bugün

suç hosteslerde değil, suç ingilizce bilmeyen hostesler topluluğunu kopenhag uçuşuna veren denyoda da değil, suç ingilizce bilmeyen bu hostes bozuntularını işe alanı işe alanda. resmen hosteslere (hostese demiyorum) tercümanlık yaptım ve bir kere daha gördüm ki thy iyice çürümüş. sorumsuz, amatör adamlar.
Ankara-Kayseri hattında görevlendirilmesi münasip, gökkonumsal avratlardır.
dil dile degmeden, dil ögrenilmezmis. mutlaka bir yurtdisi seferinde ögrenecektir.
(bkz: torpilin daniskası)
dil bilmeleri sadece konferans verebilmeleri için değil, her uçakta mutlaka bulunan "yerimi değiştirmek istiyorum", "müzik dinleyebilir miyim" vb gibi sorular soran, servis yapıldığında menüdeki yiyecek ve içecekler hakkında normal olarak kendilerine danışmak isteyen insanlara mal gibi bakakalmamak için mutlaka gerekmektedir.
Ne yazıkki türk hava yollarında sıkça karşılaşılan durumdur.Halbuki öyle bir ingilizce sınavı yaparki personelini işe alırken herkesi korku kaplar.Önce yazılı daha sonra da sözlü ingilizce mülakat sınavına alınırsınız.Ama işe bakınız ki ekibinin en fazla yüzde onbeşlik kesimi ingilizceyi adam akıllı konuşur.Sivil havacılıkta ingilizce çok önemlidir çünkü dünyada bu sektörün yasal dili ingilizcedir.O yüzden sivil havacılık memuruysan bu dili mutlaka bileceksin.Hele hele tehlike durumunda teknisyeninden yeni başlayan kabin memuruna kadar hepsinin akıcı bir şekilde konuşması zorunluluktur.Bütün bu yasal düzenlemelere rağmen büyük bir kısmı maalesef yeterince konuşamaz.

Edit:iyi bir dayınız ve amcanız varsa thy'de kabin memuru olabilir , hatta uçakta şirinleri bile görebilirsiniz.
türkiyenin ve türkçenin reklamını yapan thy.
son zamanlarda en sinir olduğum insanlar, ingilizce dünya dilidir diyen insanlardır.
ben dilimden memnunum arkadaş.
bütün dünya ingilizce konuşuyor diye türkçemi susturamam ya.
ingilizce biliyorum bilmesine de, benimle konuşmak isteyen türkçe öğrensin.
benden ne üstünlükleri var ki ben onların dilini konuşuyorum ya da öğrenmek zorunda kalıyorum.
sömürge halklarına zorla kendi dilini öğreten gavatların ekmeğine niye bal sürelim.
(bkz: havacılık işini ve elemanlarını otobüs firması işletmekle karıştıran zihniyet)
(bkz: ingilizce üzerinden milliyetçilik yapmaya kalkışan ilkel toplumlar)
(bkz: interneti ve ingilizceyi red eden devrimci gençlik)
Çok uçuş yapmadım ama hacca ve 2 defa umreye giderken yaptım. anca bu kadar olabilirdi yani. insan türkçenin yanına bir arapça ekler hadi beynin ona yetmedi bi ingilizce 3 5 kelime ezberle. her gün uçan bu uçan memeliler ellerinde kağıttan her gün okudukları cümleleri okumaktan acizler. güzelini de görnedim daha ama sanirim onu cünup olmayalım diye bilinçli seçmişlerdir. sonuçta mekkeye uçuyoruz yani.
düz mantık olarak düşünülürse mantıklı bir şeydir.

''türk hava yolları '' adı üstünde... *
mantıksız bir şeydir.

"we're globally yours"
thy'nin ne kadar markalaşmaya önem verse de yaptığı önemli hatalardan biridir. markalaşma yönünde zaman kaybettiren durumlardır. eğer global bir şirket olmak istiyorsanız en azından uluslararası uçuş yapan personelinizin iyi derecede ingilizce bilmesi gerekiyor.
eskiden sadece esprilerde "uçan memeli"ydiler. tebrik edin, en azından türkçe öğrenmişler.