bugün
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- boşuna yaşıyorum hissi21
- almanya8
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım11
- icardi1905 silik olsun kampanyası38
- anın görüntüsü18
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı36
- kekeme olan biri doktor olurmu8
- türkiyede çok abartılan arabalar16
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler19
- sözlük kızlarının don renkleri20
- kanınıza rengini verir misiniz15
- uzağı göremeyen insan8
- aristoteles'in orta yolu10
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz12
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- patiswiss14
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı18
- akrep burcu9
- bik bik moderatör olsun15
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- ali erbaş11
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi9
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği10
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
Nihayet yağmur başladı. Bu sabah artık, yağmuru neden bu kadar çok sevdiğimi anladım. Ağlayan bir yüreğe benzediği için...
yüreğindeki acıları satırlara döktü. bize miras bırakmak için. yaşamayı bir araç olarak kullanıp, kendiyle olan savaşında her zaman ''düşünerek yapan'' kişi oldu.
En çok ve en uzun sana inandım.
Aşırı depresif, mutsuz, üzgün, melankolik kadın yazar.
"Çocukluğun sınırları korkunç. Çocukluğun soğuk geceleri gibi. Sınırları, olanaksızlığı, görüntüleri, hareketsizliği, çocukluğun dar sınırları korkunç. Büyüklerin, kendilerinin yetişkin, çocukların çocuk olduğunu düşünmeleri korkunç. Çocukken insanın çocukluk sınırlarına taşmasına izin verilmiyor. Oysa çocukken de dünyayı aynı gözlerle gördüğümü, aynı gözlerle, aynı düşünceyle, duygular ve sezgilerle kavradığımı anlıyorum. Yılların geçmesi ancak bu sezgileri, duyguları, düşünceleri, dünyaya bakan gözlerin algılamalarını çoğalttı, üst üste yığdı, dayanılmaz bir çığ biçiminde büyüttü. Ama şimdi çocukluğun tutuk evinde değilim. Çocukluğun sürgününde değilim. " diyen güzel kadındır.
kendime benzetirim. 15 yaşından beri değişmediğimi söylediğimde arkadaşlarım gülüyorlardı. fakat tezer çözlü okuduktan sonra yalnız olmadığımı gördüm.
kendime benzetirim. 15 yaşından beri değişmediğimi söylediğimde arkadaşlarım gülüyorlardı. fakat tezer çözlü okuduktan sonra yalnız olmadığımı gördüm.
bir yüksekliğin, bir başıma olduğum bir yüksekliğin en ucundayım. inemiyorum. yaşayamıyorum. ölemiyorum.
Terör özlü diye okudum.
iyi geceler deyip gitme vakti geldi.
iyi geceler deyip gitme vakti geldi.
Çocukluğun Soğuk Geceleri ve Yaşamın Ucuna Yolculuk eserleriyle tanınan, henüz 43 yaşındayken göğüs kanseri sebebiyle 1986 yılında isviçre’de vefat etmiş yazar.
Karanlık bir gecenin geç vaktinde kalkıyorum. Herkes her geceki uykusunu uyuyor. Ev soğuk. Çok sessiz davranmaya özen gösteriyorum. Günlerdir biriktirdiğim ilaçları avuç avuç yutuyorum. Kusmamak için üzerine reçelli ekmek yiyorum. Genç bir kızım. Ölü gövdemin güzel görünmesi için gün boyu hazırlık yapıyorum. Sanki güzel bir ölü gövdeyle öç almak istediğim insanlar var. Karşı çıkmak istediğim evler, koltuklar, halılar, müzikler, öğretmenler var. Karşı çıkmak istediğim kurallar var. Bir haykırış! Küçük dünyanız sizin olsun. Bir haykırış! Sessizce yatağa dönüyorum. Ölümü ve yokluğu uzun süre düşünmeye zaman kalmıyor. Şimdi gözümün önündeki görüntüler renkli kırları andırıyor. Korkacak bir şey yok. Kırlarda koşuyorum.
Okuduğum her kitabı, kaçıncı defa okursam okuyayım, beni inanılmaz bir mutsuzluğa ve karamsarlığa itiyor. Fakat bu mutsuzluktan keyif alıyorum ilginç bir şekilde. Çok sevdiğim kadın yazar.
Yeni yetme bir gençken elime aldığım, bizzat asosyal biri olduğum için çokça etkilendiğim türk kadın yazardır.
Virginia woolf tarzı üslubuyla beni benden alırdı…
(bkz: çocukluğun soğuk geceleri)
(bkz: yaşamın ucuna yolculuk)
(bkz: eski bahçe)
Virginia woolf tarzı üslubuyla beni benden alırdı…
(bkz: çocukluğun soğuk geceleri)
(bkz: yaşamın ucuna yolculuk)
(bkz: eski bahçe)
1943' te doğmuş, 1986' da hayatını kaybetmiş yazar. Kalanlar isimli kitabında not ettiğim sözlerin içinden ikisini paylaşayım;
"Şunu öğrenmelisin: Sen hiçbir işe yaramaz değilsin. Seni senden çalan toplumdur." (Sayfa 60)
"insanın başkalarına söyledikleri kendi duymak istedikleridir. Yazdıkları, okumak istedikleridir. Sevmesi, sevilmeyi istediği biçimdedir." (sayfa 61)
Önemli tespitler yapmış gerçekten zamanında...
"Şunu öğrenmelisin: Sen hiçbir işe yaramaz değilsin. Seni senden çalan toplumdur." (Sayfa 60)
"insanın başkalarına söyledikleri kendi duymak istedikleridir. Yazdıkları, okumak istedikleridir. Sevmesi, sevilmeyi istediği biçimdedir." (sayfa 61)
Önemli tespitler yapmış gerçekten zamanında...
Düzen ve güven kadar ürkütücü bir şey yoktur. Hiçbir şey. Hiçbir korku… Aklını en acı olana, en derine, en sonsuza atmışsan korkma. Ne sessizlikten, ne dolunaydan, ne ölümlülükten, ne ölümsüzlükten, ne seslerden, ne gün doğuşundan, ne gün batışından. Sakin ol. Öylece dur. Yaşamdan geç. Kentlerden geç. Sınırları aş. Gülüşlerden geç Anlamsız konuşmaları dinle, galerileri gez, kahvelere otur – artık hiçbir yerdesin.
"Bugünün insanının üç uzvuna gereksinimi var:
1) Akıl için kafaya
2) Duygu için yüreğe
3) Omurgaya: Bu da kimse önünde sürünmemek için"
1) Akıl için kafaya
2) Duygu için yüreğe
3) Omurgaya: Bu da kimse önünde sürünmemek için"
Yazar. Fazla karamsar ve melankolik bir yazım tarzı var.
hüzünlü yazar.
"benim en büyük mutluluğum her şeyden kaçmak. her şeyden. tüm çocuklardan. tüm acılardan. tüm sevgilerden. tüm organizamalardan. tüm gecelerden. tüm günlerden. her hilal aydan, her ülkeden. ben her gece ölüyorum. her sabah yeniden canlanıyorum. her yirmidört saatlik zaman dilimi hem ölüm hem yaşam aynı zamanda."
"benim en büyük mutluluğum her şeyden kaçmak. her şeyden. tüm çocuklardan. tüm acılardan. tüm sevgilerden. tüm organizamalardan. tüm gecelerden. tüm günlerden. her hilal aydan, her ülkeden. ben her gece ölüyorum. her sabah yeniden canlanıyorum. her yirmidört saatlik zaman dilimi hem ölüm hem yaşam aynı zamanda."
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar