bugün

Biri var aklımda, darmadağın özlediğim.
Üye olmadan önce girip okuduğun yazılara değer veriyordun ama sen de yazmaya başlayınca herkesi kendin gibi mal sandığından (gülücük*)(al girdi mi gerizekalı site yöneticileri gülücüğü yasaklamışlar bok var sanki) yazılanlar önemini yitiriyor ve çok da inanmıyorsun artık.
Etrafimda gercek arkadas yok. Cidden bakiyorum millet nasil arkadaslar bulmus resmen kardes gibi gozunun icine bakiyor bir sey olsa yetisiyor. Ben nasil bir arkadasim peki. Hayir diyemeyen, kendimi gecip yardimci olan biriyim ve hakettigimi dusunmuyorum bunlari.
Biraz once can sıkıntısından whatsapp kisileri dolaniyim birine satasiyim diye baktim kimseye yazmak icimden gelmedi. Samimiyet hissettigim kimse yokmus demek ki. Aslinda cok var ama yok iste.
kendime mahcubum bir tek kendime yetemedim.
sürekli en başından, bir başına başlamak zorunda kalıyorum. her sonda bir başıma kaldığım gibi.

yazıp yazıp sildiğim onca şey var ki, bunlara entryler de dahil.

sınav test olacakmış gibi çalışıp klasik sınava girmiş öğrenci gibiyim. %25 ihtimalimin elimden çalındığına mı kızayım yoksa başarısız olacağıma mı üzüleyim bilmiyorum.

kariyer basamaklarını adım adım tırmanıyorum. ama tırmandığı yerde özlediklerine sarılamıyor insan.

"kendimi pisuvardaki bulaşık teli gibi hissediyorum. yanlış zamanda, yanlış yerdeyim."
pek bir karman çormanım şu an.
Seninle konuşmayı düşünmek bile çarpıntı yapıyor.
Doğru insanı bulamadığım için bulanları deli gibi kıskanıyorum. Bu en yakınım olsa bile böyle. Haftaya çok yakın bir arkadaşım nişanlanacak mesela kıskançlıktan ölmek üzereyim. Ve bunu kimseyle paylaşamam da. içim içimi yiyor. Ulan Allahsızlar bari hepiniz bulmayın.
Oyun indireyim diyorum sistemimin ozellikleri aklima geliyor vazgeciyorum.
itiraf ediyorum. 8. sınıfta sınıf arkadaşım kübra'nın cebine, kullanılmış prezervatifi ben koymuştum.
gözlerinin içine bakip seni seviyom diyemedim ya la .
Evet 1 hafta çaylaklık süremden sonra ilk girdiğim entry.
Şimdiden giriyorum siz 14 saat sonra göreceksiniz.
Şu bir haftalık sürede, entry giremediğim zaman da evde mal gibi oturdum sözlük. Yedim, içtim, sıçtım ve uyudum. 1 hafta boyunca başka bir bok yapmadım. Sonra anladım ki ben entry girmekten başka bir boka yaramıyormuşum. Sizin gibi moderatörü Allah ıslah etsin. Lan o kadar mesaj attım yapma etme ne yaparım ben diye insafsızca davrandılar bana olmaz dediler. Yazıklar olsun. Ama şunu anladım ben bir boka yaramıyor muşum. Günah olduğunu bilmesem intihar edicem o dereceye geldim.
Neyse, seviyorum sizi...
yine de dünya dönüyor.
ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. annem çok vurdumduymaz olduğumu söylüyor, babam vizyon sahibi olmam için beni sürekli telkin ediyor. ama ben neyi neden yapmam gerektiği konusunda kendimi bir türlü ikna edemiyorum. önüme bir hedef koysam ve ona ulaşsam sonra ne olacak diye düşünüyorum, hadi diyelim bir hedef daha koydum sonra bir tane daha, bir tane daha... peki bu nereye kadar sürecek böyle? elde ettiğim her şey elde edince olanca çekiciliğini yitirecek ve ben milyonlarca insanın kurduğu şu cümleyi kuracağım ''bu muydu istediğim'' ya da ''her şey bunun için miydi'' kısacası pişmanlık ve anlamsızlıkla harmanlanmış bir düşüş olacak sonunda. bu noktada hayata hedefler koyarak bir tepki vermemem gerektiğine inanıyorum. kısacası çabalamadan, etkisiz, tepkisiz bir varoluş halindeyim şuan. ama buda yeterince can sıkıcı. bu sefer neden bir şey yapmıyorum, bir şey yapmıyorsam neden yaşıyorum? diye soruyorum kendime. sonuç olarak uzun vakittir ardı arkası kesilmez soruların esiriyim. hiçbir şeyden zevk almıyorum, kimseye karşı bir şey hissetmiyorum. sonum ne olacak bilmiyorum sözlük. çok acı çekiyorum sadece.
Masa kurup duvara karşı oturup içmek istiyorum. Boş boş duvarı izleyerek.

Manyaklık derecemi merak ediyorum.
kendimi biliyorum çağırsa uçarım barikat olsaaaaaaa önümde.
diyecekler ki arkamdan;
ben öldükten sonra,
o yalnız şiir yazardı,

ve yağmurlu gecelerde
elleri cebinde gezerdi..

yazık diyecek hatıra defterimi okuyan,
ne talihsiz adammış,

imanı gevremiş parasızlıktan..
Burçlarla ilgilenen gaylerin cahaletinden tiksiniyorum.

Bir yıldız gibi doğup güneş olacağım diyor. Güneş zaten bir yıldız geri zekalı. Güyya gezegenleri falan inceliyorsunuz. Ful yalan ful sallamasyon. Burçlara inanan insanın zekasından şüphe bile duymam. Illaki vardır o zekada bir bokluk.
bazen aptallık derecesinde sevdiklerimin hatalarını görmezden geliyorum ve bu alışkanlığımdan kurtulamıyorum.
6 aydan sonra ilk kez bir dal sigara içtim. Muhtemelen son.
-Taylor swıft gibi karım olsun istiyorum kadın kusursuzuza yakın
-her enrty imi artılayan melek kim acaba?
herkesin kafasında "çeşitli" seks fantezileri dönen bir fabrikada aşık olmak..

Hele bu seks fantezileri aşikare sizin aşık olduğunuz kıza dönüyorsa ve sizde sesinizi çıkaramıyorsanız, korkak olduğunuzdan değil, onun

sizi sevmediğini düşündüğünüzdendir.

Bir sevse.. Bir görse. Ortalığın....
Bugün bir düğüne gittim. Eğlendim yedim içtim, düğünün sonunda damada evine kadar eşlik ettik. Konvoy falan çok eğlenceli geçti.. Diyarbakır'ın o güzel caddeleri bizim korna seslerimizle yankılandı.. hatta biz Kürtlerde adettir; konvoy yolun belli bir kısmında durur, damadı indirir 3 - 4 dk oynadıktan sonra, tekrar konvoy devam eder. Düğünde oynadım bir de. Ağır biriyim normalde.

Velhasıl kısa keseyim; dolu dolu bir gün geçirdim..

Allah mutlu mesud etsin onları.
sevmek neydi, sevmek emekti muhabbeti var ya işte, sevmek karşılık beklemeden, onun haberi dahi olmadan olan bir şeydi. eğer o da beni sevsin o da beni özlesin dediğin an geliyorsa, işte gerçekten sevmek fiilinden çıkıyordu. o zaman ego giriyordu araya, bencillik, senin de sevilme arzun geliyordu. sessiz sedasız, beklentiye girmeden, kendini kandırmadan, üzmeden, kırılmadan sevmek gerekiyordu, mümkünse eğer. bırak o seni sevmesin, bırak sen onun için uyumadığın gecelerde, o seni aklına dahi getirmesin. sen seviyorsun ya, yetmez mi bu?
oyh ulan amma canım sıkkın şu sıralar.