bugün

eksik büyüdüm. annemi çok özlüyorum.
Demekki neymiş sözlük , olmayınca olmuyormuş.Hayat boyunca herşeye bir çare bul , hep ikinci bir yol bul imkansızlıkları aşmak için.Ama konu 'o' olunca olmuyormuş.Varsın olmasın.
bir kardeşim olsun isterdim.
2008 yılı, büyükada .göz karartan bir orgazm sonrası wc yerine balkona çıktım. gece yarısına az kalmış. dışarıda gezen bir kaç mature kıvamı teyze dumurdan dumur yalıyor. hey nereye gidiyorsun diye soracak bir dişi olması gerekmez miydi derseniz, yatakta çarşaf arasında şu ana kadar hiç görmediğim bir pandomim sanatı icra ediyordu derim.

edit. varoşlar kızgın.
eğer "facebook profiline kimin kaç kez baktığını öğren" zımbırtıları çalışıyor olsaydı dünyanın en rezil insanı olurdum. çünkü hayatımda beni mutlu eden tek şey onun fotoğraflarına bakmak uzun uzun.
insan sarhoş olunca tüm gece sol kolunu arar mı? arkadaşlarına tek tek kolunu sorar mı? iki koluyla! çekyatı kaldırıp altına göz atar mı?
itiraf ediyorum,

küçükken hep battal gaziye bakkal gazi denildiğini sanır ve izlediğim filmlerde "Babamı öldürdün köpek!" diye bir haykırış duyduğumda aklıma hep mekanında oturuken ansızın mıhlanmış olan bir mülayim tipte mahalle bakkalı gelirdi. Kendisinin de hem bakkal hemde gazi olduğunu falan düşünürdüm. Şimdi düşünüyorumda, harbi salakmışım ya ben.
üst üste yazmak istemiyorum ama tutamıyorum kendimi elimde değil sözlük. o yüzden kusura bakmayacaksın.

çok yakın bir arkadaşımın psikolojik sorunları var. dışarıya yansıtmıyordu ama biliyordum ben. arabaya bıraktım onu konştuk biraz. birden, "doktorum çağırmış yarın yanına gideceğim ve korkuyorum" demez mi. nedenini sordum. şu an kullandığı 5 mg hapı 15mg a yükselteceğini söylemiş. son zamanlarda kendine bir şey yapma konusunda çok konuşmuştuk. ama dalgaya alıyor zannediyordum. * o yüzden takmamıştım bile. bugun anladım ki iş ciddi. ne diyeceğimi bilemedim o an. ve hala karmakarışık duygular içerisindeyim. her şeye alınan ve sinirlenen ama her defasında trip yapan bir erkek arkadaş.. bazen korkuyorum, gerçekten kendine bir şey yapar mı diye.
--
aslında çok korkuyorum.
ve çaktırma, bugun dersaneye giderken ağladım.
sene 2006.
denizli travmasının ardından 100.yıla tavizsiz şampiyonluk hedefiyle giren fenerbahçe zico kumarını oynuyor.
bizim nesil yaş olarak bilmez tanımaz zicoyu.ama medyadan öğrendiğimiz kadarıyla çok büyük nama sahip olması bir nebze olsun rahatlatıyor bizi taraftar olarak.
lig başlıyor iyi gidiyor gibi oluyor ama bir galip bir mağlup istikrar yok.
6 haftalık bir kredi herkese sağlanır.o sürede kimse sesini çıkarmıyor ufak tefek homurdanmalar haricinde.
10. hafta fenerbahçe ankaraya geliyor.ankarasporla 19 mayısta oynamaya.
ramazan ayı ve gündüz maçı: 14:00 ya da 14:30 maçı.
soğuk ve yağmurlu bir ankara gününde tribünün en az yarısı oruçlu bizde.
biletler de 35 tl.
istanbuldan çok sağlan katılım olmuş herşeye rağmen.ankara deplasmanları bizim için her zaman büyük bir gövde gösterisi ve prestij demektir.
maç başlıyor alex ve lugano'nun golleriyle 2-0 galip kapatıyoruz ilk yarıyoruz.
tribünün büyük çoğunluğu oruç olmasına rağmen müthiş bir tribün vardı.
öylesine bir tribün bir daha aragonesli senede hacettepe maçında yakalandı daha da onu aşan bir tribün olmadı bizim için 5 senedir.
ikinci yarı başlıyor ve ardarda iki golle maç 2-2 ye geliyor ve tribünde biz inanılmaz bir şok yaşıyoruz.
son 1-2 dakikada başlayan bireysel tepkiler, kitleselleşiyor, herkes ne diyeceğini şaşırmış halde tepkili halde küfür bağırtı çağırtı.
o sırada takım deplasman kale arkasının önündeki tünelin oradan soyunma odasına gitmeye koyuluyor.
takıma da büyük tepki var.yönetim bu takım sizin eseriniz diye bağırılıyor.
ve itirafa geliyorum:
o gün tellerin önünden bir kaç kişinin başlattığı siktir ol git zico tezahüratına herkes eşlik etmeye başlıyor.
tribünün göbeğinde orta kısmında olan benim gözlerim mamiyi ,yücel abiyi sefa abiyi arıyor.
bakıyorum sefa abi tribünü durduran,sakinleştiren herhangi bir tepki vermiyor.
sırtı bize,yüzü sahaya dönük başı ellerinin arasında çok üzgün.
ve ben de hayatımda en pişman olduğum,neredeyse kimseye anlatamadığım,daha sonraları kendimden çok utandığım cümlelerden birini kuruyorum:
(bkz: siktir ol git zico)
evet itiraf ediyorum, çok pişmanım,kendimden utanıyorum böylesine naif bir insana böyle iğrenç bir tepkiyi verdiğim için.
üstte daha iyiyim.
hayata diyorum ki; pes!!!
bu itiraf aslında sevgilime,
sana şu an uyuyorum dedim ama sözlükte takılıyorum. öptüm mucuk.
halı sahada ''sunni çimmiş bu saha'' dedikten sonra arkadaşlarımın ''yok alevi çim'' diye dalga geçtiklerini hatırlarım. aklıma geldikçe o geyiğin altından kalkamam.

(bkz: suni çim)
internetten 101 seks pozisyonu adında bir kitap aldım. 7 yıldır sevişirim, şaşkınlığımı gizleyemiyorum. ben kitap yazsam bunu yanında bedava hediye etmeye utanırım. yayınevleri beni bulun.
biyoloji hocasinin "ispanak aslinda sanildigi kadar yararli degildir" vb sacmaliklari derken yaptigi mimiklerden nefret ediyorum. Hayatin aci gercekleriyle karsilasmisiz gibi davraniyor. Aman tanrim bunca yil bosuna mi yedik uhuhuhhueeee diyen de olmadi bu kadin ne tribine giriyor anlamadim.
1 kutu fıstık ezmesi yedim, 1 litre süt içtim ve bir kaç kaşık pekmez yaladım. tehlikeliyim.
* aslında çalışmam gerektiğii bildiğim halde çalışmıyorum.
önceden sadece türkçe sitelerden penis büyütme reklam mailleri gelirdi. ama artık yabancı sitelerden de mail gelir oldu. noluyo amına koyim anlamadım ki, tüm dünya sikimin derdine düştü. o kadar da ufak değil halbuki.
bugünki alışveriş merkezinde gördüğüm kıza sesleniyorum: resmen dibim düştü. yüzünü göreyim diye 2 saat daha fazla dolaştım koca alışveriş merkezinde. bu kadar güzel olunmaz ki yazık ama insanlara.
olmayana övgü diye bi sonat besteledim. sonra bi boka benzemediğini farkettim. zaten piyano çalmayı da beceremem ki.

görüyorsun ya, sen gittin gideli saçmalıyorum.

ps: **
niyeyse hiçbirşeye şaşıramıyorum artık. herkesin yediği bokta aynı, söylediği iyi yada kötü seyler de. bi kerede bişey olsun ve ben 'vay be' diyip şaşırıyım artık ama nerdee...
biraz önce babam tarafından bilgisayar başında yoklandım.

*evet ne yapıyorsun bakalım?
-... konuşuyorum baba.
*hı,ne yapıyormuş ?en son ne yazıyordun?dur ben de yazayım
-görüşürüz dedim bak ,ama sen illa yazacağım diyorsan ''ben amcan'' de.
*yok senin ağzından yazayım ben.
-aa ajancılık mı oynuyoruz?
*her akşam dizi izliyorsun yanımıza gelmiyorsun.hadi beraber izleyelim.*

(dexter 4.sezonunu izledim,adam işini iyi yapan bir katil,cocuğu da oldu,hayatı zor deseydim ruh halimi nasıl tanımlayacaktın acaba?)

babaaa garanti gazetede yine ''çocuklarınızı internet başında kontrol edin'' diyen şaşkoloz psikologun yazısı okudun değil mi? off bir insan nasıl gülmekten çatlama noktasına gelir onu da bugün keşfettim.canım babam.

seni çok seven dexter bağımlısı yavrun

idolümsün baba
anladım ki kalabalık içinde hep yalnızım.
eskiden hesabımı pek bilmezdim. *
(bkz: yanlışlıkla komşunun faturasını ödemek)
yakınlarda intihar edeceğim. acı çekmekten korkuyorum sadece. bir de sakat kalmaktan.
güncel Önemli Başlıklar