bugün

'türkiye yerinde sayıyor' lafına fena bozulan, bunda da haksız olmayan kişi...
politika mesleğini, hakkında fikir yürütebileceklerim arasında değerlendirirsem, en iyi yapmış kişidir.
peki faydası olmuş mudur memlekete? illa ki olmuştur onca sene içinde , ancak kanımca zararı ve faydasını sineyi millet fight yaptırsak zararları daha çok çıkar...çıkar çıkmasına da ancak bu millet bu insanı deli gibi de seviyor, nasıl olcak bu iş usta?
tam bu noktada da işte kendilerinin popülist özelliği devreye girer,
- "x * ürününün taban fiyatına bülent ecevit ne veriyorsa, ben iki mislini verecem" diyecek kadar gözünü popülizm bürümüştür, bu sebepten halkın ona karşı geliştirdiği sempati anlaşılmaz değildir.

birebir şahit olduğum üzre, iyi bir laf ebesidir de, zamanında konuşma için üniversiteme geldiğinde arkalardan biri, "sayın demirel, t.c'nin bugünkü kötü durumundan kendinizi ne kadar sorumlu tutuyorsunuz ve ve neden sorulara tam,apaçık cevaplar vermiyorsunuz" gibisinden bir sitemsoru sorduğunda, sayın demirel'in bu soruya da soru içerisindeki eleştiri paralelinde cevap vermesi daha doğrusu lafı çevirip başka şeyler anlatması üzerine ben teşhisimi koymuştum ozaman: "çok ve alakasız laf, az iş..."
işin kötü tarafı gülüp gecilecek bi durum değil bu, laf ebesi dediğim sayın demirel; bir oyuncu,bir senarist,bir kalemşör değildi, 40 sene boyunca önemli makamlarda hükmetmiş bir yetkiliydi..

ve maalesef biz millet olarak böyle bir insana baba dedik yıllarca ve hala diyoruz...yazık... (bkz: bunu yapan turktur dedirten olaylar)
vatandaş: izmit te 1 haftadır yıkanamıyoruz
s. demirel: sen yıkanacak su bulamıyorsun afrika da içecek su bulamıyorlar.
83 yaşında olmasına rağmen, halen daha çatır çatır konuşabilen *, ülkenin her kademesinde öyle veya böyle görev yapmış siyasetçi.
ismini duyunca ''rte gitse de yine eskisi gibi başımıza demirel tarzında bi siyasetçi gelse ülke de selamete erse'' dediğim organizma. ***
(bkz: dötü kaşınmak)
siyasi kaygılardan kurtulduğu için, artık daha dikkat edilesi görüşler ortaya koyan, böyyük birikim.
dinçliği ve olaylara hakimiyeti hayranlık uyandırmaktadır. çok dikkatle izlenmesi gerekmektedir. işte bir kaç görüşü.

devlet baştır hükümetler şapkadır.

siyasetle hukuk arasında önemli bir fark vardır bu siyasetin dinamik olmasıdır.
(bkz: turk siyasetcisinin profili)
şapkayı kaptırmam diyerek derin bir mesaj veren, 9. cumhurbaskanı, mason.
katıldığı genç bakış programında abbas güçlü adlı looney tunes karakterine verdiği ayarla takdirimi kazanmış insan. onun dışında pek haz etmem kendisinden. olay şöyle gelişmiştir;

abbas güçlü: salondaki izleyicilere soralım bakalım süleyman demirel şimdi seçime gitse kaçınız ona oy verirsiniz elleri görelim ehiehikiki
(sadece birkaç el kalkar)
abbas güçlü: evet gördünüz sayın demirel gençler size oy vericek gibi gözükmüyor ehiehiki
süleyman demirel: ben daha onlardan oy istemedim ki...*
abas güçlü: .... ehiehikiki
şapkası ve gıdığıyla ünlü çok laf söyleyip aslında hiç bişey sölemeyen siyasetçi..
yanar döner bir zât. ünlü "dün dündür bugun bugundur" sözünün sahibi. 28 şubat'ın önemli piyonlarından(!) birisi. "nurlu süleyman" anonslarıyla kalabalıklara tanıtılan kişi. "turbanli kiz arabistan da okusun" sözünün sahibi. derin devletin adamı. yanıltma ve demogoji uzmanı. tabutunu kaç kişinin taşıyacağı merak konusudur.
"kafası var saçı yok
karısı var çocuğu yok" bilmecesinin cevabı olan eski bir siyasetçi...
ısparta - keçiborlu bir mitingi sırasında (o zamanlar dyp başkanı idi)
kükürt fabrikası için,dönemim hükümetini kastederek:
-bu fabrikayı kapatanı ben kapatırım
diyerek yoğun tezahurat ve almış
iktidara geldikten bir ay sonra ise de fabrika kapatılmıştır.
(bkz: yorgan gitti kavga bitti)
sağcılar cinayet işliyor dedirtemezsiniz deyişiyle beni başka diyarlara götüren memleket siyasetçisi. allah ömrünü uzun eylesin.
soruya soru ile karşılık veren eski cumhurbaşkanımızdır.
odtü'nün devrimci gençliğine laf atma gafletinde bulunmuş eski siyasetçimiz. kendisi ayrıca büyük sanatçı fikrek kızılok'un da dediği gibi bu ülkenin demirbaşıdır.
son zamanlarda ağzını bozmuş kişidir. aha da son örneği:
http://www.cafesiyaset.co...-kime-Dal-yaprak-dedi.php
* iran'da 600 kişiden fazla bir grubu türk askeri sıkıştırmıştır. Her şey tamam iken operasyon iran ile ilişkilerimize zarar verir gerekçesiyle demirel tarafından iptal edilir. O günün akabindeki günlerde o öldürülmeyen pkklılar bir çok askerimize pusu kurarak şehit eder.
(bkz: ya işte böyle gözüm)
Son etapta " Nijerya'da bile Cumhurbaşkanını halk seçiyor " açıklamasıyla alzheimer olduğu kanıtlanan , 80 darbesinin meyvelerini Kenan Evren ve Turgut Özal 'dan sonra kabuklarıyla yemiş , milli görüşün yakışıklı delikanlısı Necmettin Erbakan ile kır atın sevdalısı Tansu Çiller'in nikah şahitliğini yapmış ve akabinde de 28 Şubat süreci adında nur topu gibi bir torun sahibi olmuş 9. cumhurbaşkanıdır .
#1551227
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Ankara Tandoğan ve istanbul Çağlayan Meydanı'nda gerçekleştirilen mitinglerin düşündürücü olduğunu belirterek, ''Mitingler, Türk halkının cumhuriyete olan sadakatinin, birlik ve beraberliğine olan bağlılığının en güzel işaretidir''
dedi.

Demirel, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde düzenlenen öğrenci münazarasını izledi. Münazara öncesinde konuşma yapan Demirel, bugün yaşanan
sorunların hiçbirinin bugüne ait olmadığını söyledi. Hadiselerin derinine inmek ve doğru bilgi sahibi olmak gerektiğini vurgulayan Demirel, bazı dönemlerde tartışma ortamında ''göz gözü görmediğini, kimsenin birbirini dinlemeye tahammülü kalmadığını'' kaydetti.

Böyle dönemlerde alınganlıkların da arttığını ifade eden Demirel, ''Hiçbir bunalımın ila nihayet sürdüğü görülmemiştir. Zamanı gelince mesele olgunlaşır, biter. Şöyle biter böyle biter ama biter. Yine öyle bir zaman yaşıyoruz'' diye konuştu.

Demirel, tartışmalardan korkmamak gerektiğini, tartışmaların konuları aydınlığa kavuşturmak için gerekli olduğunu vurgulayarak, ''Bu tartışmalar ne
olursa olsun bizi bölmemelidir, kutuplaştırmamalıdır. Çünkü, geleceğin teminatı birliğimiz ve beraberliğimizdir'' dedi.

Herkesin hayat hakkı bulunduğunu kabul etmenin, iç barışı sağlamanın ön koşulu olduğunu ifade eden Demirel, Türkiye'nin en çok iç barışa ihtiyaç
duyduğunu vurguladı. Demirel, ''Hadiseler içinde kaybolmazsak, iyi düşünür taşınırsak, sağ duyu bizim imdadımıza yetişecektir'' dedi.

Halkın iyi bilgilendirilmesi gerektiğini, yaşanan bir yanlış varsa bunu ortadan kaldırmak için gerekli kararların verilmesinin zorunlu olduğunu belirten
Demirel, ''Bazen karar vermek zor olabilir. O zaman hakkın sahibi millete gitmek ve onun dediğini yapmak lazımdır'' şeklinde konuştu.

Bugün 83 yıllık cumhuriyet tarihinde görülmemiş şekilde heyecan, kaygı ve endişe yaşandığını ifade eden Demirel, şöyle devam etti:

''1 milyon insan Tandoğan'da, 1 milyon insan Çağlayan'da bir araya geliyor, bu düşündürücüdür. Bugüne kadar hiçbir şey 1 milyon insanı bir araya getiremedi. Bu insanları meydanlara sevk eden bir sebep var. Bu sebeplerin en başında
Cumhuriyet'e sahiplik var.''

''KiMSE LAiKLiĞE KARŞI ÇIKILABiLECEĞiNi DÜŞÜNMESiN''

Türkiye Cumhuriyeti'nin, kuruluşundan itibaren din ve devlet işlerini birbirinden ayırdığını dile getiren Demirel, herkesin mensup olduğu dinin
gereklerini dilediği gibi yerine getirebildiğini kaydetti. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, cumhuriyeti ve kazanımlarını tümüyle sevdiklerini belirten Demirel, Tandoğan ve Çağlayan'da yapılan mitinglerin, Türk halkının cumhuriyete olan sadakatinin, birlik ve beraberliğe olan bağlılığının en güzel işareti olduğunu ve kimsenin bundan alınganlık duymaması gerektiğini söyledi.

Din ve devleti ayırmanın zor bir iş olduğunu ifade eden Demirel, ''Yapışık ikizler gibidirler. Ayırdığınız zaman ya ikisi de ölür, ya ikisi de yaşar ya da birisi ölür birisi yaşar. Buradan doğan tartışmaların kolay olmadığı bilinmelidir. Hiç kimse cumhuriyetin en önemli niteliği olan laikliğe karşı
çıkılabileceğini düşünmesin'' dedi.

Laikliğin dinsizlik anlamına gelmediğini de vurgulayan Demirel, bu yönde propaganda yapanların topluma karşı suç ve günah işleyeceklerini kaydetti.

Demirel, Türkiye'nin, dinini istediği gibi yaşamak isteyen kişiye geniş sahalar bıraktığını belirterek, ''Herkes, Büyük Atatürk'ün çizdiği çerçeve içinde yoluna devam etsin'' diye konuştu.

Cumhuriyet kazanımlarının ve devrimlerinin topluma çağdaşlaşmayı getirdiğini dile getiren Demirel, kadınların elde ettiği hakların bunun en güzel göstergesi olduğunu belirtti.

Demirel, kadınların cumhuriyetle elde ettiği hakları en büyük devrim olarak niteleyerek, ''Bacılarıma açıklıkla söyleyeyim, hiç kimse Büyük Atatürk'ün size sağladığı bu büyük nimeti elinizden alamaz'' dedi.

ÖĞRENCiLERiN PROTESTOSU

Demirel'in konuşması sırasında, salonda bulunan bir öğrenci ayağa kalkarak Demirel'in sözlerini protesto etti.

Demirel'in ülke yönetimde bulunduğu yıllardaki uygulamaları nedeniyle, laiklik ve demokrasi üzerine söz söyleyemeyeceğini iddia eden öğrenciye, yanında
bulunan bir grup öğrenci de alkışlarla destek verdi.

Öğrencilerin sözlerinin kesilmemesini isteyen Demirel, 'Sözlerinize katılmam mümkün değil. Ancak demokratik hakkınızı kullanmanıza katılıyorum. Siz bu
sorgulamayı yapabiliyorsanız, Türkiye Cumhuriyeti'nin size sağladığı demokrasi ve hürriyet sayesindedir'' dedi.

Protestocu öğrencilerin, sloganlar atarak Demirel'in salondan çıkmasını istemeleri üzerine mikrofona gelen Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Metin
Fevzioğlu da öğrencilerden, demokratik haklarını kullandıklarını, ya sessiz şekilde konuşmayı dinlemelerini ya da salondan ayrılmalarını istedi. Bunun
üzerine Demirel çıkmadan salondan ayrılmayacaklarını belirten öğrenciler, alkışlar ve sloganlarla protestolarını sürdürdüler.

Öğrencilerin protestosu sırasında, Demirel konuşmasını bir süre daha sürdürdü. Demirel, Türkiye'nin eğitim alanında geldiği noktaya işaret ederek, 58
üniversitenin kuruluşunda katkısı olduğunu hatırlattı. Demirel, ''Her şey daha iyi olacak. Buraya bunu söylemeye geldim. Atatürk, 'Benim mirasçım olmak
istiyorsanız, aklın ve ilmin rehberliğinden şaşmayın' diyor. Ben de böyle diyor, hepinizi sevgiyle kucaklıyorum'' diyerek sözlerini tamamladı.

Protestonun sürmesi üzerine güvenlik görevlileri, öğrencileri salondan çıkarmak istediler. Bu sırada kısa süreli arbede yaşandı. Öğrencilerin yanına
gelen Dekan Fevzioğlu, sloganlar atan öğrencileri salondan çıkmaya ikna etti. Konuşmasını tamamlayan Demirel de salondaki dinleyiciler arasına katılarak, öğrencilerin gerçekleştirdiği münazarayı izledi.

Öğrencilerin protestosuna bazı öğrenciler tepki gösterdiler.

Etkinlikte, Dekan Fevzioğlu ile Ankara Barosu Başkanı Vedat Ahsen Coşar da hukuk eğitimine ilişkin konuşma yaptılar.

http://www.haberturk.com/...cat=110&dt=2007/04/30
tüm bir siyasal yaşamı süresince;

12 yıl başbakanlık,
7 yıl cumhurbaşkanlığı,
16 yıl adalet partisi genel başkanlığı,
6 yıl doğru yol partisi genel başkanlığı görevlerinde bulunmuş olan siyasetçi.
ZEKASI TAKDiR E ŞAYAN TÜRKiYENiN GiZiL SOLCULARINDAN.
tbmm' nin tarihinde bu güne kadar bir kez linç girişimi yaşanmıştır.. bu girişime maruz kalan çetin altan'dır.. milletvekilleri topluca altan'ı linç etmeye çalışmış, demirel'in sadık bekçi köpekleri kendisini öldüresiye dövmüştür.. meclis'in tarihindeki bu en kara, en çirkin olayın sebebi çetin altan'ın; "nazım hikmet bu ülkenin büyük şairdir." demesidir.. nazım hikmet'e büyük şair denildiği için, sadece bu sebeple meclismizin ilk ve tek linç vakası yaşanmıştır..

demirel bu olaydan sonra kürsüye çıkmış şunları söylemiştir.. "bu adam çıkıyor, bu parlementodan; nazım hikmet büyük vatan şairidir, diyor. bunun adına tahrik derler beyler! türk parlementosunun zabıtlarına geçen 45 sene içinde nazım hikmeT'e vatan haini diyen yüzlerce sayfa bulursunuz ama türk parlementosunun zabıtlarına esefle söyleyeyim ki nazım hikmet'i büyük vatan şaki ile tanıtan bir cümle, ilk defa dün akşam çetin altan tarafından geçmiştir.. bu ağır bir tahriktir.."

demirel nazım hikmet için büyük vatan şariri demenin adam dövmeyi ve hatta ileri giderek adam öldürmeyi/linçi haklı kılacak bir tahrik unsuru olduğunu söylemiştir.. türk siyaset hayatının en hastalıklı adamı, elli senenin semirdikçe semiren ve semirten vebası, şark kurnazı, "dün dündür bugün bugündür"cü her devrin adamı demirel, nazım'ın adının dahi telafuz edilmesine tahammül edememiştir..
son olarak bilgi üniversitesinde bir öğrencinin '' yeter sizi 45 yıldır hep dinledik, sizi dedem de dinledi, babam da dinledi, şimdi de ben dinliyorum'' diye protesto ettiği eski! siyasetçi.

bütün üniversitelerde öğrencilerin protesto ettiği fakat ısrarla salonun ön bölümünde oturan birkaç yaşlı akademisyene konuşan (kankileridir, torpil, rektör ataması falan filan) büyük devlet adamı! (süleyman hep başbakan)