bugün

bunun basketbolcular için de olanı var mı? sorusunu aklımıza getiren sav. her sayı sonrası göğüslerini çarpıştıran basketçilerde ne gibi bir hücre ölümü oluyor acaba?
(bkz: hakan şükür)
gercekligi hakan sukur uzerinden kanitlanabilir. zira kendisi italyadan aglaya aglaya televolelere baglanir, turkiye'yi ne kadar ozledigini anlatirdi.e bosuna demediler torinolu saban diye.*
futbolcuların düzgün cümle kuramamasının asıl nedenidir. futbol oynarken kesinlikle kafa vurmaktan kaçınılmalıdır. ben kaçınırım, şöyle kaçınırım hemde;

mahalle maçlarının en acımasız olanı bizim mahallede oynanırdı. ben de bu mahalle maçlarında büyük ilerleme kaydedip kale direğinden forvet mevkiine kadar yükseldim (bkz: level atlamak). forvet bulunduğum ilk maçta skor 14-13 idi ve sokak lambalarının yanmasına 5 dk vardı(bizim maçlar lamba yanınca biterdi, nası bi formatsa artık.) tam o anda mahallenin tecrübeli amatör küme oyuncusu tarafından tabiri caizse muz orta geldi şahsıma, tam kafa koymalık. topa yükselmemle değerli beyin hücrelerim geldi aklıma, ölürlerse nası yazardım sözlüğe. akrobatik tsubasa hareketleriyle geri çekildim havada ve topa ayakla vurdum. vurdum da top marsa gitti ayıptır söylemesi. üstüne bide belediye ipnelik yapıp lambaları yaktı. yenildik. kaç kronik kuzu kaç..
fifa'ya göre maçların oynandığı topların 410-450 gr arası ağırlıkta bulunduğu göz önüne alınırsa ve topun kafaya doğru geliş hızı da hesaba katılırsa bir topa her vuruşta hafif siklet bir boksörden yumruk yemiş gibi olmak muhtemeldir.
gerçekliği hakan şükür üzerinden kanıtlanabilir. zira kendisi bel hizasındaki toplara bile kafa ile çıkmaktadır.

(bkz: torinolu şaban)
bende diyorum uzun boylu futbolcular neden hep aptal olur diye. meğer bu yüzdenmiş.
bu önerme geçerli ise futbolcuların zeka özürlü olması gerekmez mi? dememe sebep olan haldir. zira bir futbolcu ömrü hayatında binlerce kez topa kafa vurmaktadır.

yine bu önerme geçerli ise futbolcudan antrenör de olmaz. o halde fener i, beşiktaş ı, barcelona yı falan salaklar yönetmektedir.vay anasını.
vurulan topun gol olmasıyla beyin hücrelerinin coşması ve yeniden oluşmasıyla neticelenir.
Bir futbolcunun topa her kafa vuruşunda, beyninden bin hücrenin öldüğü varsayımı. bu hipotezi güçlendiren en iyi örnek hakan şükür'dür. kendini fettullahçılığa iten bu kafa binlerce kafa vuruşundan sonra oluşan kafadır.