bugün

Şuan çok mutsuzum , yanımda değilsin beni aramıyorsun suan ve sensız uyumam gerek . Gözlerimden yas akıyor bilyor musun çok uykusuzum ve seni bekledim. Sen beni aramadın. Seni özlediğimi soylediğim halde yarın da aksama kadar uyursun ne gormemi istersin ne aksama kadar ararsın. Çok düşüncesizsin bana deli gibi aşık olduğunu biliyorum ama beni futboldan nefret ettirdin seni tebrik ederim .

Neyse suan sensızım ve sensız uyuyacağım sense bensız sabahlayacaksın bunu bilmek bile yetiyor göz yaşlarıma...ağlıyorum işte ...
insanlarla samimi olmak istemememin tek sebebi; beni tanıdıkça sevmemeleridir.
Karpuzun kabuğunu yemeyi seviyorum. Tamam eşek de değiliz ama o kırmızı yeriyle yeşil yeri arasındaki beyaz kısmı var ya tam olarak orayı yemeyi seven bir manyağım.
evet yarrak gibi itiraf bekletenler burda yine.
mesela götûn yazarken ü harfi yerine û gibi bir şey çıkıyor.
Işte ben sikeyim böyle t9 u.
yalnızlık benim sevgilim.bana yalan söylemez,beni aldatmaz.ben onu aldatırım bir başkasıyla.biriyle derdimi paylaşırsam bana darılır,küser.tek başıma kaldığımda onu teselli ederim.belki acılarımı benden alır,beni rahatlatır diye sarılırım ona.yalnızlığım benim herşeyim acılarımda mutluluğumda.
seni ilişkinin sonuna doğru cinsel obje olarak gördüm ama bi yandan da çok aşıktım bu yüzden saplantı haline geldin bende. çok güzeldin, güzelliğin bozulmasın diye sen de benle kirlenme diye gitmek zorundaydım. alışkanlık olsa daha mı iyi olurdu? sana değil tenine aşık olmak..
Seni seviyorum.
haberin yok ölüyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=o7zQR2dTQVU
Böyle içimde duygular oluşuyor garip. Sevdiğimi söylemediğim kız akla geliyor ve ağlamalı kavuşma sahnesini aklımda canlandırıyorum.. Ağlayarak sarılıp öpmeli falan filan inter milan.
Artık gerçekten iyi bir oyuncu olmaya başlıyorum. Ağlarken ses tonumu normal tutmayı bile başarıyorum.
Gucluyum. Sakinim.
bazen en uzaklarınızın yapamadığını en yakınınızdaki tek cümleyle yapar. işte o noktada ne kadar yakınınız olursa olsun hayatın bireysellikten öteye gidemediğini anlarsınız.

yaşadıklarımız farklı olsa da insanlık olarak hissettiklerimiz hep aynı be.
ankarada gecen persembe calismaya giderken isiklarda takildim. bufenin yanindaydim, iki tane cogucu izlemeye basladim. birisinin ayakkabisi var, digerinin yok, ayakkabili olanda da mont yok digerinde var. ayakkabili olan cebinden para buldu, bufeden sisede nar suyu aldi. hemen icmeye basladi. yudum aldikca yuzunde o yudumun keyifi oluyor sonra da siseye bakiyordu. digeri duvarin yanina gitti. onden fermuarli, kendinden uzun muhtemelen baskasinin verdigi uzun montunu kenarlarindan kaldirdi elini cebini soktu, kurcaladi. biraz bozuk para buldu. hemen bufeye gitti, parmak ucunda yukseldi, bufeciye sakiz kutusunu isaret etti, parayi verdi, bufeci bi avuc sakiz verdi. yuzunde oyle bi mutluluk oldu ki.

hayat iste. biz ona buna burun kivirirken, bi tane cocugu bi avuc sakiz mutlu ediyor. hayat mutluluk algisini kisiden kisiye, yasam seklinden yasam sekline gore degistiriyor.
Seni seviyorum ama öyle deliler gibi değil, gayet aklı başında.
yaşamak çok amaçsız geliyor ama çeşitli sebeplerden ötürü intihar etmeye götüm yemiyor.
Mekanikleşmeye başlayan dünyanın çocukları,hissizleşmiş insanların asitli dölleri.Gelecek nesil yakacak bu boka batmakta olan dünyayı.Dünya hep kötü bir yerdi.Acıdan beslenen yapay bir katil.Uzaylılar seni bulacak,göğsünü yardıklarında etrafa saçılan tek şey söylemeye korktuğun düşünceler olacak.Anarşist hayallerin,bıçağı batırmaya yaklaştığın kadının.Özgür değilsin,fanusun da nefesle birlikte yeşillik de kayboluyor.Ozon tabakan yırtılıyor.Ağıt var mı?Yok.Son bir sigara var,yakılmaya değen tek şey yazılmış hayallerden sonra.Orduya girmek adına doldurduğun formlar,haykıramadığın aşk sözcükleri,sarılamamalar yoğrulacak ve bum.Biter belki ağlamalar.Hayal kurma yetisi alınır beyninden.iki elini yana açıp etrafına bakarken ağzından dökülen kelimeler de aksar.Dişlerin kırılmıştır.Kan kokusunu aldıktan sonra dönüş yok.Acı içinde sürünüp avuçların kanamasını izlemek zorundasın.Kolunu bu mekanikliğe,bu bok çukuruna,bu hayallere kaptırınca düşmeye başlarsın köprüden.Kemik sesi.Hayır ölemedin.

Bu dünya cidden boktan bir yer.Edebileştirilen her durum da boklaşmaya devam ediyor.
buraya bir bok yazmam.
Bu başlıkta önce nicklere bakıyorum. Nick ilginç degilse okumuyorum.
kendimi yaşlanmış hissediyorum.
Seni gördüğüme çok sevindim.
bugün ölsem ailemden başka kimsenin haberi olmaz.
"öyle bir özlem ki bu, ölmek geliyor içimden.
topla bütün yalnızlıkları da gidelim bu gökyüzünden..."
diye, eşime mesaj attım az önce.

ne bu şimdi? deyince;
-üff snne be slk dicem.
evlilikte ekşın gerekli gençler. vallaha.
Hiç bu kadar seri saçmalamamıştım. Bak hala.
Ev arkafaşlarımla beraber çalışıyoruz. Şuan ikisi uyuyor ve arada uykularında konuşuyorlar. Ama bir tanesi ingilizce sayıkladı az önce. "vaaan biiiir" diye. *