bugün

14 yaşıma kadar zeki müren'i kadın zannettim.

mal mıyım lan?
apartmandaki iki komşuyu şikayet etmek istiyorum. çocukları sıkılmasın diye bir araya getiriyorlar. ve bu insanlar güya toplumun aydın kesimi.
Kabuğumu değil, beni tanı.
Zira kabuğum kasvet, ruhum gökyüzü renginde.
Yakın arkadaşlarımdan birinin annesi, babası ve kardeşi pozitif çıktı..
nedense bir şekilde bana ya da çevreme uğramayacak diye ikna etmiştim kendimi.
Etkilendim, epey etkilendim. Kronik hastalığım var, belki bana da gelecek bu bela. Bilinmez.
Neyse, şu sıralar herkesi çok seviyorum.
Gelecek güzel günlere..
evde kalmaya çok alıştım. hiç çalışasım yok. evden çalışabileceğim bir iş öğrenmeliyim.
Sigarayı hiç içmememiz gereken şu günlerde iyice tüketimi arttırdık. .
Bazen cidden kötü ve duyarsız olduğumu düşünüyorum. O kadar net ve kötü oluyor ki fark etmek.
Ülke ve dünya gündeminden sıkıldım. Sözlükte insanların birbirine nefret kusmalarından usandım. Yaz gelse kumsalda yüzüme güneş vururken çocukların ve dalgaların sesiyle uyuklasam diyorum.
itiraf ediyorum sözlükte çok ergen yazar var yönetim lütfen 20 yaş yasağı gereği yaş sınırı koysun yazar olmak için.
Yapmadığım bir şeyi yaptın dedi.
Üstelik bunu çok sevdiğim bir insan yaptı.
Çok kırgınım ve ona saygımı kaybettim sözlük.vefayı, samimiyeti özledim.
pazartesi çalışmaya başlamamı istediler, bugün 600 km yolculuk yaptım, burada ölmekten korkuyorum.
görsel

Bu görselle ilgili şakam vardı “korkma titre” diye, bir ara twitterda şakamı yaparım diye atmıştım kenara... bugün biri bu görseli paylaşmış ve herkes bütün şakaları yapmış. Çok üzülüyorum. Hüüü

Edit: gğzelim şakayı ve itirafı eksiliyorsunuz, sizleri kınıyorum sevgili eksi veren ibneler.
Sanırım gazla çalışıyorum.
bir şeyler yazmak için bilgisayarın başına oturduğumda, çok geçmeden sıkılıyorum.
Ama yazımı anlık şekilde birileri okuduğu zaman, bu yazma serüveni daha hızlı oluyor.
12 yaşından beridir kurguladığım bir evren, yarım kalmış bir öyküm ve daha da önemlisi yarım kalmış bir kitabım var.
Fakat yazmak için birilerinin beni gaza getirmesi, en azından kırıcı olmayan eleştirilerle desteklemesi gerekiyor.
Kitabımda, öykülerimde, şiirlerimde katkı sahibi olmak isteyen, ''ben daima sana destek olurum'' diyen birileri varsa bana mesaj atabilir.
Konuştuğum biri var aklımda başkası var ama kalbimdede başkası kafam çok karışık sözlük...
on satırlık itiraf nedir abi?
gerçekten itiraf olabilecek şeyler yazın lütfen.
çişim var.ewed
bazen tam bir aptal gibi davranan biriyim hatalarım çok fazla ve gün geçtikçe daha fazla hataya sebep oluyorum istemsizce.
7 sene önce bugün.
Hayatımın öncesi ve sonrası tek bir güne bağlıymış meğer o gün fark ettim. insanın bir başka canı kendi canımdan daha çok sevebileceğini, uykularından kalkıp nefes alıyor mu diye kontrol edebileceğini, tüh az yemek yedi şimdi, ya kilo almazsa diye endişeler duyabileceğini o gün anladım. Genç, enerjik, deli dolu, kafasına estiği gibi gezip tozan genç bir kadınken birden olgunlaşıp daha önce hiç düşünmediğim detayları hesap etmeye de o gün başladım. Hayatım tepe taklak olduğu halde hayata dört elle tutunmamı sağlayan gün o gündür. Depresyona girme lüksümün artık ömür boyu olmayacağı, hep ayakta, hep yan yana, hiçbir şeyden korkmayan bir insan olarak yaşamımı sürdürmeye başladığım gündür o gün.
7 yıl önce bugün oğlum dünyaya geldi. “Hayatın anlamı” denen bir şey varsa onun seninle atan minik bir kalp, tuttuğun pamuk eller, kendi ruh halini belirlemek için senin gözünün içine bakan bir minik can olduğunu gösterdi bana. Milyonlarca şey öğrendim senden. Muhtemelen benim sana öğreteceklerimden çok daha fazlasını. Beraber büyüdük, hala da büyüyoruz. Arkadaşımın ikimizin eğlenceli bir sohbetine bakıp da dediği gibi “annelik en yakın Arkadaşını doğurmakmış baksana”. Gün geçtikçe daha da yakın arkadaşım oluyorsun.
iyi ki doğdun bebeğim. Geçmiş yıllara bakınca gördüğüm en en büyük “iyi ki”msin, Seni seviyorum.
Ulusa seslenişten bir tık daha değersiz olan sözlüğe sesleniş konuşmamdır; ey ulu, bugün doğum günüm.

Enfes bir eşiği aştım artık.

Askerdeyken oğuz atay'ın tutunamayanlar kitabı korsan bir basım olarak ercandaydı. Terhis olurken bana vermişti, ben de bu kitap için hep 30 yaşımı beklemiştim.
Bu yaş için koyduğum bir kaç hedef vardı, başarabilirsem daha erken başlarım başaramassam artık oğuz atay'a hakkını teslim ederim diyordum. Hak sahibine hakkını vermek için kitabın üstündeki tozu üfleyebileceğim yıllanmışlığa geldim artık, okuyup üfleyelim bakalım.
çok heyecanlıyım sözlük. yıllar önce ilanda görüp keşke biraz daha bekleseydim de bunu alsaydım dediğim arabayı an itibariyle satın almış bulunmaktayım. çekiciye yüklendi ve sabah il sınırı içinde tarafıma teslim edilecek. kendimi bayramlıklarını giymek için heyecanlanan çocuklar gibi hissediyorum. bir hayalim gerçek oldu. sizinkilerde gerçek olsun inşallah.
3-4 yıl öncesi yıl hayat ne kadar güzelmiş şimdi düşünüyorum.
Bizim ev şehir merkezinden birazca uzak tek katlı ufak bahçeli sessiz sakin bir yerde, seviyorum ben konumu dolayısıyla.
Televizyonun sesini istediğin kadar açabiliyorsun mesela.
Sonra park sorunu hiç yok.
Açık havada dışarıda rahat rahat oturabiliyorsun.
Dediğim gibi bundan 3 - 4 yıl öncesi bu saatlerde işten eve döndüğüm sıralarda ilk işim dışarda sedirin üzerine uzanıp yıldızları izleyerek hayallere dalmak olurdu.
Çok mutlu Bi işti benim için.
Herşey çok değişiyor!
Değişmesin insan!
üniversite hazırlık 2. dönemini çok özlüyorum. gerçek dostumla o zaman tanıştık, çok güzel şeyler paylaştık o kısacık zamanda. sonrasında ayrı şehirlerde kaldık ama yine de görüştük derken o mezun oldu memleketinde bir işe girdi, çalıştı. bu sefer ben onu görmeye oraya gittim bir kaç sefer ailesiyle de iyi anlaştık beni sevdiler, ben de onları sevdim. sonra başka bir şehre taşındı. ben fırsat buldukça yanına gittim yine eskisi gibi olduk hep kaldığımız yerden devam. uzaktaysak saatlerce süren whatsapp konuşmaları, konu konuyu açar, her şeyden bahsederiz. birbirimizin her sırrını biliriz, kardeş gibiyizdir. yani kısaca bir insan vardır, hayatta sadece bir kez karşınıza çıkar, işte o kişi ruh eşiniz, dostunuzdur. onu sakın kaybetmeyin, ben etmedim ve çok mutluyum.
konuşursam gerçekten ülkede yer yerinden oynar.
Yorumsuzum, içimdeki hissi anlatmak zor fazlasıyla zor. Kendim bile kendimi anlamakta zorluk çekerken insanların her zaman beni anlamasını beklemiyorum, çünkü aslında karmaşık ve zor bir insanım sanırım. Buna rağmen beni gerçekten seven ve hayatımda sadece öylesine varolan insanların dışında olan herkes iyi ki var. Çünkü belki bunlar beni ayakta tutan şeyler, hayata dair umudum çok olmamasına rağmen elimden tutan insanlar onlar , benim yanımda olan insanlar onlar. Bilmiyorum eğer böylesine şanslı olmasaydım ne yapardım, bunu düşünmek bile insana ağır geliyor. Neyse işte gece olmuş gene, düşüncelere dalmışız.
Sürekli birileri hayatımı mahvediyor ve bunu yapanlar genelde yakınlarım olduğu için ben bir şey yapamıyorum.
Daha sonra istemeyerek, en sevdiklerimi kırıyorum. Ben de onların hayatlarını mahvediyorum muhtemelen.
inancım olmasa uzun süre önce hayatıma son vermiştim. Ama inancım var, demek ki kalığ düzeltme ihtimalim de var. Mesela herkesi taramak?