icinde yemek pisirmeye yarayan celik nesne.
kapaklı atasözleri için uygun alet edavat...
(bkz: tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş)
bıkmadan usanmadan yuvarlanıp kapağını bulan cisim.
gerçek kullanım tarzından yavaş yavaş uzaklaşılan türk mutfağının önemli gereci. türk mutfağı bu alet üzerinde yükselmiştir.

hazırlaması kolay köfte, tavuk ızgara, makarna vs. gibi pişirmesi kolay ama ekonomik olmayan, yemek tarzından önce, tencere yemeği diye adlandırılan, sulu, bir miktar et katılmış, sebze ağırlıklı yemekler yaygındı.

bu yemekler hem dengeli beslenme, hemde ekonomik olması açısından çok iyi düşünülmüş yemeklerdir.

ayrıca gene bir halk inancı olarak bilinen tencere kaynamayan evde bereket olmaz diye bir inanış vardır.

yani bu alet çalışmaya başlayınca eve hem bir sıcaklık * verir. hemde aile bütçesine katkı da bulunur.

(bkz: düdüklü tencere)
(bkz: kuru fasulye)
öğrenci evine düşmekle hayatının hatasını yapmış mutfak aleti.
çinlilerin yeni doğan çocuklarına isim verebilmek için yere attıkları nesne.
bazen bir ülkeyle eşdeğerdir.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/17978685.asp
(bkz: karaca)
tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş sözünden yola çıkılarak yazılmış bir yılmaz özdil yazısıdır.
son günlerde ülke genelinde yapılan eylemlerden en fazla zarar gören hededir.
Halkın sesini duyurma yöntemlerinden biridir.
tava ve kuşkana ile mahşerin üç atlısını oluşturur.