bugün

Okudugum tum entylere cevap verme istegi duyuyor ve kendimi zor zaptediyorum.
bugün ceviz,karpuz ve patlıcan reçellerinden yedim ve bayıldım.
yöresel tatlara acik olmak gerek.
acun neden hep siyah giyiyor ki merak ettim.
bugün sözlükte birine kızım dedim ama izmirliyim dememiştim, nerden uydurdu onu acaba...
sözlük bugün noldu..

akşamüstü otogara gidiyordum arkadaşımı karşılamaya. tramvaydayım. önümde de bi kadınla kızı oturuyor. kızı sapsarı, 4-5 yaşlarında. ön dişlerinin yarısı var yarısı yok. bir de gamzeleri var. gülerken nasıl tatlı olduğunu tahayyül edin diye söylüyorum. oturmuyo ama kız annesinin yanında camdan bakıp konuşuyor kendi kendine.
neyse benim üstümde bi palto var atkı var, iki haftadır da sakalı kesmiyordum, kız benden azıcık korktu o yüzden heralde. çığlık çığlığa gülerken birden bana baktı sustu. göz bebekleri büyüdü. sonra gülümseyip tekrar cama doğru baktı.
normalde kız çocuklarını erkek çocuklarını sevdiğim kadar sevmem ama yazın yaşadığım güzel bi olaydan sonra çok aşırı derecede sevmeye başladım kız çocuklarını. bu velet de o kadar tatli ki betimlenemez yani. cebimde bi tane çikolata vardı-tramvay durağına giderken yerde buldum. lan insan yerde para bulur ben çikolata buldum- koltukla cam arasından kıza uzattım yavaşça. tam alacakken gözüme baktı elini çekti falan. sevmedi beni aga.
sonra annesi ısrar etti alsana kızım diye.
kız çikolatayı alırken parmağımı ısırdı sonra yine bağıra bağıra güldü tramvaydaki herkes kızı izliyordu ya. adı da zeynepmiş. ben de kızım olursa adını zeynep koyucam derdim hep. tramvaydan indim, kız arkamdan el salladı bağırdı "teşekkür ederim ağğğbiiii" diye.
nasıl mutlu oldum anlatamam. *
böyle eften püften, her insanın başına gelebilecek şeylerle mutlu oluyorum. ama işin içinde kız çocuğu olunca, ismi de zeynep olunca daha bi mutlu oldum. tesadüf işte..
ama ben tesadüflere de inanmam.
kitaplarda, okuduğum tüm masallarda, sonsuza dek mutlu mesut yaşamışlar baba. yaşam bazen tatlı yalanlar söyler satırlarda. hiç üzülme, işte hayat mutlu son bu baba. sonlar yoktur hiç inanmam; hikayeler tekrar başlar.
birisi gencebay ve arabesk kelimelerini bir arada kullandi mi kan beynime sicriyor. hele muslum gurses ferdi tayfurla kiyaslaninca sinirden oluyorum.
dur hele'ye bulaşmamayı öğrendim bugün. adam psikolojimi alt üst etti, üstümden orangutan sürüsü geçmiş gibi oldum. aman aman...
Bugün doğdun sen,
hiç bir şeyden habersizce açtın gözlerini dünyaya,
ne yaşayacaklarını biliyordun ne de yaşatacaklarını.

Annenin babanın en sevdiği en değerli varlığıydın,
onların vazgeçilmezi, onların parçası.

Şimdi ise benim hayatımdasın, düşüncelerim, kalbim, her şeyimsin.

Bugünün senin için anlamı ne ise benim içinde aynısı
çünkü;
sen yıllar önce bugün gözlerini hayata açtın,
ben de seninle gözlerimi açtım bu dünyaya..

Sen bu renksiz dünyama renk katan,
sen karanlık dünyama ışık tutan,
sen benim yaşama sebebim,

iyi ki doğdun,
iyi ki hayatımdasın,
iyi ki sevmişim seni sevgilim..

Seni çok seviyorum.

Doğum Günün Kutlu olsun.
Bir Şiir yazanım bile yok.
ankarada oturan kişiler lütfen beni dinlesin. iki tane kedim var, bir kedi severe vermek istiyorum. biri van kedisi diğeri kırma. lütfen beni kırma. kedilere bakamıyorum çünkü vaktim yok.

ciddiyim ilgilenenler şu numarayı arasın:
Olabilmez olabilmez senin tayın beraberin olabilmez.
aşık oldum sözlük. karşılığı yok ama yıllar sonra bunu bile yaşayabilmek güzel bir şey. duyun lan! seviyorum amk.
Geceleri defalarca uyanıyorum onlu rüyalardan , yeter artık gitsin, bitsin istiyorum.
"çok canım yandı, acımaz artık."
bugün benim doğum günüm layn kutlasanıza oğlum. vefasızlar.
tanıştığım kızları facebookta bulup profil resimlerinin çıktısını alıp, üstlerine boşalıyorum ve bu attırılmış fotoğrafları yatağımın altında biriktiriyorum.
bugün sanırım aşık oldum ama o kadar tipsiz biriyim ki üzüntüm mutluluğumu bastırıyor sözlük. ne desem bilemiyorum.
nick altımı kontrol ederim sık sık. birileri birşey yazdı mı diye? ı ıh uzun zamandır yok!
normalde tek başınıza gayet güzel ilerleyebiliyorken yolda, bir gün biri çıkıyor ve yol arkadaşı olmayı teklif ediyor. Hoş geliyor size de; kabul ediyorsunuz. Yolu beraber kat ediyor, anılar topluyor, güven depoluyor, beklentilerinize güvence veriyor ve en mühimi de hayallerinize fazladan bir kaşık, fazladan bir koltuk, fazladan bir yastık, simitinizin yarısına fazladan bir diş izi daha ekliyorsunuz...
Sonra,,
bir gün daha geliyor, ve nasıl geldiyse, sizin tüm güvencenizi yerlebir edip gidiyor. ya da öyle şeyler yapıyor ki, siz göndermek zorunda kalıyorsunuz.
sonunda,,
kendi kendinize kaldığınız o sahne geliyor,,
onunla kurduğunuz tüm hayalleri çöpe atıyorsunuz. almanın hayalini kurduğunuz arabayı çok beğenmenize rağmen çıkarıyorsunuz listeden. ben bu adamla bu şehirde yaşayacağım dediğiniz şehirden uzak duruyorsunuz. doğmamış çocuğunuza biçtiğiniz tüm don hayallerinden vazgeçiyorsunuz. bir yaşamı çöpe atıyorsunuz yani.

Hayatın acımasız olduğunun anlaşıldığı anlar başlığını görünce de içiniz acıyarak ve bol yutkunarak bu entryi giriyorsunuz. arşiv klasörünüze eklediğiniz, geleceğinizin hayallerinden görüntüleri içinde barındıran klasörü siliyorsunuz sonra.
sonra,,
hayat tüm acımasızlığına birkaç damla gözyaşı daha ekleyip devam ediyor.
ulen bir gün sevgilim buraya yazdıgım itiraflari, entryleri görcek, nicki ayıkcak diye götüm üçbucuk atıyor.
29.5 saatten beri köyümde elektrikler yok.
bu aralar sakarlığım iyice üstümde sözlük. ütü masasını elime bastım amk, hala yanıyor.
birilerine nazımı geçirmeyi çok seviyorum. bazen sinirlenmediğim bir şeye sinirlenmiş gibi yapıp gönlümün alınmaya çalışılmasına bayılıyorum. ***
bazı duygular vardır ki o ana özgüdür o an o duygunun dışavurulması hissettirilmesi gerekir o an olmazsa asidi kaçar.sen uzun zamandır görmediğin sevgiliyi gönül dağı şarkısında hatırlar oda hissetsin diye ona gönderirsin müsait olmaz o an dinleyemez böylede bi boka benzemez.hepte seni bulur böyle şeyler öfkeden deliye dönersin.yar oy yar oy yar oy.