bugün

olm cevap veresim yok.. hiç cevap veresim yok. valla bak.
saat 11.30 u geçmiş, şimdiden 10 tane falan mesaj geldi. daha bir tanesine karşılık vermiş değilim. içimden gelmiyor. cidden.

yani bu.. bir yıl boyunca arayıp sormayan adamlar, kalksam arasam "baba naaabıyon" desem ismimi bir anda çıkaramayacak insanlar (gerçi baba naaaabıyon desem babam bile çıkaramaz ama neyse konu o değil) kalkıp satır satır niye mesaj döşeniyorlar?

tamam hadi bayramdır, adettir diye atıyosundur, ona da saygı duyarım da 500 karakterlik mesaj yahu. "yeryüzünün kalbine güneş gibi dolan nur" dan başlıyosun, "birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde" diye devam ediyosun "...dan dolayı senin ve ailenin ve tüm islam aleminin ve tüm insanlığın.. barışın.. sevginin.. adaletin.. somalili kardeşlerimizin" diyene kadar telefonum çöküyor abi. cidden bak. hafızası az bi de benimkinin. yapma etme allasen.

toplu mesajlar. birinden kopya edilmiş ifadeler.. belli ki rehbere sırayla bakılarak gönderilmiş. sıra "bifincancay" a geldiğinde "lan kimdi bu bifincancay" şeklinde iki saniye bile düşünülmemiş. öylesine gönderilmiş. cidden.. telefona kontör yüklediğimde (ben kontör diyorum abi eski kafalıyım) gelen "hattınıza şu kadar kontör yüklediniz. şu kadar bedava mesaj kazandınız. şu kadar bedava dakika kazandınız. güle güle kullanın. köftehor siziiii" tarzı gelen otomatik mesajlardan hiçbir farkı yok bunların. bir anlamı yok.

abi bayramın mübarek olsun aklıma bişi gelmiyo öyle kutluyom yaz gönder.. yemin ederim çok daha makbule geçer.
aha bi tane daha geldi: "bir araya gelme şemayülünde olan tüm kalplerin aynı anda çarptığı bu güzel günde.."

şemayül ne lan? mideye "miyde" yazan adamsın. şemayül ne?
her bayram cevap vermediğim mesajlardır.

avucuna gül konsun,
basurun son bulsun,
kıskananlar kudursun
cebin para dolsun

ha bide fırsat olursa bayramın kutlu olsun.
belirli günlerde telefona tecavüz eden mesajlardır.
birebir yazıyorum gelen mesajı;

Bayramlarda gaflet istila edip gayr-i meşru daireye sapmamak için, rivayetlerde zikrullaha ve şükre çok azim vardır. Ta ki bayramlarda o sevinç ve sürur nimetlerini şükre çevirip, o nimet-i idame ziyadeleştirilsin. Çünki * şükür nimeti ziyadeleştirir. Bayramınızı tebrik ederim.

Tamam güzel dileklerde bulunuyorsun da arkadaş, ne demek istediğini anladım mı? Hayır bir de öyle gittin, gittin; 'bayramınızı tebrik ederim' diye bitirdin. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu olmamış mı?

Bir de hep yapmacık bir samimiyet var ki... Ramazan bayramınızı en içten, en gönülden bıtbıtbıt. Bedava mesaj değerlensin mantığıyla atılan mesajlar işte. Kısaca yaz; ''Ramazan bayramınız mübarek olsun.''

Hatta yazma lan, ara. Uyuz oldum arkadaş. Her mesajı translate üzerinden çevirip öyle idrak edebiliyorum.*
samimiyetsiz mesajlardır.bu samimiyetsizliğin üzerine bir de sonuna toplu msj yazılmışsa samimiyetsizlik daha da artar.
Topluca atılmış mesajlardır. o kadar kişinin içinden kimden cevap geldiği bilinmeyecek olduğu için cevap yazmadığım mesajlardır. mesajla bayram kutlaması mı olur lan?
efem takribi on senedir falan izledim bu adamları. izledim derken, bildiğin izledim yani. aldığım mesajları ortak özelliklerine ve gönderenlerine göre etiketlendirdim filan. kapsamlı bir araştırma yaptım senin anlayacağın. ne kadar araştırmacı bir kişilik olduğumu daha önceki araştırma entrylerimden anlayabilirsin. referansım da sağlam gördüğün gibi. uzatmayayım, çok ciddi bulgular elde ettim ve en önemlisi ben bu adamları kendi içinde sınıflandırdım. birçoğumuzun "toplu mesaj gönderen yavşak" olarak tek bir sınıf içine yerleştirdiği adamları ben hassas ayırt etme yöntemlerimle (filtreleme, mıknatısla ayırma, ayrımsal damıtma) ayırt ettim.

öncelikle ortak özelliklerden başlayalım. hepsi göndereceği mesajı gelen mesajların içinden seçiyor. peki onlara mesaj gönderenler nereden buluyor diyeceksin? onlar da kendilerine gelen mesajlardan seçiyor. mesajın ilk kaynağı kim bilmiyorum. hani google'dan bir konuyu araştırırsın da çıkan sonuçlardaki türkçe sitelerin içerikleri birbirinin birebir aynısı olur, altında kaynak yazmaz ya. aynı durum. milletçe bu anonim olayına çok alışmışız. o kadar ki orjinal kaynağı vermek bize zul geliyor.

ne diyorduk? bu adamlar kendilerine gelen mesajlar içinden kendilerine göre iyisini seçiyorlar. yani eğer yeterince mesaj almışlarsa arasından seçip size gönderdikleri mesajdan adamın entelektüel düzeyi, eğitim seviyesi, dinle arasındaki mesafe ve hatta nelerden hoşlandıklarıyla ilgili ipuçları bulabiliyorsunuz. ben bir keresinde kızın en çok hangi çiçeği sevdiğini bile anlamıştım yani o derece. gereksiz bilgi olarak onu da vereyim, lale seviyormuş. neyse.

bu adamlar içinde gördüğüm en kara cahili telefon kullanmayı bile bilmeyenler. yaptığım sınıflandırmada en çok bunlar yüzünden sıkıntı çektim. telefon kullanmayı bile bilmeyen bu adamlar elinin altındaki ilk gence gelen mesajı okutup cevap verdiriyorlar. her seferinde elinin altında başka bir genç olduğu için de tutarlı bir kişilik bulamıyorsunuz, git gelli bir adam olduğu sonucuna varıyorsunuz. allah'tan bu adamların çoğu akraba içinden çıkıyor da mesajı başka birine yazdırdığını çakabiliyorsunuz.

bu mesajları en etkili bir biçimde kullananlar genellikle 18-35 yaş aralığı. eğitim seviyesi yükseldikçe üst limit azalıyor. örneğin üniversite mezunları için bu yaş aralığı 18-25 civarı oluyor. evet, 7 sene sonra evrim geçirip "öyle afilli mesajlar gönderemiyorum kusura bakma, bayramın kutlu olsun." minvalinden bir şeyler yazabiliyorlar. e daha geçen sene gökyüzünün çektiği zikirden, yıldızların ettiği secdeden bahseden sen değil miydin yavşaaam? yer mi bunları anadolu çocuğu? sonra derler ki asdasdqwertyveyagordonfreeman kimseyi beğenmiyor, burnu havada. olm sen bile kendi geçmişini kabullenemiyorsun ki ben nasıl seni kabulleneyim? neyse, bayram günü elektriklenmesin ortam diye susuyorum.

hayır amk bari "bu sene afilli mesaj gönderemiyorum. özüme dönmeye karar verdim." filan de. neyse tamam.

efendim gene bulgularıma göre ingilizce eğitim görenlerde üstte bahsettiğim aralık daha dar oluyor. mesela türkçe eğitim görmüş bir üniversite mezunu için 18-25 ise bu aralık ingilizce eğitim görmüş üniversite mezunu için 18-23 filan oluyor. tabi bunda örfünden, an'anesinden soğumuş, batının tekniğini değil kültürünü almış olmasının etkisi var.

yine bulgularıma göre 35 yaşından sonra da bu tarz mesajlar gönderenler bir daha iflah olmuyor. hatta onlar 2011 yılında mail forward etme işini bile bırakmıyorlar. facebookta paylaşımları gizlenenler de yine bu sınıfın üyelerinden oluşuyor. bunlar bence toplumumuzun kanayan yarası.

yine bir araştırma entrysinde görüşmek ümidiyle, dostlukla kalın. ilk paragrafta yaptığım kötü espriden dolayı da beni bağışlayın. (ayırt etme yöntemleriyle alakalı olan.)
samimiyetten uzak, cevap verilmeyen mesajlardır.
anan yanımda ya da zaa xd eyvallah kenk senin de diye cevap verilesidir.
-şaka lan o kadar da değil ama ne bileyim yerim yurdum belli gel bi çay içelim mübarek mahmut abin de aramıyo sormuyo diyo zaten..
vay amk vay..
nerde o eski bayramlar..
gelmesin istemiyorum... hiç samimi değil...
alarm görevi gören mesajlardır, sabahın köründe ard arda mesaj sesi duymaya yararlar.
sabahın köründe uyanmama ve küfretmeme neden olan mesajdır.

--spoiler--
bayramı sevmediğimden değil, uyandırdığından. samimiyet varsa canı sağolsun. o da yokki
--spoiler--
bedava sms davasından sonra tanımadığın numaralardan bile alınan mesajlardır. 5000'i doldurmak için güzel fırsat oluyor bu tipler için.

(bkz: bir ara bir sor allah aşkına)
(bkz: yemin ettim)
genellikle bir tane yazılıp tüm listeye gönderilen mesajlardandır.
insanların bayram mesajları yazarken kelime dağarcığı artıyor ve adeta bir şair oluyorlar. evet bugün buna baya bir tanık oldum.
şahsıma ithafen yollanmamışsa, içinde ismim geçmiyorsa okumakla bile vakit kaybetmediğim mesajlardır.

edit:şimdi tekrar fark ettim, yahu içinde ismimin geçip geçmediğini anlamak için okumuş olmam gerek miyor mu? evet evet çok saçma olmuş, biz o "okumakla bile vakit kaybetmediğim" kısmını "cevap yazma girişiminde bulunmadığım" olarak değiştirelim.
Bir sureligine telefonu kapamaya istenc uyandirabilendir.
insanı uyuz etmektedir.