bugün

ilkokulda çarpma işlemini (zorla olur genelde),ortaokulda (ki benim zamanımda ortaokul vardı)çarpma işlemini kullanmayı,lisede çarpmanın bi işe yaramadığını (kısaca trigonometri) ve de üniversitede o yaşa kadar gördüğümüz hiç bir şeyin üniversitede işe yaramadığını anlamaya çalışırken ki debinim
ortaöğretimdeki çapını ya da çapsızlığını hepimizin bildiği derstir matematik. daha ilkolukdayken beden eğitimi,müzik gıbı ruhumuza ve bedenımıze hitep edecek dersler göstermek yerıne matematik dersi işkeyip, içimizi dışımızı matematık yaparak havuz problemlı bı cocuk olmamızı sağlamıstır hocalarımız. soora tüm orta öğretım hayatımız boyunca matematiğin önemı gözümüze sokulduktan sonra bunlara kanıp üniversıtede matematik bölümüne geldiğimizde, yalan yanlış birçok şeyi bize matematık diye yutturduklarını görür ve kendımızı kandırılmıs hissederız. alıştığımız sevdığimiz lise matematiğiyle alakası yoktur ünıversıtedekının. tabı universıtedekı matematık eğitiminin kalıtesı okuldan okula çok ciddi farklılıklar gösterir. ama şurası kesin ki saglam bir akademik kariyer için iyi bir üniversite şarttır, mümkünse ingilizce eğitim tercıh edilmelidir,zira bütün sağlam matematik kitapları ingilizcedir,az sayıdaki türkçe kitaplarla bi arpa boyu yol zor gidilir..
okuldaki matematik hocamıza göre türkiye üniversitelerindeki matematik eğitimi bazı dünyaca ünlü üniversitelerin eğitiminden daha iyidir.ne yazık ki halen ezbere dayalı ilerleyen bu sistemde matematiği sevenler başarıya ulaşırken, sevmeyenler formüller arasında kaybolup gider.integralin ne anlama geldiğini bilmeden en karmaşık olanları çözebiliriz türkiye de.kimse 'bu integral ne demektir, ne işe yarar?' demeden trigonometrik bir ifadenin 2.dereceden integralini almakla uğraşır, öğrenmeye çalışır en azından.yurtdışındaki üniversitelerde ise bir öğrenciye 'integral nedir?' diye sorarsanız tarihiyle birlikte integralin hikayesini dinlersiniz.ancak basit bir integral sorusunu çözmekte zorlanır aynı öğrenci.

almanya nın önde gelen üniversitelerinden birine master yapmaya giden hocamızın başından geçmiştir bunlar.korkarak gittiği okuldan türklerin bir dahi olduğunu öğrenerek dönmüştür.nitekim potansiyel olanı kullanmakta olan sıkıntımız eğitimde en büyük sorundur.ünlü türk bilim adamlarının hayatlarını incelediğimizde sadece matematikte değil bilim ve fende dünyada çığır açacak buluşların sahipleri çıkar karşımıza.hala açıklanamayan integral çözümlerini bundan yüzyıllarca önce yapan mimar sinan bir sanat şaheseri yaratmamışmıdır?

üniversitelere bu konuda çok iş düşmektedir.öncelikle matematikten korkan ve sevmeyen gençlere türkiye de matematiğin tarihi, bilim adamlarının öyküleri anlatılmalı (gerekirse dersin içinde veya başka bir ders dahilinde), formül ezberlerine dayalı olmayan, öğrenciyi derse katılmaya teşfik eden bir sisteme geçilmelidir.türk genci zekidir, hakkettiği eğitimi almalıdır.

(bkz: muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.)
dünyanın en saçma ve en zor matematik sistemidir.o kadar zor oldugu için insan lar uğraşmıyor,öyle oluncada geride kalıyormuşuz.
üniversite müfredatını lisede göstererek üniversitede ders çalışmamanızı sağlayamayan eğitim sistemidir.
60 kişilik sınıflarda ne kadar kasarsan kas olmayacak eğitimdir.
Gerizekalı olanların ve tabiiki gerizekalı anneden ve gerizekalı babadan ya da mağaradan gelenlere zor gelen eğitimdir.
herkes mi matematik den özel ders alır ? sorusu akla gelince vahimdir.
götü boklu zeki kardeşlerimizin eleştirilerimizin matematiği yapamadığımızı düşünmesine yol açmıştır.

edit: halbuki ben onların annesiyle babasını çarpar sonra böler sonucunda bi tane kardeş doğurttururum da işte herneyse değmez.