hakikate dayanan imandir. mumin ehl-i haktir, ve oyle olmalidir zaten.
hakikate bulup, ondan emin olmak ve hayatini kendini herseyi ona dayandirip onunla manalandirmaktir.
tanrı'nın varlığını sorgulayabilen iman. "neden müslüman'ım?" "neden allah'a inanıyorum" gibi sorulara cevap verebilir, sorgulamayı aşağılamak yerine yüceltirler. ön şüphecilikleri kalp ile yönlendirilir olmasına rağmen mevcuttur, esas olanı sorgulamaktan ziyade mantıklılaştırmayı tercih ederler.

"neden müslümansın?" sorusuna verilecek bir cevaba sahip olmak ne güzeldir.
neye inandığını bilmek ve sarsılmaz bir imana sahip olmaktır.
birtakım kişilerin öğrenmesi gereken iman. Kuran sorgulanmaz diyenlerin özellikle.
taklidi imandan geçilmesi gereken iman.
taklidi imandaki gibi kör ve delilsiz değil, delilli olan iman.
allah dostlarının sahip olduğuna işaret edilen iman. bu imana sahip olmak zordur; her şeyden vazgeçmek gerekir ki allah dostları da bu motto ile hareket etmişlerdir. "terk-i terk" yani terk etmeyi de terk etmişlerdir, huzuru masivayı ötelemekte bulmuşlardır. tahkiki imana giden yol, nefsi tezkiye ve kalbi tasfiyeden geçer.
Çok elzemdir. Misal, aklınca Nuh tufanı ile dalga geçmeye çalışan bir gafili, tahkik i iman sayesinde tuşa getirdim biiznillah...

(bkz: hayvanlara etki etmeyen tufan gönderemeyen Allah)
tahkiki iman / tahkikî iman

Araştırarak ve kesin delillere dayanarak elde edilen iman.
(Bak: iman-ı tahkikî)
Taklidi iman var bide.
O da taklit edilerek iman.