bugün
- albay kemal13
- okan buruk10
- 2001 türkiyesinin en gelişmiş ülke olduğu gerçeği13
- neden evlenmiyorsunuz16
- dünyanın patlama ile oluştuğuna inanmak17
- suriyelilere karşı sorumluluklarımız18
- 3 haziran 2024 hakkari'ye kayyum atanması10
- sözlüğün en iyi 10 yazarı19
- aleyna tilki11
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı20
- fenerbahçe13
- albay kemal sözlükten atılsın kampanyası12
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur16
- sözlükteki islamcılara alınması gereken önlem12
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba24
- nihavend longa19
- 90 lı yıllara dair akılda kalanlar9
- ismet gurbuz 202412
- taksim'e ekran dikip kuran yayınlamak9
- gratis indirim günü kavgaları18
- yaşlılık belirtileri9
- true nickli yazar10
- üstteki yazar tarzında entry gir13
- kova burcu erkeği9
- seçme şansınız olsa hangi ülkede yaşardınız22
- jose mourinho68
- insanoğlunu yerleşik hayata geçiren neydi9
- zalbert'in karşısında dans etmek8
- sözlük erkeklerinin şımarık laubali tipler olması17
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür11
- türkiye de intihar vakalarının artması12
- ismail kartal duruşu8
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi13
- eşcinsellik kendi kendini hadım etmektir27
- şimdiye kadar duyulan en güzel iltifat10
- neden sevgilim yok10
- insanı zengin hissettiren şeyler19
- barbara palvin'in aldatılması17
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır14
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri8
- ismail kartal8
- geldi yine deli11
- türkiye cidden almanyadan daha iyi9
- içine şeytan girse ne yaparsın13
- ümmetçilerin azerbaycan düşmanlığı10
- artık yazmayacağım9
- erkekler ne işe yarar19
- yanında karısı varken karı kıza bakan erkekler9
- arda güler11
- askerliğe veda gecesi8
iyilik yaptıgını sanarken insanı cileden cıkaran, teselli edemeyecegini anlayıp salla gitsin diyen itici tiplerdir.
olaya psikilojik açıdan bakmak gerekirse (ki gerekir buluyorum şu saatte, evet), karşıdaki kişiyi anlamadan dinleyen insanlardır bunlardır. kendilerinin zevkleri/ sıkıntıları birinci planda oldugu için dinlermiş gibi yaparak degerlendirirler karşısındakinin söylediklerini. dinlemenin dört aşaması vardır da şimdi uzun hikaye.
sen bu insanları daha çok "dünya yansa hasırı yanmaz" insanlar olarak bilirsin. "amaaan boşver, dünya yerinden oynamadı ya" insanları olarak bilirsin falan.
sen bu insanları daha çok "dünya yansa hasırı yanmaz" insanlar olarak bilirsin. "amaaan boşver, dünya yerinden oynamadı ya" insanları olarak bilirsin falan.
hemen hepimizin bir dönem olduğu gibi bazen bu kişi benimdir.
yıllar içerisinde epeyce büyük sayılabilecek sıkıntılar yaşamış, yaşatmışımdır. maşallah hepsini belki çok kısa vadede değil ama sapasağlam şekilde atlatmışımdır. insanların birey olduğunu, bazen ölümün bile vız geleceğini tırıs gideceğini bilirim. bir adamdan ya da kadından ayrılmanın dünyanın sonu olmadığını, bireyin o kişiyle beraber varolmadığını ve haliyle bunun geçeceğini bilirim. para kaybetmenin ne olduğunu iyi bilirim. üzülmekle geri gelmeyeceğini bilirim. sıkıntı yerine durumun nasıl telafi edilebileceğini düşünürüm. bana sıkıntı olarak bir hastalık, yakını olan bir kimsenin ölümü/hastalığı/amansız derdi(aynıları sıkılan insanın kendisi için de geçerlidir) olmadıkça, sıkıntısına bir anlam, boyut katamıyorsam, kendimi o kişi yerine koyduğumda sıkıntısının çabuk atlatılabilecek birşey olduğunu düşünüyorsam tam olarak koy götüne insanı olurum. "ben bu kadar mevzunun altından kalkmışım 1 metrelik boyumla sen bunun altından mı kalkamazsın" insanı olurum. empati nedir? empati buraya kadar yazdıklarımdır.(reklamlar bitti)
karşımdaki kişiye o an yapabileceğim en büyük iyilik (evet) "vah vah ne kötü, sıkıl tabi" demek olmaz. bu en büyük kötülüktür, tabi karşımdaki kişi mutsuzluğu, sıkıntıyı kendine eğlence bellememişse(evet üzülerek beslenen insanlar var, uzak durunuz efendim bunlardan. gördüğünüz, farkettiğiniz an kaçınız).
kişinin sıkıntısını görmemek olmaz, belki anlatır günlerce, aylarca dinlersiniz. ama bir yerden sonra o sıkıntıya, üzüntüye bağışıklık kazanan kişi mutlu olmayı ya da çabalamayı unutur(unutabilir, bunu yapan insanlar da çoktur, o zaman yine kaçın).
bir kimseye ne kadar acır, ne kadar şefkat gösterirseniz üzüntüsünden dolayı, o kişi büyük ihtimalle bir süre sonra insanlara trajedilerini anlatmakla başlar işe(hem de öyle iyi yapar ki, bunları herkese anlattığını farkettiğinizde şoke olursunuz. ne yapmak lazım? kaçmak lazım).
belki direkt olarak anlamadan dinlemeden "koy götüne" diyen adam şerefsizdir, ben bile kızarım öyle adama. ama "vah vah ne kötü olmuş haklısın üzül, çok üzül" diyen kişi ondan daha şerefsizdir. çünkü 2. kişi sıkıntılı adamın acısından kendine içten içe zevk çıkarıyordur kimse farkında değildir. çözüm üretmeye çalışan kişidir lazım olan.
ayrıca sıkıntılı kişinin bir anda koy götüne diyecek adamın ortaya çıkma ihtimalinin olduğu yerde ne işi vardır anlamadım. sıkıntılı adamın bir süre dünyaya küsüp, kapatma tuşuna basması iyi olur zira. günü gelene kadar sıkıntısını yaşar kendi içinde, sonra kendi sarar yarasını, başkası değil ki. bir gün uyanır ve herşey bitmiştir. çok düzdür. çok nettir.
ayrıca sıkıntılı zamanlarda beliren, anlamadan dinlemeden konuşan, o koy götüne adamının(erkekseniz) götüne bir kere koyun belki o da düzelir. hayat bu belli mi olur?
ama yine de sıkılıyorken bir bakın, geçmiştekilerle kıyaslayın. gerçekten de değecek mi?
o adama da kızmayın, hiç empati kurmadan "koy götüne" diyorsa, kendisi sıkıntıya düştüğünde en çok ilgi isteyecek kişi odur. benden altın bilgi, o zaman ne isterseniz yaparsanız.
ama o değil de, az önce ayakkabıların arasından anlam veremediğim hızda birşey geçti nah kafam kadar. ne biçim bir ev burası, her gece microcosmos be.
yıllar içerisinde epeyce büyük sayılabilecek sıkıntılar yaşamış, yaşatmışımdır. maşallah hepsini belki çok kısa vadede değil ama sapasağlam şekilde atlatmışımdır. insanların birey olduğunu, bazen ölümün bile vız geleceğini tırıs gideceğini bilirim. bir adamdan ya da kadından ayrılmanın dünyanın sonu olmadığını, bireyin o kişiyle beraber varolmadığını ve haliyle bunun geçeceğini bilirim. para kaybetmenin ne olduğunu iyi bilirim. üzülmekle geri gelmeyeceğini bilirim. sıkıntı yerine durumun nasıl telafi edilebileceğini düşünürüm. bana sıkıntı olarak bir hastalık, yakını olan bir kimsenin ölümü/hastalığı/amansız derdi(aynıları sıkılan insanın kendisi için de geçerlidir) olmadıkça, sıkıntısına bir anlam, boyut katamıyorsam, kendimi o kişi yerine koyduğumda sıkıntısının çabuk atlatılabilecek birşey olduğunu düşünüyorsam tam olarak koy götüne insanı olurum. "ben bu kadar mevzunun altından kalkmışım 1 metrelik boyumla sen bunun altından mı kalkamazsın" insanı olurum. empati nedir? empati buraya kadar yazdıklarımdır.(reklamlar bitti)
karşımdaki kişiye o an yapabileceğim en büyük iyilik (evet) "vah vah ne kötü, sıkıl tabi" demek olmaz. bu en büyük kötülüktür, tabi karşımdaki kişi mutsuzluğu, sıkıntıyı kendine eğlence bellememişse(evet üzülerek beslenen insanlar var, uzak durunuz efendim bunlardan. gördüğünüz, farkettiğiniz an kaçınız).
kişinin sıkıntısını görmemek olmaz, belki anlatır günlerce, aylarca dinlersiniz. ama bir yerden sonra o sıkıntıya, üzüntüye bağışıklık kazanan kişi mutlu olmayı ya da çabalamayı unutur(unutabilir, bunu yapan insanlar da çoktur, o zaman yine kaçın).
bir kimseye ne kadar acır, ne kadar şefkat gösterirseniz üzüntüsünden dolayı, o kişi büyük ihtimalle bir süre sonra insanlara trajedilerini anlatmakla başlar işe(hem de öyle iyi yapar ki, bunları herkese anlattığını farkettiğinizde şoke olursunuz. ne yapmak lazım? kaçmak lazım).
belki direkt olarak anlamadan dinlemeden "koy götüne" diyen adam şerefsizdir, ben bile kızarım öyle adama. ama "vah vah ne kötü olmuş haklısın üzül, çok üzül" diyen kişi ondan daha şerefsizdir. çünkü 2. kişi sıkıntılı adamın acısından kendine içten içe zevk çıkarıyordur kimse farkında değildir. çözüm üretmeye çalışan kişidir lazım olan.
ayrıca sıkıntılı kişinin bir anda koy götüne diyecek adamın ortaya çıkma ihtimalinin olduğu yerde ne işi vardır anlamadım. sıkıntılı adamın bir süre dünyaya küsüp, kapatma tuşuna basması iyi olur zira. günü gelene kadar sıkıntısını yaşar kendi içinde, sonra kendi sarar yarasını, başkası değil ki. bir gün uyanır ve herşey bitmiştir. çok düzdür. çok nettir.
ayrıca sıkıntılı zamanlarda beliren, anlamadan dinlemeden konuşan, o koy götüne adamının(erkekseniz) götüne bir kere koyun belki o da düzelir. hayat bu belli mi olur?
ama yine de sıkılıyorken bir bakın, geçmiştekilerle kıyaslayın. gerçekten de değecek mi?
o adama da kızmayın, hiç empati kurmadan "koy götüne" diyorsa, kendisi sıkıntıya düştüğünde en çok ilgi isteyecek kişi odur. benden altın bilgi, o zaman ne isterseniz yaparsanız.
ama o değil de, az önce ayakkabıların arasından anlam veremediğim hızda birşey geçti nah kafam kadar. ne biçim bir ev burası, her gece microcosmos be.
bayılan bireye tokan atarak uyandırmaya çalışan insanla aynı işlevi görür. lazımdır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar