bugün

iki toplu ulaşım aracının arasındaki farklardır.

tren, geçmiştir, doğallıktır, hüzündür, mutluluktur, aşktır, sevgidir. dışarıyı izlersiniz camdan dışarısını. farklıdır havası nice aşklar yaşanmıştır o trenlerde tren istasyonlarında. kimi sevgilisinin omzunda uyumuştur, kimi ise ona sarılarak kendini güvende hissetmiştir.
kimi platonik aşklar ise acı vermiştir gençlere bir durakta tüm hayaler yıkılmıştır. trene binen insanlar daha bir sıcakkanlıdır. sabahları işe gitmeye çalışan insanla zar zor açar gözlerini trende dışardan gelen güneş ışığında. satıcılar olurdu trenlerde ellerindeki ürünü satmaya çalışan insanlar tren durdukça istasyonlarda bir diğer vagona geçişler.

metro ise yerin dibinde, karanlık, soğuk, samimiyetsiz bir yerde. yolculuk ederken seyredebileceğin bir yer yok bile her yer duvar insanların suratları bile. bir güler yüz bulmak çölde su bulmaktan bile daha zor yerlerdir. herkes bunalmış bir şekilde gideceği ineceği yeri düşünüyor. trene göre hızlı mı evet ama hız hiçbir işe yaramıyor yavaş olmak daha güzel.

aslında ikisi arasındaki temel fark şu tren insan, metro ise robot.
trende güzelce izliyceğin yollar varken metroda kafanı önüne eğip seyahat edersin.
trende istasyona gelince kademeli bir yavaşlama olur ve bir düdük sesi duyulur. kapılar açılır. inerken nostaljik bir an yaşarsın. ama metro öyle mi? izmir metrosunda son durağa gelince "son durak lütfen trenden ininiz" diye anons yapıyor o cırtlak sesli kadın. sanki babasının malı amk! inmiyorum lan inmiyorum işte!
metro adında çikolata vardır tren adında yoktur.
metro, korkaktır, şehir dışına çıkamaz.
Tren, düdüğünü çala çala her yeri dolaşır.
trene şarkılar ve türküler yazılmıştır.( kara tren, tren gelir hoş gelir)
metro hakkında yazılanlar da meşhur olmamıştır.
şekil, görüntü ve çalışma şartları olarak tren köylüdür, metro şehirli.
Tren,gece gündüz yollardadır, metroysa belirli saatlerde.
trene binerken, yanınıza erzak olarak haslanmis yumurta, haslanmis patates ve kuru kofte alınır, metroda böyle bir zorunluluk yoktur
trende geçmişin güzelliği vardır metroda ise geleceğin korkaklığı.
tren varoş, metro ise burjuvadır.
tren yer üstünde metro ise yer altında gitmesi gereken taşıtlardır. Ancak güzel memleketim Adana da metro denilen taşıt yer üstünden gitmektedir.
çağımız modern yaşamında metro ile trenin ayırdına varmak zor olsa da ilkel kabileler gündelik bilgilerini kullanarak bu zorluğun üstesinden gelmişler. iptidai olsa da işe yarayan bir yöntem geliştirmişer. bu yönteme "öküz yöntemi" demişler.

(bkz: öküz bakıyorsa trendir)
(bkz: bazen sadece bir öküze ihtiyaç duyarsınız)
tren eskidir metro eskimeye yüz tutmuş.
* *
tren genellikle deniz kenarlarından gider.
metro ise açtığın herhangi bir delikten geçer ve hedefine ulaşır.
tren için (bkz: sirkeci-halkalı)
birisi train den diğeri ise underground (veya subway) dan/(den) tercüme edilir.
tren: izban (aliağa - cumaovası)
metro: izmir metrosu (evka 3 - f. altay)

"tren nostaljiktir, metro moderndir." demek doğru olmaz. özellikle gelişmiş ülkelerde şehirlerarası çalışan modern trenler sık sık görülebilir. izban ise türkiye'den bir modern tren örneğidir. ancak hayatında modern tren görmemiş insanlar izban'a metro muamelesi yaparlar.