bugün

tüm itirafların bir arada toplandığı bir platform olup gayet güzel bir alandır. okudukça insan hayret duyuyor dediğim bir kaç entry olmadı değil.

tüm itirafları papaz zall efendiye yaptığınız için günahlarınız affolmadı.
geleceğim konusunda endişe duymaya başladım. sanki bu hep böyle gidecekmiş ve ben ölene kadar burada kalıp çürüyecekmişim gibi hissediyorum. her günüm aynı geçecek, kendime acıyarak monoton giden hayatımı daha iyi hale getirmek için yine hiç bir çaba sarf etmeyecekmişim gibi. melankoliye olan yatkınlığım beni bu ruh haline sokuyor. bunu aşmak kolay olmayacak. belki de bu şekilde yaşamaya alışmam gerek. çünkü bu durum hiç bir zaman değişmeyebilir. kimbilir..
dün akşam itibariyle insanların olmadığı bir yere gitmek istiyorum tek başıma ve sessiz sakin.
Rüyalarımda daha güzelsin.
Dün akşam içtiğim ceviz votkası müthişti.
bugun hicbi is yapmadim. bu rahatligim gemileri yaktigimdan olsa gerek. ne de guzel yaktim, pek de guzel yaktim. ruhum sanki bugun ozgur kaldi.
Aslına bakarsanız bu hayatta tek başına her şeyin üstesinden geleceğimi düşünüyorum. Fakat bazen öyle anlar oluyor ki bütün dünya benim yanımda olsa hiçbir şeyi başaramayacakmışım gibi geliyor. Bunun nasıl olduğunu ben de bilmiyorum. inşAllah bu saçma duygudan bir an önce kurtulurum.
Diş ağrım olmasa hayat mükemmelleşecek.
etmiyelum sevdaluk, edenler yaşamadi...
Rahatsiz olmasam kimseyi engellemem hicbi yerden baska mecrada gelisen olaylari aptalca neden gelip nick altina yazar bi insan anlamiyorum. Neden engelledigimi bi kez daha anladim ama sagol.
Daraliyorum, bunaliyorum, bazen yalnizligini sikintisini cekiyorum.
Bazen ölüyor gibiydim bu sefer ölüyorum.
Hani gece müzik dinlerken çişiniz gelir kalkmaya üşenirsiniz ama aynı zamanda şarkıya da odaklanamazsınız ya. işte bu duyguya bilimsel bir isim verilmeli diye düşünüyorum.
Zamanı geri alabilsem ve kaderime müdahele edebilsem, onu görmeden önce ölmeyi tercih ederdim.
Sürekli neden dünyaya geldiğimi neden yaşadığımi sorgulayıp duruyorum ama bir cevap bulamıyorum.
bugün benim doğum günüüm.
Bu başlığı pek sevmiyorum.
Gecenin 4.40 da sinir kat sayim cok yuksek ve napacagimi bilmiyorum. Kedimi uyandirip biraz sakinlesmeye calisayim sonrasinda uyurum artik ama 4-5 saat anca. Uykusuz kalmayi hic sevmiyorum ozellikle baska biri sebep olunca. Bunu yaziyorum belki gecer sinirim diye yani.
biraz garip olacak ama seni özledim, yanyana olsaydık keşke yeniden...
canım çok sıkılıyor, bugün üstüme öküz oturmuş gibi...
Etrafımdaki hemen herkes sevgili edinmeye, evlenmeye başladı. Bu konuyu çok takmıyordum kafama ama geçen bi kaç arkadaşımla buluştum. Öyle erkek meraklısı tipler değildirler. öyle olsalar benim arkadaşlarım olamazlardı zaten. Onlar bile ciddi ciddi "zamanı geliyor" muhabbeti yapınca kötü hissettim kendimi. Bi yandan diyorum ki bırak sevgilini, herhangi biri gelir de gerçekten severse beni, sarılırsa mesela, ağlarım. Hiç dokunmam o yüzden arkadaşlarıma. Kollarına girmem. Öyle işlere girişenlere şakayla "fiziksel temastan hiç hoşlanmam! Iyyyy" der durdururum. O kadar uzak kalmış. O kadar zayıf noktam. Bi yandan korkuyorum çünkü ilkokuldan beri "istemiyorum kimseyi" dedirtecek şeylere maruz kaldım. Psikolojik savaşların içinden gazi çıktım yani. Hala kendimi öldürmediğime göre çıkmışımdır yani. ailem çok zor sözlük, benim onlarla Daha doğrusu babamla savaşmaya gücüm yok. Diğer yandan çok yalnız hissediyorum kendimi. yine de gururdan taviz vermiyorum, korkumu da yenemiyorum "istemiyorum." diyorum.

Biliyorum bunu yine en yakınıma bile söyleyemeyeceğim ama öyle birilerinin iteklemesi ya da uzaktan kabuğu beğenilerek değil de az biraz tanınarak, anlaşılarak düzgün biri tarafından sevilmeyi çok isterdim. Istemeye hakkım yok, kimseden bekleyemem bunu ama birinin kolumdan tutup beni bambaşka, her şeyin güzel olduğu, en azından kimsenin küfrederek bağırmadığı bir yere götürmesini çok isterdim.

Şimdi ne yapacağım biliyor musun? bilmiyorum geç mi olur, olsa da canım sağolsun be bana bi şey olmasın, sokayım ilişkisine. Kendime minik ama güzel bi hayat kuracağım. Benim evrenim olacak. Kendi içinde kendine yeten. Herkesin sakin konuştuğu, huzurumu bozacakları "defol evimden!" Diye uzaklaştırabileceğim benim olan bir evim olacak. Sonra biraz kim olduğumu hatırlayacağım kendi kendime. Gerçekten en son ne zaman kendim gibi hissettiğimi bile hatırlamıyorum.
"yeşil soğan"a en orijinal küfürü edene küçük bir hediyem olacak. özel mesajla şansınızı deneyebilirsiniz. özgün olmaya gayret edin.
Bunu kimseye anlatacağım aklıma gelmezdi ama neyse çocukluk arkadaşımla küçüklükte poşetlere sıçıp milletin balkonuna atıp kaçardık. Hey gidi çocukluk.
Önceliğim kendim olacak bundan sonra.
ölüyorum ama etrafımdakilere belli etmiyorum, diğer insanlar gibi.