sizi 100 konudan 100'ünde de siker atar.
Sayın cumhurbaşkanımızı seviyoruz. Bayburt şehrimizi il yaptığı için de ömrüne duacıyız. Şükranlarımızı sunuyoruz.
En büyük yanlışı PKK'lıların parti kurmasına izin vermesi
Bunu yapmasaydı HDP belası başımızda olmazdı.
Mezarı açıldığında evliya ilan etmeye niyetlendi gazeteler. Mezara su sızmış cesedin bir kısmı cürümemiş haliyle. Var öyle bir sey.
Kolu kuru kemik.

Sonra baktılar ki kimse siklemiyor, biraktılar mezar haberini.
Mezarinda rahat uyuyor mudur acaba?.
görsel
1990'ların Recep Tayyip Erdoğan'ı.
Ablamla eniştem manitalıklarının ilk heyecanlı günlerinde nedense mezarına gidip fotoğraf çektirmişlerdi.
Bir insan manita günlerinde neden böyle bir şey yaparki?
Bundan sonra sevgilimizle mezarlık mezarlık geziyoruz gençler.
30 yıl olmuş öleli. Vay be.
turgut özal, bütün yönleriyle değerlendirlmesi gereken bir siyasetçimizdir.
Ülkeye yararindan çok, zararı dokunan siyasetci.
He thanked to Kenan Evren (Universe) for military coup.
Belki de, erbakan’la birlikte çocuklarının politik kariyerleri üzerine sohbet ediyorlardır, keşke kpss’ye girselerdi, gibisinden..
PKK'nın ve FETÖ'nün en önemli destekçisi Kürtçü bir liboşun tekiydi.. Ateşi bol olsun..
Replaced Americans to the Incirlik Base under the name of Hammer Power.
Hiç şüphe yok ki Türkiye tarihinin en gayrı milli liderlerinden birisiydi. Kendisi Türkiye'nin adını Anadolu Cumhuriyeti olarak değiştirmeyi düşünmüştü, bunu kardeşi Korkut Özal da söylemişti. 1 milyon Kuzey ıraklı Kürde kucak açarak ülkenin demografik yapısıyla oynaması da gerçekleştirdiği sayısız ihanetten yalnızca birisidir. Özal, PKK'nın silahla değil ancak barışla yani PKK'nın taleplerini yerine getirmekle bitebileceğini iddia eden birisiydi. Ayrıca Kürt federasyonunun tartışılabileceğini de söylemişti.

Sadece PKK terörü değil aynı zamanda FETÖ de Özal döneminde palazlandı ve hızla yükselişe geçti. Bugün Fetullahçıların hepsi Özal'a minnettardır.

Körfez Savaşı'nda da Türkiye'yi ABD'nin yanında savaşa sokarak ülkenin başına büyük bir bela açmak istemiş ancak ordunun direnişi nedeniyle başarılı olamamıştır.

Azeri kardeşlerimiz için de "Azeriler Şii, biz Sünniyiz onlar iran'a daha yakın" demesi de onun milli duygulardan ne derece yoksun birisi olduğunun en bariz göstergelerinden birisidir.

Türkiye'nin sanayileşmeye, üretime ve ihracata dayalı ekonomi modelinden finans oyunlarına, tüketime ve ithalata dayalı bir ekonomi modeline geçmesi de Özal'ın marifetidir. Dolayısıyla bugünlerin mimarlarından birisidir. Bütün bunların yanında yolsuzluk, hırsızlık, çalıp çırpmak da Özal döneminde normalleşmiştir. ilk kez onun döneminde emek harcamadan kolay yoldan para kazanmanın ayıp bir şey olmadığı düşüncesi insanların zihnine yerleşmiştir, hatta "köşeyi dönmek" deyimi de bu dönemde dilimize yerleşmiştir.

Özetle Turgut Özal cumhuriyet tarihinin en kötü lideri olmaya aday birisidir. Hatta bugünkülerden daha kötü olduğunu söylemek abartı olmaz.
Türkiye'ye köşe dönmeciliği getirmiştir.