bugün

Ayaklarim cok usulca vede derinden Üşüyor.
konuşacak kimsem kalmadı.
yazarlar oraya buraya babalariyla ilgili guzel anilarini iceren entryler yaziyorlar ya , hih iste ben o entryleri okudukca agliyorum. benim babam beni hic oyle sevmedi lan. 38 derece atesim varken evde yalniz birakti beni. 15 yasimda kulliyen evi terketti zaten. hic hediyede almadi. genelde doverdi kucuk gorurdu. sevmeye oper sever minik kizim derdi.. ama su var. sevmeye kopekte yavrusunu sever, ama kopek bile yavrusunu ortada koymaz , hastayken birakmaz mk.
hayatım bir film olsaydı, izlerken ya uyuyakalır ya da yarısında çıkardım.
Bir gün Ankara kızılayda yürüyorum şubat soğuğu bir kış... kızla sabah 10 da buluşacağım bi saat erken gittim kıçım donmuş ortalarda dolanıyorum sağa git sola git ısınmaya çabala kestane satan bir amca var yanına çömeldim belli ki sigarayı ağır kullanıyor beyaz sakalları sarı olmuş. All la dedi kestane uzattı bende erkeğim ya para yok cepte kızla buluşacam ona gül almışım al olum dedi al ye şunu az ısın dedi. abi param yok dedim almayım sağol dedim. bana al lan götoş dedi sustum aldım. para almadı sağolsun. dedi kızı mı bekliyorsun dedi .evet dedim. daha çok beklersin dedi bak götün donmuş dedi. sonra sağa baktım sola baktım kimse yok saat 12 olmuş. hanım efendiye baktım salını salını geliyor.
nerdesin sen dedim. saatini unutmuş hanım efendi ben 3 saat bekledim. kıçım dondu. kızı o gün terk ettim. neyse eve gidiyorum atarlıyım karşıdan 3 kişi geliyor ergenim tabi atarlıyım aynı zaman da.
-bana baktılar baktım
-eğildiler eğildim
-kaşlarını çattılar çattım.
-sonra ne mi oldu.
beni bi dövdüler bi dövdüler bi dövdüler gömleğimi yırtmışlar. yere kapandım kaldırıp kaldırıp dövdüler. koltuk altımı atletimi dahi yırtarak dövdüler. sonra kaldırdı hastaneye götürdüler beni. ben hafif ağlamaklı. e o kadar dayak yiyince.
-abi beni neden dövdünüz dedim sesim titrek.
-aşktan kaçılmazzz kardeş dediler. ulan düşünüyorum düşünüyorum ne alaka edebiyatın sırası mı amk sonradan öğrendim niye öğle dediklerini. ben dayak yemeden önce.
-hayır mı la aşık mı olacaz demişim o yüzden dövmüşler beni.
sonra ne mi oldu abilerim canım ciğerim oldular hala gülerler bana. o gün anladım.
AŞKIN YALAN VE KAÇILMAZ OLDUĞUNU AYRICA ACI VERDiĞiNi...
o'nun gülüşünde ne şiirler saklı.
o'nun o bal yanakları için adam öldürürüm sözlük.

ben bu kızı unutamayacağım, biliyorum. baltayı taşa vurduk sonunda.
ben hala camel white içmek istiyorum.
harbiden şu dünyadaki en yakın dostum gitmiş benim durumuma bir şiir yazmış. kendisi çokta güzel yazar ya zaten. hisseder çünkü cümleleri, gereksizliklerle doldurmaz boşlukları ki zaten o sadece boş bırakır. şiirin adıda "moruk, bazen olmaz" bir başka dostumun sözüydü buda. neyse lafı kısa kesicem bu sefer. evet moruk bazen olmuyo haklısın ama olmasını istemiştim ben hatta belkide ilk bu defa. birini bulabilmiş olmak bile armağan benim için ama elmalar ülkesindeki elma kadar değersizim bende şuan. narlar veya kirazlar ülkesinde daha değerliydim oysa ki, onlar üzerimde leke bırakırlardı da çıkmazdı bir daha. ben olmasını istedim belki olur bilmiyorum. zaten sorunda bu ya hani ben ne oldu ne bitti anlayamadım hala belki de kendimi anlatamadım ona. şimdi sen bak birde bana, bir tek kim olduğunu ben bilebilirim senin, şarkıda dediği gibi bi arkadaşın, izin ver yeter. sadece izin ver ki anlatabileyim bende sana. sıkıldım ben elmalar ülkesinden. çünkü kiraz leke bırakır, elma değersizdir ama çileği değişemem ben başka bir şeye. fazla sanatsalsam affola sevgili yazarlar fakat bilirsiniz işte bazen olmaz.
amatör şiir okumaktan içimde bir şeyler öldü.
zaman almadım senden. bir şey çalmadım. sevgi ihtiyacı mı bana bıraktığın, kendimden nefret etmek mi anlamadım. parmaklarım saçlarımda, saçlarım tresor.

tanımazsın, tanımam.
üşüyorum yine bu gece. içim daha çok üşüyor.
Hoşlandığınız biri sizi kırınca sizi üzünce sizi siklemeyince ne yapıyorsunuz? Anlatsanıza biraz. Ben bilmiyorum.
Bugun dayim bile beni gomdu,22yasindasin ne mezun olabildin ne isin var,yengen senin yasindayken evli ve cocukluydu senin yaninda kim var? Su an su saatte o kadar mutsuzum ki aglayabilsem hungur hungur aglayacagim.ne isim var,ne param var,ne mezun olabiliyorum ne de beni seven biri var.o kadar hayattan biktim ki ne yasamak istiyorum ne de ders calismak. Daha cok gencsin diyenlere inanc filan kalmadi bende. Mutlu olan,sevgilisi olan insanlardan ciddi anlamda nefret ediyorum,her gun yalnizligima lanet edip beni sevmeyen erkeklere kufrediyorum.anneme babama sonsuZ saygim var ama o kadar kayitsizim ki eve gec geldigim icin babam beni sokak kapisinda dovuyor sonra ben iceri gecip galeta yiyorum.eskiden olsa oturur aglardim ama bana ne diyorum ben eve erken gelmek istemedim.dayaga bile o kadar alismis ki bunyem yillarca hayatimdaki tum erkeklerden dayak yedim, babam,abim,sevgilim artik hic garipsemiyorum. Artik birisi bana iyi davransin,artik birisi beni sevsin, sarilsin, sefkat gostersin istiyorum ama kimse sevmiyor. Allahim sana olan inancimi hic bir zaman kaybetmedim ama madem bu kadar mutsuz olacaktim hayatta neden dunyaya geldim?
hayatımda intiharı cazipleştirmede emeği geçen herkesin taa amk.
Sözlük artık başka bir yere evrilmeye başladı. Ne formatına, ne hoyratına yetişebilir olduk. Böyle bir acayip bozuldu öyle birden bire ama bozulduğunu hissettirerek. Gerçek bal ve sahte bal gibi. Gerçeğine oranla hem cıvık, hem de tatsız. Tamam yine tadı var ama gerçeğini yemediğini bilmek mide bulandırıyor be ağa.
Gecenin bir yarısı uyanıp geçmişimi sorguladım.Yaptığım hataları,başarısızlıklarımı,keşkelerimi..Fark ettim de olumlu kayda değer tek bi şey bulamadım, ben hiç mutlu olmamışım be sözlük.Sözüm ajitasyondan dışarı fakat adeta kaybedenler kulübüne kombine bilet almış vip üyeyim.
Belki de bu durum bana ilham verip çıkış noktası bulmamı gerektiriyordur,bilinmez.Şimdilik yapacağım en iyi şey kendimi geliştirmeye yönelik faaliyetlerle meşgul olmak.Beklentiler istediklerimizi karşılamadığı gibi olmasına karşı kurulan setlerdir ve başka odak noktaları bulmak gerekir ya ben de öyle yapacağım.Bunları yaparken mutlu olmayı aklımdan çıkaracağım.
Lisede Edip hocam hep şöyle derdi. Olum kendinize edindiğiniz arkadaşlarınız sigara muhabbeti için değil, kahve muhabbeti için değil, sizi geliştirebilecek arkadaşlar olsun.

Düşününce son zamanlarda edindiğim arkadaşların bana bu konuşmayı defalarca hatırlatması beni mutlu ediyor.

Mesela Bursa’daki arkadaşlarım bu konuda resmen çok önemli yere sahipler. Katil Ahmet’in farkında olmadan benim farklı açılardan bakmamı sağlaması, Kral Okan Kaya’nın olaylara dini ve toplumsal açıdan bakmamı sağlaması, Hamza’nın bana nutuk nasıl atılır ayar verirken nasıl bir tavır alınır dersi, Sercan’ın bir ideolojiye körü körüne bağlanmanın etkisini resmen gözler önüne seren çıkışları hep önemli oldu.

Bunun gibi üniversiteden de arkadaşlarım var. Ama şunu farkediyorum. Bundan 6 ay önce yazdığım yazılar ve düşüncelerim bana toyca geliyor. Ve bugün yazıp çizdiklerim de bundan 6 ay sonra aynı hissiyatı verecektir. Kısacası gelişiyorum. Büyüyorum ve olgunlaşıyorum. Kafa olarak fikir olarak hem de. Birçok insanın 18 inde liseden mezun olduğu gibi yarıda kestiği ilerlemeyi ben hala devam ettiriyorum ve bunu kendi içimde hissediyorum. Geliştiğimin farkındayım ve çevremdeki insanları fikirlerimle, tüm açıları görmeyi çalışarak etkilemek için elimden geleni yapıyorum. Özellikle diksiyon ve hızlı karar verme ile yabancı dil konusundaki eksikliklerimi giderebilirsem akademik kariyer için kendime oldukça güveniyorum.
sinan beye hediye ettiğim 'my prince' ın miniği mutlu ettiğini görmek hoşuma gitti.

oğlum olunca aynısını yapıp, breaking bad t-shirt'ümle ofise geleceğim.

minik Arın'ın halleri ;

https://fbcdn-sphotos-e-a...30218996d04a6b03476182a1f
Bir gün elime para geçerse volvo'nun en düşük modelini almak istiyorum. Bir zenginle falan trafikte kazaya karışırsak "volvo lan bu" muhabbeti açmak istiyorum. Çok saçma amk.
Mayıs Ayında 4 yıllık fakülteden mezun olacak olan ve yakında 22 yasına girecek biriyim. Hala hangi liseye gidiyorsun diyenler var...
Ramedeni malodine ramedeni utsenebi, da pjajevsci..
sözlük de çok pislik yazarlar da var. insanı yazmaktan soğutuyor gerizekalilar. bunların kafasının içi insan pisligiyle dolu. cahil ve seviyesizler. sokak köpeği gibiler ayrıca ona buna saldırmaktan zevk alıyorlar.

çok efendi yazarlar da var. keşke hepsi öyle olsa.
mardin valiliğinin açmış olduğu sınavda başarılı oldum. mardinin en güzel 5 yıldızlı otellirnden birinde 5 günlük tatil kazandım. tatili kullansam mı kullanmasam mı bilmiyorum. zira 5 günlük tatil kazandığım otel evime 10 dk. uzaklıkta. ha orda kalmışım ha evimde ne fark eder? ama yine de bedava sirke baldan tatlıdır deyip bu hakkımı kullanacam. başka şehirlerden de bazı arkadaşlar gelecekmiş. mardin valiliğinin yapmış olduğu sınava internet üzerinden başvurup kazanan gençler yani..

eğer mardin hilton garden otelinde bedava tatil kazananlar varsa mesaj kutumu yeşillendirebilirler.
bugün sözlükten biriyle tanıştım. kendisi benden yaşça büyük bir 'abla'. bana bir konuda çok ama çok önemli bir yardımda bulundu. hafızası çok güçlü biri olarak şunu diyebilirim ki, bazıları için küçük olan yardımlar bazıları için fazla önemlidir ve yıl 2060 ı gösterdiğinde eğer yaşıyor isem bile o ablanın o yardımını unutmayacağım.

teşekkür ederim kendisine tekrar tekrar.
Siz bu yazıyı okurken ben eksi 2 derecelik soğukta sigara içiyor olacağım (içti ve dondu ).