bugün

yetiştirilme tarzından, hayata bakış açısına kadar geniş spektrumlu nedenleri olan zihniyet-ersizlik.

kendini zeki sanan bazı andavallar "yasak" diye nitelendirirek akılları sıra türkiye'yi yasakçı devlet konuma düşürüyorlar. ardı sırada "biz ezileniz, hor görüleniz" imajı yaratıp nemalanmaya çalışıyorlar.

anlamayacaklarını, idrak etmeyeceklerini, dini kullanarak bir yerlere ulaşmaya çalışan o kalın kafalı yobaz beyinlerine kelime işlemeyeceğini bile bile türban'ın aslında neden yasak olduğuna bir kez daha bakalım.

öncelikle türban yasağına karşı olan güruhun aile yapısına bakmak lazım. benim gördüğüm kadarıyla ve türk örf adetlerinin de yansımasıyla büyük bir kısmının ailesinin başı kapalı. yani olay aslında bir galatasaray - fenerbahçe çekişmesi kılığına girmiş durumda. mesala ailesinde kapalı olan bir genç büyük ihtimalle türban yasağına karşı. ailesi açık olan diğer bir güruh ise türbanın kesinlikle yasak olması gerektiğini düşünüyor.

dinine bağlı ve islami her alanda yaşamak isteyen bir güruh var türkiyede. bunlar geçmişteki çoğu savaşın dinin devlet işine alet edilmesinden çıktığını bilmeyen insanlar. sanki allah arapmış gibi, sanki arapçadan başka bir dil bilmiyormuş gibi kuran okumak için arapça öğrenen bu insanlara dünya hayatındaki huzurun sağlanması gerektiğini anlatmak çok zor. kafa bir kere "dine" programlanmış.

bir ülkenin nasıl bölüneceğini bilmeyen, eğer din devletin içine girerse direk yukardan emir aldıklarını düşünen insanlara "insan hakları" nı anlatmanın ne kadar zor olacağını tahmin edemeyen büyük bir kesim türban yasağını hayvanca, saygısızca buluyor. işin komik yanı "türban yasak olmalı" diyenlere de şerefsiz, adi, din düşmanı, grup seks yapmayı seven, kızlar türban takınca seks hayatı sekteye uğrayacağını düşündüğü için başı açık kızların olmasını isteyen insanlar olarak görüyorlar. ayrıca olaya bir kural olarak değilde, yasak olarak bakıp kurnazlık yapıyorlar. ulu önderleri tayyip efendi hayatı boyunca yasaklarla bir yere geldiği için onu örnek aldıklarını düşünmekteyim. küçük emrah modunun siyasetle metaforlanmış hali.

zeka seviyesinde gerilik var demeyeceğim çünkü bu insanlar işlerine geldikleri zaman çok iyi dini kullanabiliyorlar.

hadi diyelim türban bugün serbest. yarın bir gün bir adam çıksa, "bizim 'sikientotolomosidutiyan' diye bir dinimiz var, bu din gereği herkes götünü açıp gezmek zorunda diye o adamı yasaklayacak mısın ? yasaklarsan bu sefer de sen yasakçı olmuyor musun ? hadi onu da geçtim. islami kurallara göre 4 parmak sakal bırakılmak zorunda ve cübbe giyilmek zorunda. en azından kendini "kallavi müslümanlar" olarak nitelendiren sofu kesim böyle söyler. hatta hocalar "giymezsen cübbe olursun züppe" diye geziyorlar piyasada. bu insanlar yarın bir gün biz şalvarla, sakalla okula geleceğiz derse onlara ne diyeceksin ? onlarda islam inancına göre bir gereklilik. bunun arkasını almak mümkün mü ? sonra sakal, cübbe, başörtüsünü kullananlar sadece temiz müslümanlar değil. hizbullah, el-kaide hatta son zamanlarda pkk gibi terör örgütleri bile bunları kullanıyor. bu simgelerle eğitim, öğretim ve insanların geleceğinin şekillendiği yerlerde gezmek bir ülkenin dibine dinamit koymaktan başka bir şey değildir. olayı buralara getirseniz işin içinden çıkmak da mümkün değildir. bir ülkede ya her şey serbest olur, ya her şey yasak olur. bakın iran'da alkol yasaktır, buna bağlantılı olarak kolanya yasaktır, buna bağlantılı olarak her ameliyatta kafana göre alkol kullanman yasaktır. zina yasaktır, buna bağlı olarak kadınların araba kullanmaları yasaktır, başı açık gezmeleri yasaktır, yalnız başına nikah düşen bir erkekle aynı evde bulunması yasaktır. yasaktır oğlu yasaktır. yani gerçek hukuk budur. adamlar da her şey açık ve net. eğer bu kapı türban ile aralanırsa kapıyı kapatan şeriat olur ve tekrar açması çok zor olur, çok kan akar.

ankara'nın, istanbul'un gecekondularında ya da şehir de yaşayıp adam gibi ibadetini yapan insanlara hala dinin aslında bir devletin üniter yapısı için ne kadar tehlikeli olduğu anlatılmıyor. zaten bunu anlatan insanlarda din düşmanı damgası yiyor. olaya sadece sinirinden kendini s.kecek deniz baykal gibi bakıldığını düşünen ve "siz türbana düşmansınız ibneler, topunuz cehennemliksiniz" diyen insanlar olduğu sürece bu ülkenin ömrü çok fazla olmaz.

türbanlı gencecik, pırıl pırıl bir kızın yüzüne bakıp "yazık değil mi bu yavrulara" demek son derece aptalca ve devlet hukukuna aykırıdır. devletler kolay kurulmaz ama bölünüp parçalanmaları son derece kolaydır. devlet idaresinde duygusuyla davlanan her milletin sonu aynı olmuştur.

tüm bu yazdıklarımı kürdanla dişini karıştırıp bir yandan osuran mutasavvıf kişinin osuruğunun hafifliğinde fezaya yollanmıştır. o osuruk dünyayı ne kadar etkilerse, bu yazıda dünyayı o kadar etkiler.
kendince gerekçeleri olan ve türban yasağına anlam veremeyendir.

birçok yazımda bahsettiğim "hizmet alan-hizmet veren" farkından yine bahsedeceğim. başı örtülü biri nüfus memuru olamaz ama nüfus müdürlüğüne gidip kaybettiği kimliği için işlem yaptırabilir. yani başı örtülü olan insanlar öğretim görevlisi olamayacak, devlet memuru olamayacak, devlet hastanesinde doktor olamayacak. sadece eğitimlerini alacaklar ve çalışırlarsa da özel sektörde çalışacaklar.

bir de siyasi simge durumu var tabi. örnekle açıklıyorum ki kolay anlaşılsın. şimdi elimizde iki adet öss'yi kazanmış, başı örtülü kız var. ayşe ve fatma. ayşe, radikal islamı savunan, "7.4 yetmedi mi" pankartını açan zihniyette bir tip. fatma ise başörtüsünü inancı gereği takan siyasal islamla alakası olmayan, eğitim almak isteyen bir tip. sen şimdi ne yapacaksın? ayşe'yi okula almayacam derken fatma'yı da mı almayacaksın. kurunun yanında yaşı da mı yakacaksın? devletin yapması gereken insanların eğitim haklarını vermek, üniversiteler içinde de radikal islama karşı gereken tedbirleri almaktır.

cübbe giymek, bilmem kaç karış sakal bırakmak asla ve asla islam inancına göre bir gereklilik değildir. tamamen arap kültürüdür ve biz yıllarca islam kültürü derken arap kültürünü aldık. hala da bu aldatmacayı yiyoruz. üniversitelere başörtüsü serbestliği getirildikten sonra bu cübbe, sarık, götünü açıp gezme olaylarının olacağını zannetmiyorum. devlet bu özgürlüğü getirirken devlet yapısına gelebilecek olası zararları hesaplar ve tedbirini alırsa olayın sonu şeriat falan olmaz. unutmayın devlet birey içindir.

bir de üniter yapıdan falan bahsediliyor. başörtüsü kamusal alanlara girmiyor ki... günlük hayatta her alanda olan şey, yani başı örtülülerin kamu hizmeti alma olayı, üniversitelerde de gerçekleşiyor. adliyede, ssk'da, nüfus müdürlüğünde olduğu gibi... bu ülkede bu yasak savunulurken "çarşıda pazarda takabiliyor daha ne istiyor ki?" şeklinde görüşünü dile getiren embesiller var. yine bu yasağı savunurken hiç haddi olmamasına rağmen kişinin inancını yani islam'ı sorgulayan, "islam ellerini çeksin kadınların üzerinden" diyen tipler var. toplumdan soyutlanması gereken bu tipler varken başı örtülüleri soyutlamak bana çok yanlış geliyor.
türbanın siyasi simge diye üniversitelere alınmamasını anlamayan tip ama ülkücü ve komünist bıyığının (öyle bir şey yok demeyin güldürmeyin beni.) rahatça girmesini de anlayamamış tiptir. madem türban siyasi simge peki diğerleri ne anasını satıyim, imaj mı?
ha bu arada bu tipler çevrelerine boş boş bakarlar dünyadan bir haberdirler ülke elden gitmiştir de haberleri yoktur. yazıktır,günahtır.
türbanın neden yasak olduğunu anladığını iddia eden tip'ten asla "tip" diye bahsetmemesi gereken kişidir. çünkü saygısızlık ve şirretlik onun işi olmamalı.

başörtüsü her ne kadar birilerinin zoruna gitse de bu ülkede elbet birgün serbest kalacaktır. tıpkı bundan on sene önce olduğu gibi. türkice cumhuriyeti demokrasiyle yönetilen "egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" felsefesine dayanan bir sisteme sahipse egemenliği halka vereceksin. halk ne diyorsa o olacak. ha kimse sana sus da demiyor. konuşacaksın muhalefetini yapacaksın, fikrini ortaya koyacaksın ama netice itibari ile halk ne derse o olacak. başörtüsünün dini veya siyasi simge olması umurumda bile değil. bir özgürlük hakkı da olabilir olmaya da bilir. bu da beni enterese etmiyor. benim ilgilendiğim kısım bu ülkede halkın kendi kendini yönettiği mi, yoksa azınlığın çoğunluğa tahakküm etmesi gibi zorbaca bir hareketi sindirmek zorunda kalması mıdır?. yapılsın oylama, referandum veya ne karın ağrısıysa halk ne istiyorsa o olsun. demokrasiler de bunu gerektirir.

cumhuriyetin kurulduğu günden beri halk kendi kendini yönetememiştir bu ülkede. yıllarca tek partili seçimler olmuş. çok partili seçimde halkın desteklediği insanlar asılmış, her cumhurbaşkanlığı seçiminde dönemin kuvvet komutanlarından biri olaya el atarak kendisini cumhurbaşkanı seçtirmiştir. demokratikleşebilmeye yaklaştığımız bu dönemlerde ise artık bu manzaralara pek de rastlamıyoruz. dün zorbalık yapan insanlar demokrasi kavramının gelişmesiyle artık fakir edebiyatına dökmüşlerdir işi. neymiş efendim "laiklik elden gidiyor". ayrıca bu kişiler son dönemde kendilerini akıllı ilan ettikleri gibi kendisine zıt düşünen çoğunluğu da akılsızlıkla suçlamaya başlamıştır. sanki beyin gramajları karşıt düşünce sahiplerine göre daha fazlaymış gibi.

evet zorba azınlık. sonunuz gelmek üzere. artık ancak silah zoru kullanırsanız birşeyler yapabilirsiniz. yoksa tutar dalınız kalmadı. artık halk kendi kendini yönetmeye başlayacak. merak ediyorsanız tuncay özkan abinize bir sorun. biz kaç kişiyiz?
fikir yürütemeyen tiptir.yüksek öğrenim almış ya da almamış olması bile önemli değildir.*
çevresinin yozlaştırdığı o örümcek beyinle anlamasını beklemek anlamsız zaten.
gerçekten aydın, fikir namusu olan kişidir. insanların yasama hakkına inanır, beyni düşünen, agzı ile konusan kişidir. inanmadıgı fikirlerin bile söylenmesinden rahatsız olmayan, hatta onun söylenebilmesi için mücadele edecek kadar da kaliteli bir insandır.

ya da sadece insandır.
beyni yıkanmış, at gözlüğünü atamamış, öteden beri dinden soğuması için laiklik adı altında dinden uzaklaştırılan, soğutulan cahil insan söylemi. zırva.
kale almaya gerek yoktur,anlamazlar, sadece kendilerini müslüman ve özgürlükçü zanneden bu tiplere görünüyor ki artık bunu anlatmanın da bir anlamı yoktur, varsın bildikleri gibi ilerlesinler, kadını erkeği birbirinden izole edecek, laikliği sarsıcı kararlar aldırmaya, iran özlemi içinde yanmaya,ülkeyi karıştırmaya devam etsinler. ama unutmasınlar ki;

(bkz: türkiye laiktir laik kalacaktır)

(bkz: it ürür kervan yürür)
ülkeye böylesine dayatmalar, çok tehlikeli, başkalarını yok sayan kararlar alan hükümetler geçmişte de olmuş ve sonları çok ama çok hazin sonlanmıştır.

(bkz: demokrat parti)
asparagas haberlere prim veremeyen tiptir. yok efendim doktorlar türbanlıymış da hastanın testislerinde rahatsızlık varmış da. doktorlar günah diye bakmamışlar. eğer bahsedilen haber yeni olsa anlarım. evet derim araştıracak zamanı yoktur, duymuş inanmıştır. fakat üstünden aylar geçtikten sonra ısrarla bu yalan habere araştırmadan, körü körüne inanmak yobaz dedikleri insanlara acaba hangimiz daha yobaz diye de sorma hakkını elleriyle teslim ediyor. şimdi soralım efendim. başörtüsü takan mı yobazdır? yoksa ondan öcü gibi korkan serbest bırakıldığı an türkiye cumhuriyeti topraklarıın tamamını venom misali saracağından dem vuranlar mı? dert etmeyin canlarım. öyle bir şey olursa paşa babalarınız bir darbe yapar, halleder olayı. şimdikinden daha iyi olur.
tipi tiptir.
anlatirsiniz böyle tiplere anlamazlar. kafalari öyle kalindir öyle disa kapalidirki hakli olsaniz bile onlar bunu bile bile haksizliginizi iddia ederler. sizi dinsiz ilan ederler ve size sözlük ortaminin dokunulmazliginda bol keseden hakaret etmeyi kendilerine hak görürler. agizlarinda püsküren atesin birgün kendilerini yakip bitirecegini tahmin edemezler. bilemezlerki bu ülke cumhuriyet denen saglam bir temelin altindadir. bu cumhuriyetki en seriatci insani bile basa getirince atatürkcü olduruverir, atatürkcüyüm dedirtiverir
en azından türban yasağını savunanlar kadar kaba değildir çoğu. yasakçıların entrylerine baktığınızda hep yobaz, gerici, örümcek kafalı, kalın kafalı gibi hakaretler görürüz. ben mesela bu başlıkta anlatılan tipin örneklerinden biriyim. gerekçelerimi de yukarıda anlatmışım kendimce haklıyım. ama gelin görün ki adamın biri geliyor, kalın kafalı, yobaz pis gerici yazıp entrysini noktalıyor. başı örtülülerin başı açıklarını dinsiz ilan edeceğini söylerler. başı açık bir çok badana suratlı kadının başı örtülülere yaptığını görmezden geliyor. bir de başörtüsü yasağını atatürkçülükle savunmuyorlar mı arkadaş? en çok ona uyuz oluyorum. özgürlükleri yasaklayanların atatürkçülükten dem vurması ne kadar komik!
(bkz: aa bu benim lan)
başörtülü insanları bu halktan saymayan "tip"leri, insanlar dini inancını yaşamak istiyor diye ülkeyi birçok şeyi elinde bulunduran, istediğine kafa tutan ama yinede yerilen iran la karşılaştıran "tip"leri,başındaki örtünün sadece dini inancı olduğunu anlamayan "tip"leri, kendisi dayatmacı olmadığı halde herkesi kendi kafa yapısında zanneden "tip"leri çözemeyen saygılı bilinçli inançlı "insan"dır.
başındaki dini inancı gereği taktığı 1 metrelik örtü kimi niye rahatsız eder anlamayan "insan"dır.