bugün

Aşkla başlayıp hüzünle sona eren filim gibidir.
bos bos okunan bolumdur yaziktir gunahtir gelmeyin bu bolume cok aglarsinz.
Bu kadar ağlayan insan varken öğretmen olmak için can atanların kafasını anlamak mümkün deil.Aynı puana kazanabileceğin bir sürü bölüm varken neden öğretmenlik?
şu an okuyor. istanbul üniversitesi tarih bölümünde 3. sınıfta. o kadar dedik kardeşim git başka bir şey oku yıllarını boşa harcama diye ama dinletemedik adama. o hala üniversitede biz bitirdik.
Tarih Bölümü kontenjanları ile kpss atama kontenjanlarını kıyaslaması gerekirken bunu yapmayan lise Son öğrencisinin davranışıdır.

Bu.başlıkta tarih nedir tarih öğretiminin amacı nedir falan bu konulara girmeyeceğim. Bizim ülkemizde bilimsel araştırma yapmak ve bu araştırmaları dünya çapında devam ettirmek pek mümkün olamıyor zira devlet bu işleri boş görüyor.
(bkz: bu ülkede sevilen işin yapılması imkansız) . ne yazık kı sadece iş sahibi olmak için okuyoruz.
malesef ülkemizin bir gerçeği.bende tarihe çok meraklı bir gencim ama çevrem hep boşa okursun bence okuma diyor en büyük hayallerimden birini bu lanet sistem yüzünden elimin tersiyle ittim.
alımın az olduğu malum ama biraz da azim dershanede tarih öğretmenim çalışlıyordu kpss ye bu yıl 300 kişi almışlar sanırım 150 lerdeydi sanırım ve Şubatta atandı. Tarih akademik kariyer için çok güzel bir bölüm.
allah yardımcısı olsun zor durumdur bu devirde.
Ülkemizde tarih bölümüne dair 2 ana algı var:

1)Öğrenciler sadece puanı yettiği için bu bölüme geliyor.
2)Bu bölümde akademik kariyer çok kolay yapılıyor.

Sırayla cevap verelim.

Öncelikle belki haklısınız, sadece puanı yettiği için şans eseri bu bölüme gelmiş insanlar mevcut. Ancak bu bölüme gelmeden önce belirli bir entelektüel seviyeye tırmanmış, okuyan, sorgulayan, gelişime açık öğrenciler de azımsanmayacak sayıda. Bu bölüme bilerek, isteyerek tüm tercihlerini tarih bölümü yazarak doldurmuş insanlar da mevcut.

Akademik kariyer çok kolay yapılmıyor arkadaşlar. Bilimsel ölçütler dışında tarih için sahip olmanız gereken yeteneklerden bahsetmem gerekirse; Kaynak dil ve yabancı diller öğrenmeniz gerekiyor. interdisipliner akademik çalışmalar yürütebilmek için tarih dışında en az 1 alanda daha uzmanlaşmanız gerekiyor. Bunlar dışında her bilim dalında olduğu gibi dur-durak bilmeden çalısmanız gerekiyor. Gazete arşivleri, kütüphaneleri evinizden çok görmeniz gerekiyor. Hiçbir alanda bilim yata yata yapılmaz.
tarih bölümündeyim. atanma kaygısı taşımıyorum, yere göğe sığdıramadığım bir bölüm de değil; okuma ve araştırma hevesi olan herkesin rahatlıkla okuyabileceği bir bölüm. ha bunlar yoksa da ittire kaktıra bitirirsiniz.

atanma kaygınız varsa elbette bu bölümü okumayın, da, hangi bölümü okuyunca sizi atayacaklar o da var. türkiye'de anlık 7.5 milyon insan üniversite okuyor, bütün şehirlerde üniversite var; mezunların yarattığı mevcut talepse arzın bu kadar üstündeyken, tıp bile yakın bir zaman sonra tıkanma evresine girecekken atanma kaygısıyla bölüm seçmek ne kadar makul, bu sorunun cevabını kendiniz verin.

anlamamız gereken şu ki, üniversite işkur değildir, iş garantisi de sunmaz; üniversite size sosyal bir ortam sağlayıp insan ilişkilerinizi geliştirebileceğiniz ve ileriki hayatınızda size lazım olacak birçok bilgiyi önünüze sunmaya yarayan bir kurumdur. bu kurumunun içinde, geçirdiği süre zarfında gerçekten hakkını vererek kendisini geliştiren bir insan da gelecekte "ne yapması" gerektiği sorusuna zannediyorum ki muadillerine göre daha makul ve makbul bir cevap verebilecek statüdedir.