bugün

gramer terimidir. bir ismi niteleyen, belirleyendir. ön ad'dır. sokak dilinde; kılık kıyafet, dış görünüm anlamında kullanılır. "hay senin sıfatına tüküreyim!" der gibi.
sıfat = yüz (bkz. eş anlamlı türkçe sözcükler )
(bkz: onad)
sıçılası yer
sıfatına sıcaym
ilk ve orta öğretim sıralarında dirsek çürütürken, belli bir kalıba sıkıştırılarak, söz birliği etmişcesine aynı kelimeleri kullanarak tanımlanan garip sözcükler... şöyle derlerdi hep bize;
"sıfatlar; isimleri renk, durum, biçim olarak niteleyen sözcüklerdir."
hiçbir zaman diyemedik tabi, "nitelemek ney ki? ismin rengi mi olur hocam? ismin biçimini görsem ben de sorgularım!!" gibilerinden isyan dolu sözler...
kısaca anlatalım;

sıfat dediğimiz sözcükler, isim olarak bilinen sözcüklerin önlerine gelerek onlarla bir bağ kurarlar ki; bu bağ, iki kelime arasında var olan hal, durum gibi anlama dayalı ilgileri ortaya çıkarır. mesela, bir kitap var... ve bu kitap "siyah" renkli bir kitap... şimdi bu kitabın nasıl bir kitap olduğunu anlatmak için önüne gelen "siyah" sözcüğü sıfat oluverir hemen. aslında "siyah" sözcüğü de bir isimdir. ama burada sıfat olarak kullanılmıştır. kısacası, sıfat denilen sözcükler belli sözcükler değildir.* o anki anlama dayalı olarak, geçici bir şekilde gelirler, isim hakkında bize bilgi verirler ve giderler.

bu sıfatlar birkaç gruba ayrılır ki;
(bkz: niteleme sıfatları)
(bkz: belirtme sıfatları)
(bkz: adlaşmış sıfat)
bazen hangi sözcüğün önüne getireceğimizi bilmediğimiz için zarflarla karıştırdığımız sözcük türü. "çok televizyon izleme." cümlesinde olduğu gibi. çokluk televizyona ait bir sıfat mı yoksa izlemeye ait bir zarf mıdır? doğrusu: "televizyonu çok izleme"dir.
isimlerden önce kullanılıp isimler anlamca kuvvet ve nitelik kazandıran kelimeciklerdir.
surat, yüz anlamında da kullanılır. muhtemelen surat ile sıfatın ses benzeşmesinden karıştırılmasından dolayı bu şekilde kullanılır.
tamlamalarında, tamlayan ve tamlananın kim olduğu karışık bir durum olan, kimin kimi tamladığı belli olmadığından tiksinti yaratan sapık gramer terimlerinden biridir.
ismi niteleyen ön ad.
kırmızı kapı = kırmızı ( sıfat ) kapı (isim)= kırmızı kapı ( niteleme sıfatı).
bu insan= bu ( sıfat) insan (isim)= bu insan (işaret sıfatı).
hangi yüklemin eksik tümlecinden çıktı bu hayat?
hangi belgisiz, hangi kaygısız sıfat niteledi bizi, uykumuzda bile..?
boşluğun tam ortasında düşmeden öylece duruyorum. tanıdığım herkes hayatını kurup köklerini salarken toprağa, ait olurken, sıfatlanırken, ben kaybettikten sonra neler olduğunu bile hatırlamadığım eski sıfatlarımı bulmaya çalışıyorum. çabalıyorum.
isimlerin ya da diğer sıfatların önüne gelerek onları miktar, sıra, konum, renk, biçim gibi çeşitli yönlerden tanımlayan, tarif eden sözcük türüdür.

örnek olarak ; kırmızı ceketimi giydim.

sıfatın nitelendirdiği sözcük grubuna; sıfat tamlamaması denir.

geri kalan bilgiler için: https://tr.wikipedia.org/wiki/S%C4%B1fat
ismi niteler.
yüz anlamında kullanımı bünyeye garip bi' haz vermesiyle, gözünü sevdiğim türkçe nidaları attırır.