bugün

farkı yoktur . made in america ....
tansu çiller'in alacağı karşılaşmadır. tansu çiller atatürk'ün ilkelerine bağlı laik bir kadındı. onun zamanında terörist leşleri yol kenarlarından toplanırdı.
Al birini vur ötekine.

ikiside Türkiye'yi kan gölüne çevirmiş, ülkeyi kutuplaştırmıştır.
ikisi de sağlam soymuştur. çiller bir adım öndedir yavuz hırsız misali göz göre göre soymuştur.
al birini vur ötekine amk.

böyle versus mu olur lan!

sıtma ile kolera arasında seçim gibi.
Versusa bak versusu.
rte öyle bir berbat politikacı ki eski politikacıları mumla aratıyor dedirtir. her zaman söylerim, eski türkiye yenisinden çok daha iyiydi.
birisi diğerinden gaf yapmakta daha üstündür.
Birinin kadın olarak büyük bir taşağı vardır. Diğerinin erkek olarak çok büyük, hiç susmayan bir çenesi vardır.
Birisi şahane hitap eder, diğeri ayrımcı ötekileştirici bir şekilde hitap eder.
tansu çiller her daim alır. siyasi yanını kastetmiyorum tabiki.

güzelliği, zerafeti, oturup kalkması, yabancı dillere hakim olması, oturduğu makama yakışması, okumuş ve eğitimli bir insan olması, yurt dışında türk kadınını en iyi şekilde temsil etmesi vs. vs.

erdoğan ise afedersin yontulmamış kalastır. ne dış politikadan anlar, ne uluslararası dengelerden, ne de uluslararası ilişkiler kurallarından... ne yabancı dil bilir ne de adaba uygun oturup kalkmasını.

tansu çiller hanım hanımcık dünyalar tatlısı bir kadındır.

tayyip ise çocuk olsa sevilmez, kendini kabadayı sanan bir odundur o kadar.
tayyip erdoğan en yeni gafı yapmıştır.

http://www.youtube.com/watch?v=E8FeQEif7Rs
çiller, gümrük birliği'ne girelim diye kıbrıs rum kesimi'nin ab üyeliğinin önünü açmıştır. türkiye'nin veto hakkı vardı ve bu antlaşma ile bundan vazgeçti. 5 nisan kararlarını alarak tarihin en büyük develüasyonlarından birini gerçekleştirmiştir. susurluk kazası, 28 şubat darbesi çiller döneminde gerçekleşmiştir.

yani kör ölür badem gözlü olur hesabı yüceltilmeye çalışılan eski başbakandır çiller. aklı yetmeyen ve o zamanlar zigot olan yazarlara duyurulur.

tayyip erdoğan ise lacivertidir.
çiller'in açık ara alacağı yarıştır... kaç bin terörist öldürüldü ? türkiye o zamanlar hala demokratikti....
birisi gümrük birliği anlaşmasını imzalayarak ülkeyi dışarıya bağımlı hale getirmiştir, diğeri ise özelleştirme adı altında bütün kamu kuruluşlarını satarak. ikisi de abd uşaklığı yapar, ikisi de halkı güzel kandırır.
abd destekli iktidara gelen tansu çiller ve 10 sene içinde abd tarafından işi görülmüş, tuvalet kağıdı gibi atilacak recep tayyip erdoğan. ortak paydalari ise ülke ekonomisinin çok geliştiği yada büyüdüğünü gostererek memleketi banka cennetine çeviren zihniyet ve zengini daha zengin fakiri daha fakir yapmışlardir.
ikisi de tahta çıkmadan önce fakirdi, tahta çıktıklarında zengin oldular. (bkz: gemicik)
(bkz: allah tayyibi başımızdan eksik etmesin).
tansu çiller türkiye'nin başbakanıydı; tayyip erdoğan bop'un eşbaşkanı.
biri erkek görünümlü kıvırtan şimdi ki başbakan,
diğeri kadın görünümlü erkek gibi eski başbakan.
tansu çiller en azından bölücüye çakala prim vermemiş iktidar olduğu dönem diğeri gibi terörle müzakereyi değil
mücadeleyi seçmiş ve terörün 1999 yılına gelene kadar pasifize edilmesine ortam hazırlamıştır.o asker gidecek o bayrak
inecek diyerek yunanistana posta koyarken diğeri bugün yunanistanla rumlarla ittifak haline gelmiştir.
gelen gideni aratırın en önemli örneklemelerinden, karşılaştırmalarından biridir.

edit: çayı çok kaçırmışlar kafaları güzel, abanıyorlar eksiye durduramıyoruz efendim.
Tansu Çiller'in oğlu jet-ski ile dolaşır Tayyip Erdoğan'ın oğlu gemicik..
günümüzden bakıldığı zaman tansu çiller in suçlandığı şeylerle tayyip erdoğanın yaptıkları karşılaştırıldığında; türkiye de medyanın nasıl yandaş olduğunun açıkça görüldüğü karşılaştırmadır. tabii ki; bizim milletimizin medyanın propagandalarının nasıl da etkisinde kaldığının.

tansu çiller çok sevilmeyen bir lider. peki neden? çünkü telekom u özelleştirmeye çalıştı. mert çiller askerliğini bahriyeli olarak yaptı. ve oğlu mert çiller'in bir "jet ski" si vardı dillere destan.

tansu çiller zamanında telekom un çok küçük bir kısmını özelleştirerek türkiye nin iç ve dış borcunun tamamına yakınını ödeyebiliyordu. o bu çıkışı yaptığında vatan hainliğine kadar her şeyle suçlandı.

bu gün; ne telekom ne de ptt ulusal değil. aslında bir çok şey ulusal değil; iletişimden sermayeye kadar. hatta limanlardan fabrikalara kadar. ulusal pek bir şeyimiz yok. içimiz dışımız borç ve cari açık hızla büyüyor.

tansu çiller in oğlu askerliğini bahriyeli olarak yaptı diye söylenmedik laf kalmadı. tayyip erdoğanın oğlu askerlik bile yapmadı ama kimse konuyla alakalı hiç bir şey söylemiyor. o dönemleri hatırlayanlar bilirler; bu askerlik mevzusu en az 4-5 ay sürmüştü.

ve o ünlü jet ski mevzusu. tansu çiller sülaleden zengin bir ekonomi profesörü. zaten varlıklı. kocası da zengin, şirketler sahibi. yani bir jet ski alabilmek için zaten devlet olanaklarına ihtiyaçları yok. levent kırca nın o dönemki jet ski skeci herkesin aklındadır. seneler sürdü mert çiller in jet skisinin yazılıp çizilmesi. oturum programlarının yegane klişesi olmuştu artık.

bu gün; tayyip erdoğanın çocuğunun "küçücük" bir gemisi var. bilmem kaç milyon dolarlık! üstelik tayyip erdoğan aileden zengin birisi değil. bütün hayatı memuriyette; belediye başkanlıklarında geçmiş bir adam. hangi maaşlı çalışan; milletvekili değil cumhurbaşkanı olsa dahi ayda 10-15 bin lira bile kazansa gemi alabilir?

konu hakkında yazı? yok.

"zaman" dan tutun, "haber türk"ten geçin; "hürriyet"in den "taraf"ına kadar, herkes iliklerine kadar "yandaş".

o kadar ki; yüzlerce köşe yazarı içerisinde bu konuları gündeme getirmeye cesaret edebilecek tek bir kişi dahi yok.

çıkar mıdır, korku mudur bilemem. lakin bu memlekette pek hayırlı şeyler olmadığını rahatlıkla görebiliyorum. bu karşılaştırma dahi ufacık bir kanıttır.