Kavranamazlık argümanı
Örnek olarak, Tanrı fikrini sorgulamak önemli bir tartışma konusudur.
Var olan şeylere ait bizi ilgilendiren 3 çeşit özellik bulunmaktadır
1- ana özellikler 2- ikincil özellikler 3- ilişkisel özellikler
yukarıdaki 2 ve 3 anlamlı olabilmek için 1incisine bağlanabilmelidir. tanrı kavramı için pozitif olarak tanımlanmış bir 1 mevcut değildir. bu yüzden tanrı kavramı ne 1 ne 2 ne de 3üncü’ye sahiptir. 123ün tümünden yoksun olan kavram anlamsızdır. demek ki tanrı kavramı geçersizdir.
tanrı hakkında soru sorduğunuzda dindardan alınan cevaplar şöyledir: her şeyi bilen, ezeli ve ebedi, her şeye gücü yeten, yaratıcı, bağışlayıcı, maddesel olmayan… ve ne eklerseniz ekleyin dinin tanrı konusunda verdiği cevaplar ikincil ve ilişkisel olmaya devam edecektir. Ve bu niteliklerin hiçbiri tanrı nedir sorusunu cevaplayamaz
Tanrı neden yarattı? Madem ihtiyacı yoktu, o halde neden yarattı? Neye göre yarattı? Sorumluluğu da olmaz tanrının, görevi de olmaz; öyleyse neden yarattı? Yaratmak tanrının zorunlu bir sıfatıdır, diye açıklama getirenler olmuştur bu konuya. Yani yaratıcı yaratır, çünkü o bir yaratıcıdır. Örneğin adil olmayan bir tanrı düşünmek mümkün olmaz. Ee tanrı adil olmaya mecbur mu, değil ama adil olir tanri. Adil olmasi da zorunli bir sifat gibi dusunulebilir. Öte yandan insan düşünerek iyi ile kötuyu ayirt edebiloyor. Bu da herseyin bir karsiliginin oldugunun kaniti bence.
hadi bir şekilde yokluğunu ispatladın ve keyfince bir hayat sürdün. 70 sene bilemedin seksen veya doksan hadi olsun 100 sene yaşadın. sonra öldün. cenazeni bir güzel yıkadılar belki namazını da kıldılar. sonra toprağın altını boyladın. herkes yanından ayrıldı gitti. bir de baktın ki iki adam gelmiş iki kolundan tutup seni o dokuz tahtalı mezarın içinde ayağa dikmiş. kalk dediler. söyle rabbin kim? Ne diyeceksin.

şahsen senin yerinde olsaydım sadece burada cevap verebilme ihtimaline karşın bile bir yaratıcının varlığını kabul ederdim.

Alemlerin rabbi Allah'tır. O doğmamış ve doğurmamıştır. Tektir ve en büyük odur.

sen; bir tanrı'nın olup olmadığını ispata kalkıyorsun. şu dünya hatta kainat üzerinde zerrece maddi bir karşılığı olmayan sen dünyaya gelmek için bile bir anne babaya ihtiyaç duyuyorsun da, bunca evreni, yeri ve göğü mükemmel ve kusursuz yaratan ve donatan bir varlığın olmadığını iddia ediyor bir de buna ispat arıyorsun.

bana kendiliğinden ortaya çıkan bir şey göster bakalım, gösterebilir misin?
varlığının ispatı kadar imkansız olan ispattır. o yüzden leküm diniküm veliyedin deyin ve birbirinizi rahat bırakın.
ispat önceliği ''var'' diyenlerde olduğu için anlamsızdır.
evet, hayatımızı yeniden düzenleme vakti.

bir tanrının olmadığı, uludak sözlük'te ispatlandı arkadaşlar.

a priori.

kesin bilgi yayın bunu.
Allah bütün eksikliklerden münezzeh olduğu gibi ayrıca yaratan\'dır. Yani yaratabilme gibi müthiş bir gücü olan Allah neden yaratmasın?..

Allah evreni herhangi bir eksiklikten dolayı değil, bizler ve muhtemelen bilmediğimiz başka nedenler için yarattı.

bakara/29: Yeryüzünde her şeyi sizin için yaratan O\'dur. Sonra göğe yönelip onu yedi gök olarak düzenledi. O, her şeyi Bilir.

rum/26: Göklerde ve yerde bulunan herkes O\'na aittir; hepsi O\'na boyun eğmektedir.

şimdi birkaç kişi çıkıp \"hayır ben boyun eğmiyorum, gördüğünüz gibi inanmıyorum\" diyebilir. elbette ki bu kişi söz geçiremediği kalp atışlarından, aciziyetinden, muhtaç olduklarından habersiz bir şekilde bu cümleyi kuruyor. halbuki bu kişi Allah\'ın kendisine vermiş olduğu özgür iradeyle inkarı seçebiliyor. özgür irade bizlere verilmesiydi hiçbir tercih yapamazdık.

yunus/99: Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi inanırdı. Öyleyse, sen mi halkı inanmaları için zorlayacaksın?

tabi herkes bu evren sınırları içinde inkar etmeyi tercih etmekte özgür. her ne kadar bu kararı ahiret evreninde pişmanlıkla sonuçlanacak olsa da, kendi bilir. ama şunu da bilmek lazım ki gölgeni yerden kaldıramazsın. Allah\'ın sistemi içerisinde yaşamaya mahkumsun.

rad/15: Göklerde ve yerde var olan her şey ve herkes isteyerek yahut zorunlu olarak Allah\'ın önünde eğilmektedirler; onların gölgeleri de sabah akşam bunu yapmaktadır.

en doğrusunu Allah bilir diyerek entry\'i sonlandırıyorum.

t: cahilin tekinin keyfi uydurmalarıyla ulaştığı yanlış ve saçma sonucu kamuoyunu sunmasına tanık olduğumuz başlık.
yha tanrı vrsa afrikadkiler ndn aç.s.s
müddei iddiasını ispatla yükümlüdür vede olağan üstü iddialar olağan üstü ispatlar gerektirir. ancak bir şeyin varlığı ispatlanır olamayan şeyin olmadığının isbata gerek yoktur.
"Bir şeyin varlığının kanıtının olmaması yokluğunun kanıtı değildir".
ben saçma sapan sözlerinin islam açısından hiçbir değeri olmadığını belirttim. semavi dinleri eleştiren birene elbetteki Kur'an'la cevap vereceğim. buna karşı tepkin bile cehaletinin somut delili.

inşallah içine süphe düşürmeye çalıştığın bir kişiye entryim faydalı olması yeterli. sen elinde hiçbir delilin olmadan atıp tutmaya devam et. en azından saçmalıklarının islam dini açısından dikkate alınacak bir yanı yok.
tanrının varlığının ispatı olmadığı gibi yokluğununda ispatı yoktur. burada müslüman yobazlar ve atesit yobazlar birbirini yemeye devam etsin.

eğer illaki ispat istiyorsanız benim varlığımdır derdim.
Tanrının ne olduğunu bilmeden yapılamayacak ispattır. Bir kere tanrı kavramı size neyi işaret ediyor? kişiliği, yani egosu olan bir varlığı mı? Böyle bir şey saçma olurdu. Demek ki tanrının bir kişiliği yok. Yani o bir "kişi" değil. Bir benliği yok dolayısıyla hayatın bütünü tanrı dediğimiz şey olmalı. Varoluş, kainat, bilinç, adına her ne derseniz deyin.

Dolayısıyla tanrı var derseniz de yok derseniz de aynı şeyi kastetmiş oluyorsunuz.
allah´ın varlığını quantum fizikçiler ispat etti zaten, o konuda artık tartışmaya o kadar da lüzum kalmadı. büyük bilginler, nobel ödülü sahipleri hem de, maddenin bir yanılsamadan ibaret olduğunu ve görünen yaşanan dünyanın bir tür hologram olduğunu ispatladılar.

double slit experiment olayında elektronun görüntülenmediği zaman görüntülendiği zamandan başka türlü hareket ettiği ve bu hareketin bilimselolarak açıklanamadığını keşfettiler.

yani allah´ın yokluğunun ispatı diye birşey yok, sadece bizim ve gördüklerimizin aslında olmadıklarının pekala da ispatı artık mevcut.

ama..istemeyen gene de inanmaz tabii.ama ben inanıyorum mesela. herkes sonuçta kendinden sorumlu. nasılsa herkes yaptığı herşeyin ve niye yaptığının farkında.
inancın ispatı olsa inanç olmazdı.
bir takım felsefi dusuncelerden yola cikarak bir yere varmaya calisacagim. Hakikati bilip bilmedigini bilmeyen varlik baskasina bunu anlatacaksa baskasini kendi olarak gormek zorunda kalacaktir. Her hangi bir sekilde birinin karsisina cikiyorsan o kisinin karsisina cikarken gittigin yol degil o kisinin karsisina cikman onemlidir. Bu yüzden birine birsey anlatirken sen de o kisiyle ne olursa olsun ayni noktada olacaksindir. Hakikati bilen bildigini bilir bilmeyen hakikati bilip bilmedigini de bilemez diyerek hakikati bilmeyen insanin baskasina bilmiyormus gibi davranmasi mumkun olmadigi gibi kendisi biliyormus gibi davranmasi da bastan tarafli davranmak olacaktir. icinde bulunulan ortami kendisinden ayirmayan insan bilip bilmedigini bilmedigi halde baskasi olmayan bir durumda biliyormus gibi davranabilir. Yani evrendeki her seyin aslinda bir olmasini dusunmek insanin kendi bilinemezligini disavurmasini bu evrende saglayan seydir. Yani kendini evren olarak addeden de bilinmezligini bilinmezligin anlamli oldugu sinirlarda haykirabilir. Burada evren derken kastedilen insanin hakikati sacma olsa da insanin dediklerinin o anda ilgilendirdigi sinirlardir. Yani tanri ickinse bir insanin konusarak butune ulasmasi mumkun olmayacaktir. Bilip bilmedigini bilmeyenlerin konusmasi demek zaten o insanlarin bir butun olmasi demek. Bilip bilmedigini bilmeyen konusuyorsa baskasi yok demektir. Cunku bilen hic bir zaman anlatacak baska birini bulamaz bilmeyen de hic bir zaman anlatacak baska birini bulamaz. Burada insanin bilmedigini evrene anlatabilmesi de insanin bilmedigini kendisine anlatmasidir aslinda. Yani bilinmezligin carpismasinda farkli farkli yollar gozuksede bu yollar carpisabildigi surece aynilardir. Tipki konusmanin ayni zamanda baskasinin zihnine gore sekillendirilen bir sey olmasi gibi. Bu evrende olmayan askin bir tanriya gitmek demek hep beraber bilene varmak demektir bu da icinde bulundugumuz ve soyledigimiz her bilinmezin sinirlarinin cizildigi seyin ya da genel deyimimizle kendi sinirlarini cizdigimiz konusmalarimiz sacma da olsa bu konusmalarin en azindan ilgili olabilecegi soylenen seyin yani beraber yol alinan seyin karsilasamayacagi seyin karsisina cikmaya calismasidir. Bu yuzden ki bilinmezlikten cikmaya calisirken aslinda hep kendi sinirlarimizi genisletmeye calismak zorunda kaliriz. Bilmeyen bilgiye hic bir zaman kavusamayacaktir. Askin bir tanriyi dusunmek insanin kendi karsisina cikamayacak olana anlamsiz yolculugunun bir parcasidir. yani bilgiye ulasmak icin insanin bilinmezlik icinde debelenmesinin sinirlarini genisletmeye zorlamasiyla alakasi vardir. yani bizim karsilasamayacagimiz seye dogru bilinmezlikte yol almamizdan dolayidir. Bilmeyen bilene muhtactir ama bilen bilmeyene muhtac degildir. Bu yuzden tanrinin yoklugunun ispati sadece yok olmanizla mumkun olacaktir.

edit: bilimin evren için olmayan ya da olan herhangi bir şeyi kanıtlaması gibi bir durum söz konusu değildir. bilip bilmediğini bilmeyenin arayışları ve ortaya çıkardıkları bilgiye dair bir şey vermez. varlığın ve yokluğun tanımının bile sınırlarının yanlış çizilmiş olmasını, üçüncü bir durum olup olmayacağınının bilinemeyeceğini, insanlarının düşünsel sistemlerinin zaten hakikatleri kendileri olsalar bile kendilerini bilmelerini sağlayamayacağı bi yana bilgiye dair bu koşulda olmayanı bu koşulda değerlendirmek yani buradan yola çıkıp da burada olmayandan bahsetmek burada olmayanın burada olanın baktığı sınırdan etkilendiği ön kabulüyle olacaktır. var olduğu düşünülen bir evrende olduğunu varsaymak, insanın sıfır noktasındaki var ve yoka bakmasının etkileneceğinin kabulüyle beraberinde gelir.
Var olduğunun ispatıda yoktur. Ama tanrı yoktur.
Yaratıcıya var ya da yok denilemez. ispat ihtiyacına da gerek yoktur.
tanrının yokluğunun ispatını yapmaya çalışan beyinlere düşünme yetisi veren o yok saymaya çalıştığın tanrıdır.

hayırlı beyinler bu arada.
hiçbir zaman ispatlanamayacak olandır.
(bkz: garajımdaki ejderha)
(bkz: carl sagan)
ateist olarak soyluyorum hicbir seyin yoklugu ispatlanamaz.
bu yaşıma kadar inananların neden var olduğunu inanmayanların neden var olmadığını ispatlamaya çalıştıklarını anlayamadığım enteresan olaydır. lan inanıyorsan vardır inanmıyorsan yoktur. insanlar niye birbirine dayatmaya çalışıyor varlığını veya yokluğunu anlamak mümkün değil.
‘’Allah yoksa bu başlık nasıl var hödöhödö?’’ kısmının varlığıdır, beyin o kadar seçilerek dağıtılmış olamaz çinki.
bilimin evren için olmayan ya da olan herhangi bir şeyi kanıtlaması gibi bir durum söz konusu değildir. bilip bilmediğini bilmeyenin arayışları ve ortaya çıkardıkları bilgiye dair bir şey vermez. varlığın ve yokluğun tanımının bile sınırlarının yanlış çizilmiş olmasını, üçüncü bir durum olup olmayacağınının bilinemeyeceğini, insanlarının düşünsel sistemlerinin zaten hakikatleri kendileri olsalar bile kendilerini bilmelerini sağlayamayacağı bi yana platonun dediği gibi hatırlama yoluna gitseler dahi arayısta olanın bilgiyi hatırlamasının mumkun olmadıgı bir yanadır. tabi hatırlasa bile bunu anlatamayacakları bir yanadır. bilgiye dair bu koşulda olmadıgı dusunuleni bu koşulda değerlendirmek yani buradan yola çıkıp da burada olmayandan bahsetmek burada olmayanın burada olanın baktığı sınırdan etkilendiği ön kabulüyle olacaktır. var olduğu düşünülen bir evrende olduğunu varsaymak, insanın sıfır noktasındaki var ve yoka bakmasının etkileneceğinin kabulüyle beraberinde gelir. defaatle tekrarladığım gibi herhangi bir şekilde bilen bilmeyenin karşısına çıkmaz. bir ortamda herhangi bir konuda bilen varsa yani ispatı yapabilecek bilgiye sahip olan varsa bu ispatı yapabilecek olanın karşısına çıkabilecek herhangi bir bilinmezlik olmaz. arayısta olan bildigi takdirde ispat denilen seyi yapması kendine kendini ispatlaması demektir. bilenin kendine kendini ispatlaması mümkün değildir. aa biz tanrının varliğini ispat ettik ama dur daha baska seyleri de ispat edecegiz demenin icinden cıkılabilecek yani yoktur. bilgiyi arayısta olanın herhangi bir sekilde aradıgına ulasmasının mumkunatı yoktur cunku aradıgı seyi yani bilgiyi buldugunda bilen olarak gecmisini bilmemesi mumkun degildir ve bilenin bilmediği halini de bilmesi demek bilenin yine bilip bilmediğini bilmemesi demektir.
Varlığı cahil solculara dert olmuştur.