bugün

tanım: bazı durumlarda sözlüğün bile insanı rahatlatabileceğini fark etmemiş insan.

şimdi ben buraya hayatımı oldukça olumsuz etkileyen (depresyon ve anksiyete tanısı almama sebep olan) bir derdimi yazacağım. sözlüğü ciddiye almak mı dersiniz, sözlüğe yazacak kadar düşmek mi dersiniz bilemiyorum. üstelik derdim işimle ilgili ve iş yerindeki bilgisayardan giriyorum bu entryi, girdiğim site falan hep belli oluyor pc kullanıcı adımdan. umrumda değil.

devlet memuruyum. pek çok insanın haberlerde okumaya, izlemeye dayanamadığı bir alanda 5 yıldır fiilen çalışıyorum, 6. yıla girdim. bu süre zarfında hem sürekli cinsel istismar, fiziksel şiddet vb gibi ciddi vakalarla uğraşıyorum. hem de bu işleri yapan veya geçmişte bu tür şeyler veya başka travmalar yaşadığı için şiddete eğilimli, çoğu zaman faaliyete geçen insanlarla. bu insanlarla sürekli iletişim halinde olmak zorundayım. resmi şikayetler, anlamsız olay çıkartmalar bu alanda çalışan herkesin hayatının bir parçası. ancak olay kişisel tehdite, hakarete, saldırıya, ailenize bedduaya (çocuğun arabanın altında kalsın vb) sıklıkla ulaşıyor. örneğin hamileyken üstünüze sıcak çay savurabiliyorlar ve bunu yaparken hamile olduğunuzu bilse bu insanlar direkt karnınızı hedef alır. çünkü kendi çocuğuna neler yapmış ve halen yanına almak istiyor, düşünün.

evet anlaşılacağı üzere bu olay benim başıma geldi ama öncesi var. son iki yıldır anlamsız baş ağrıları çekiyordum, zaman zaman kalbim çok çarpıyordu. migren olabileceği şüphesiyle doktora gittim kronik baş ağrısı dedi ve o iki yıl boyunca ben ilaç kullandım. stresimin arttığı çoğu zaman hiçbir işe yaramadı. kalp çarpıntısı için kardiyoloji doktoruna gittim yine bir şey çıkmadı. işte ben bu noktada uyanmaya başladım.

yaklaşık 5 ay önce gebelik haberini almamla beraber benim yaşadığım belirtiler kötüleşmeye başladı. sonradan ortaya çıktı ki bende depresyon ve anksiyete varmış ve gebelik hormonları benim ağzıma daha fena sıçmaya devam ediyor, edecek. ilaç da kullanamıyorum tabi. ilaçlık olmuşum haberim yok. bunun tek çözümü yaşadığın stresten uzaklaşmak, iş yerini değiştirmek. farklı uzman görüşleri bunu söylüyor. kendi müdürümün yanına gittim çok defa bana dediği tek şey relax ol oldu. vay babayın kemüğüne ben bunu niye düşünemedim? bu arada olaylı vakalar bitmiş değil tekrarlanıyor. daha üst birime gittim genel geçer ifadelerle geçiştirdiler derken tesadüfen tanıştığım ve beni oralarda ağlarken göre biri bana yardımcı olmaya karar verdi. meğer adamın böyle durumlara karşı zaafı varmış, yardım edebilecek biri anlayacağınız. neyse iki ayın sonunda benim kendi müdürüm ikna oldu gitmeme ve kendi kuruluşuma benimle aynı işi yapacak iki personel atandı, yazımız kendi kuruluşum olumlu yazdı. herkes bana gidecek gözüyle bakıyor hatta idare bile bu şekilde. ama ben inanmıyorum, inanamıyorum bir türlü. niye? çünkü bundan iki yıl önce de benzer bir durum olmuştu ben düğün iznindeyken tayinim çıkmış, orada bir hafta çalışmış görünmüşüm ancak yeniden tayinim eski yere yapılmış, şaka gibi değil mi? ben bu olayın müsebbibini hiç öğrenemedim. sonuç olarak bu sabah ortaya çıktı ki bana ikinci kez dilekçe verdirtmelerine ve tebrik mesajları atmalarına rağmen dilekçem reddedilmiş. ve beni daha boktan bir yere verme ihtimalleri varmış. mesela çinçin gibi bir bölgeye bakan birim de seçenekler arasında. ve bu dilekçeyi reddeden şahıs bir bardak çaya kendi personelinden çok değer veriyor. ikram olarak gelen çayı içemedim diye (çünkü hamileyim amk senin çayımı içmedi diye trip atacağını hiç düşünemedim) içmeyeceksen ziyan etme isteyip dedi. temel sıkıntı tum bunlarin bebege zarar vermesj ve bunu bile bile bir sey yapmamalari. işte böyle. 5 kurusluk degeriniz yok insan olarak ve elinizden de bir sey gelmiyor. durumu çaktırmamam lazım etrafıma iş yerinde. güçlü durmaya çalışıyorum fakat çok zor. istifa et diyenleriniz çıkabilir. eşim özel sektörde ve 10 gün önce işten çıkarıldı. nasil zorla delirtildigimin hikayesidir. sonuna geldik.

tüm bunları da bir süre sonra sakin bir kafayla okurum diye yazıyorum ve belki bir şeyler düzelirse nelerden geçmişim demek için.
doğru söylemektedir.
Benim o. Kusura bakmayın, ben tüm gün oturup sözlükte takılamıyorum. Canım sıkıldığında 2 tane entry girer çıkarım. Çok boşsam günde 30-40 entry girerim 4 gün girmem. Özetle siz yan sekme de porno izleyip tek elle entry girerken, ben arkadaşlarımla gezip tozmayı tercih ediyorum.
Buraya günde 232 entry giren insan var siz neyden bahsediyorsunuz? Şimdi kimse gelip ciddiye almayın demesin, Gününü burada geçiriyor adam-kadın.
Sözlüğü ciddiye alışını psikolojik olarak başkaları üzerinden bastırmaya çalışan insandır.
tam bir yeziddir.

bir de bunların gelip başlık altınızda kendi kendine konuşup tenezzül edip cevap verilince

"lafı haşırt diye sokunca (bakın burasına özellikle dikkat istiyorum kimseden bir refere yok ama kendince haşırt diye laf sokmuş haspam) cevap verirsin işte böyle" ci tayfası var ki evlere şenlik.
Ekseriyetle 24 saat boyunca sözlükte takılıp, manita ve arkadaş yapıp sonra da kavgalı başlıklarda 'sözlüğü bu kadar ciddiye almayın cınım' insanıdır. Yerim sizin olmayan cool tavırlarınızı.