bugün

söylenecek sözlerin olmadığı yerdeyim sözlük. herkes herşeyi çok iyi biliyor. herkes herşey hakkında uzman. ve herkes hayatını istediği gibi yaşıyor. istediği yalanları söyleyerek, söylediği yalanlara karşısındakini inandırarak..
aslında öyle olmuyor sözlük. sen çabaladıkça batıyorsun gerçekte.. yalanlara inanmadığını söylemek de kar etmiyor artık çünkü aslında kişi yalanlarıyla kendini kandırmakta.. insanlara zerre güvenmiyorum sözlük. "mış gibi" hayatların esiri oldum şu sıra. arkadaşmış gibi, dostmuş gibi, mutluymuş gibiyim..
o kadar da üzülmüyorum sözlük. büyümek dedikleri böyle bişey çünkü.
zaman geçtikçe yüreğimin katılaştığını görüyorum, uzaktan bir yabancı gibi bakıyorum kendime. üzülmüyorum ama korkuyorum sözlük..
ya kimseyi sevemezsem,inanamazsam,güvenemezsem bir daha.. ya hepten taşlaşırsa yüreğim..
korkuyorum sözlük.
çok korkuyorum..
alt katta oturan diyarbakırlı, kürt kökenli bir hemşo var. gözleri kör garibin. dün sabah yola çıkarken gördüm. ses tonumu değiştirdim:

-le gurban napirsen?
+gawqaggawqa hastaneye gidiyrik gawqaggawqa
-gel seni götürem baboli

neyse bu dallama bindi arabaya. hastane diye alsancak'ta bir travestinin evine götürdüm. travesti bunu hoplatsın diye 500tl verdim. akşam iş dönüşü aynı asansöre binmek için bekliyorduk. hafif sekerek yürüyordu. dünden razıymış meğerse...
hoşlandığı çocuğun resmini mouse ile okşayan gençlik var artık. ne günlere kaldık yarabbi.
demin tespitim geldi lan sözlük;
ulan bi baktım herkesin ağzında aynı laf; oy verecek parti yok falan filan. yurdum insanının mantığı 'ondan bu ülkeye zarar gelmez' olmuş. e oha dedim ya. ulen bizi yüceltecek adam arıyoruz biz seçimlerde, sikerken az acıtacak olanı değil.
utandım lan sözlük walla.
"kalbinin sesini dinle", "içindeki sese kulak ver" diyenlere çok pis dalmak istiyorum. hep mi yanlış ses verir bu içimdeki yavşak. yılan mı besliyorum koynumda yoksa cin mi kaçtı içime bilmiyorum.
üst komşum her sabah 6 sularında yıldız tilbe, ebru gündeş ya da intizar dinliyo. katil olucam yeter yaa. sabahın köründe nasıl dayanıyo anlamıyorum ki. bu ne efkardır bu ne kederdir hey allaam.
"itiraf ediyroum."
iş yerinde tuvalete girdiğimde ışığın dışardan kapatılması geyiğinden nefret ediyorum. oğlum 3 eşek yaşında çoluk çocuk sahibi kazık kadar heriflersiniz. karanlıkta iş görme fantazinizmi vardır nedir anlamadım ki , kapıda bekleyip bööö yapanı bile var ya. allahım neydi günahım ?
yaşımı öğrenenler önce susuyor sonra aniden işleri çıkıyor ve gidiyorlar.*
insan bazen ne söylediği anlaşılmasın kendiside ne söylediğini anlamasın ister mi? sözlük.
durmadan "laik","şakirt","atatürk","dinci" gibi başlıklar açan yazarlardan nefret ediyorum.
siktirin gidin lan bu sözlükten.
iyi kötü 5 senedir buralardayım ama herhangi bir yazıyı eh işte`lemedim. çok vicdansız geliyor o butonun bana sözlük.
-yaklaşık 6 ay kadar öncesine kadar sözlükte yazmak inanılmaz hoşuma gidiyordu, insanlarla iletişim kurmak filan da güzeldi burda, hiç boş bir insan yavrusuna rastlamadım 'vay be doğru tespit', 'haha çok iyi ya' deyip saatlerce muhabbet edebilitem olan insanlar oldu hayatıma dahil olan, olması gerekenler hala var zaten * * şimdilerde ergenler basmış burayı görmüş olduk yoksa ben mi yaşlandım lan? (bkz: 20 yaş sendromu), kendini ispatlama çabası olanlar falan filan enteresan tabi, ama 'ben oldum' diyenlerin hepsinin tırt olması diye bir gerçek var unutmayın bunu joniler. * *
kırmızı siyah çizgili bir kazağım vardı ve onu giydiğimde arkadaşlarım " lan bu freddy krueger kazağı" deyip makaramızı yaptık. Sonra elm sokağı kabusunu izleyip freddy'nin söylediği ingilizce şiiri söyleyip pis pis kahkahalar ( pis ama güzeldi ) attığım ses kliplerini bu iki samimi olduğumu arkadaşa yolladım. o gün bugün 4-5 yıldır krueger makarası aldı gidiyor o ortamda:)
geçen gün uzunca bir süre entrylerim oylanmayınca telaşlandım. insan uzun bir aradan sonra eksi de olsa oylanınca bir tuhaf oluyor, yazılarının okunduğunu biliyor en azından.
sinemada elimi tuttuğunda heyecanlandığını söyleyen sevgilime ben de demek istiyorum ama karizma çizilmesin diye söyleyemiyorum.
itiraf ediyorum.
bi jigolo sitesine üye oldum öyle mesajlar alıyorum ki kendimi s..kebilirim.

örnek:
iyi günlewr ben sitede arama yaptım sizin porfilkiniz karşıkma çıktı ben istanbul Çatalcade ikamet ediyorum iş yerim bulvarda cumartesi akşamı için arkadaş arıyorum siizn bu tarafa hizmetiniz varmı parasıyla gelmek istermisiniz eyer yoksa bu tarafat tanıdfığınız bir beyfendfi varmı ücretli gelebilecek birisini arıyorum haber verirmisiniz bana gelip gelemeyeceğinizi gelemezseniz de birini bulabilirmisiniz şimdiden teşekkür ed4rim
itiraf Ediyorum; internet cafeye 37 lira borcum var.
on dakika boyunca o farketmeden gülüşünü izlemek, arkası dönükken upuzun saçlarına bakarak dalıp gitmek.. dünyanın en güzel şeyi.
üniversite 1.sınıfdayken 1 yıl içerisinde hangi kız'a el attıysam sonuç hüzün,hüsran..valla sözlükcüğüm bende ayran gönüllü olduğumu düşünmeye başladım çünkü çapkın olamadığım kesindi zaten. yani anladımki tecrübesizlikmiş. şimdi daha iyi bi bölümdeyim ve 4 tane sevgilim var ve sorunun bende olmadığını anladım etiketim yokmuş aga. her ne kadar halimden memnun olsamda aklım hep o ayarlayamadığım arkadaşlarda kalacak.
platonik takılmaya o kadar alıştım ki biriyle çıkmaya korkuyorum,kendimi biriyle yanyana düşünemiyorum*
o bilmese de ben seviyormuşum onu sözlük. bir şarkı vardı bana attığı, onu dinledikçe o başkasını düşünüyor, bense onu...
yok arkadaş yok olmuyor. yerine kimse konmuyor. yerine birilerini koymaya niyetim de yok zaten aşkım ama ne bileyim birileri için bir şeyler hissettiğimi sanıyorum ama en fazla bir hafta sürüyor. sen geliyorsun hep rüyalarıma. neden? diyorsun. unuttun mu beni? diyorsun.

unutmadım aşkım, unutamadım, unutamayacağım biliyorum. yanına gelmek istiyorum. ne olur beni yanına al... bu can fazla bu bedene sen yokken.
erhan güleryüz dinliyorum sözlük ama niyeyse beni öyle pek hüzünlendirmiyor ya da alıp bir yerlere götürmüyor, götürse de unutmuyor oralarda ring yapıp aynı yere bırakıyor beni. itirafım bu değil tabi ki. günler sonra bunu paylaşmak için girmedim sözlüğe. belki de iyice can sıkıntısı nöbeti geçiriyordum da bir şeyler yazayım dedim sadece.

neyse erhan güleryüz dinliyorum, sağdan soldan haber okuyorum nette sonra birden msn konuşma kutucuğu açılıyor. uzun zamandır görüşmediğim bir kız arkadaşım ;

-afagca seninle konuşmam lazım.
-konuşalım adamım konu neydi_
-aşk!
-aşk mı? ben daha gelmedim o konuya kanka.
-ben ciddiyim (burada kızmış gerçekten)
-ee anlat bakem o zaman.

ben bazı konularda fikir alacak, hani sen erkeksin bir erkek gözüyle filan muhabbetleri geçecek diye bekliyorum ama o beklediğim otobüs geçeli çok olmuş, direk bodoslama giriyor konuya;

-bu istanbul bana çok kötü şaka yaptı.
-istanbulun havasına, parasına, karısına güven olmaz derler sana ne yaptı peki ?
-çok sevdim olm.
-ben bu filmi görmüştüm.
-3 ay oldu unutamıyorum falan filan falan filan....
-3 ay mı oldu? ee senin bi manitan vardı diye hatırlıyorum daha geçen gün!
-o unutmak içindi kanka.
-ya git ağır konuşcam şimdi!
-off :(
-benden sana tavsiye sen bunları benimle değil de ''ayy canııııım zaten seni haketmiodu o, kendi kaybeder' gibi konuşmalar yapacağın kız arkadaşlarınla konuş gerçeklerle daha az yüzyüze gelirsin ve moralin daha az bozulur.

burada bitti konuşma. muhtemelen kızdı, darıldı ya da üzüldü ama o kadar da umurumda değil açıkcası çünkü her seferinde aynı muhabbetler yok bu sefer farklı seviyorum yok bu kez gerçek aşkı buldum ondan sonra gel boş yere mıy mıy kafamızı ütüle! lan inansam ya da bilsem ki sahiden sevdin sabaha kadar dinleyim ama bir değil beş değil arkadaş! ne aşkmış lan bu? her seferinde çok seviyorsun, her seferinde de sana yanlış yapıyorlar! bir de kalkmış ''o unutmak içindi'' diyorsun son manitana! lan yanımda olsan ağzının ortasına şappadanak bir tane yapıştırırdım belki de! ulan madem seviyorsun bre denyo ne diye unutmaya çalışıyorsun? bırak hatıralarında yaşasın. unutmak için illa birisiyle beraber mi olman gerekiyor? hem kendini hem karşındakini aldatıyorsun resmen! hani iyi ki vardı o, hani çok seviyordun hem de her şeyden çok! facebookta zırt pırt durumunu değiştiriyordun ayım, güneşim, balım peteğim, ossuruk böceğim diye! sonra da neden ben gerçek aşkı bulamıyorum neden bana çok yanlış yapıyorlar diye salya sümük ağla! yanlış taşın altına bakıyorsun arkadaş ondan bulamıyorsun. o baktıklarının altı solucan kaynıyor.

neyse daha fazla uzatmaya gerek yok. velhasıl-ı kelam acıyorum sizin gibilere, arkadaşım olmasan iğreneceğim ama hatırın var işte.
''Nilüfer Karabudak'' seni çok seviyorum!