bugün

"nasıl" olduğumu merak eden birini istemiştim.
sormadılar.
"iyiyim" dedim.
değildim.
ben böyle insanların olduğu bi ülkede yaşamaktan utanıyorum sözlük.
(bkz: ölen gençlere ideolojisi farklı diye üzülmemek)
Geçen sabah karın ağrısı şikayetiyle gittiğim acilde gaita tahlili istediler.bende afedersiniz ağzına kadar doldurdum kabı.zannediyorum tam dolu olunca daha iyi incelenir falan.görevlideki suratı görmenizi isterdim.kokusu da ekstra.
babam hayatında ilk defa bana kızdı.. hem de bilgisayarını kullanabilir miyim dedim diye..

ama şunu da söyleyeyim sözlük, rüyaymış bee..
whatsapp'ın bir uygulaması var. ses kaydı gönderebiliyoruz. dün arkadaşla yine öyle ses kaydı gönderiyoruz birbirimize. o sırada aile bireylerinden biriyle de yazışıyorum. sonra ezan okundu falan ben ses kaydını açtım yanlışlıkla aile bireyine gönderdim. en son hatırladığım yolun ortasında yere oturmuş lütfen dinleme diye yalvarıyor oluşumdu.
çok geç sözlük dinlemiş bile...
Hayat daha yeni başlıyor sözlük, sabah pencereden giren ışıktan anladım.
bizim apartmanın önünde araba kaldırıma çıksın diye yüksek ve dik bir rampa var. fayanstan yapılmış, çok kaygan zemin. ilk günden beni uyarmalarına rağmen apartmana girerken yola inmeye üşendiğimden bir iki dikkatli adımla o kaygan ve dik yerden iniveriyordum.

dün kardeşim önde ben ardında tam oradan geçerken o yola indi dolaştı, ben spor ayakkabılarımla o rampadan iniyordum ki kendimi bir küt sesiyle kıçımın üstünde yerde buldum. o bir saniye içinde hissettiklerimi anlatacak kelime bulamam. kardeşim düştüğümü anlayıp panik içinde bana döndüğünde ben sokağın karşısındaki 3 çocukla birlikte katıla katıla gülmeye başlamıştım bile.

beş dakika kadar kendime gelemedim, avuçlarımın içi ve küt diye üstüne oturduğum kalçam acıyordu ama benim gözlerimden hem acıdan hem de gülmekten yaşlar akıyordu. allahım ne kadar özlemişim bu duyguyu. yıllardır böyle düşmemiştim ben. sanki tamamen çocukluğuma özgü ve çok tatlı bu acıyı yaşamayı uzun zamandır diliyordum. karşı kaldırımdaki çocuklar dalga geçiyor, nasıl düştü götünün üstüne diye alay ediyorlardı, karşılıklı kahkahalar atıyorduk.

zemin fayans olduğundan avuçlarım kanamadı * ama kıçımın sol tarafında gayet sağlam bir acı var. birkaç gün geçmese, bu duygunun tadını biraz daha çıkarsam...
Canım sabah sabah soslu makarna istedi ve bende kahvalti yerine makarna hazırlıyorum *
kitap ödünç verip, geri isteyememe gerginliği. gerginim dostlar.
keşke mutsuzluktan ölmek mümkün olsaydı. o zaman kurtulurdum bu başıbozuk dünyadan.
seminerdeyim.
kadıköy' de ki beşiktaş iskelesinde gördüğüm kızı 1 saat daha görebilmek için 1 tane böbreğimi verebilirim buradan herkese itiraf ediyorum.
ahmet atakan'ın ölümü için iyi oldu oldu türk polisine taş atıyordu diye yorum yapanların allah belalarını versin diyorum sözlük...

aslında bunu söylerken buraya yazmaya bile utandığım ve bildiğim düm küfürleri ediyorum onlara...

netice de bi insan ölmüş bu nasıl insanlık, sizin insanlığınız amk.net
Bölge şampiyonasında rakip takım oyuncusu beni yere savurduğunda, başımı yere vurarak aldığım darbe ile bayılacak durumda olduğum halde bench'te oturan oyuncuların bakışları uğruna oyuna gülerek devam etmiştim.
kendimi biranda başka bir şehirde dürüm yerken buldum... hayırlısı.
Savaşlar olmasın. Devletler olmasın. Insanlar bırlık ıcınde huzurlu yasasın. Emperyalistler olmasın, kapitalist sistem olmasın.
istemedigim bi liseye gonderiyolar. ne yapsam olmaz ailemin benim tuhaf oldugumu dusunmemesi icin susuyorum ama umarim bi sekilde mutlu olmadigimi anlarlar.
bu kadar sıkıcı bir iş olamaz. Ortam bok gibi aynı.
bügün gideceğim ölümüne çatışacagım. bende ahmet, ali, ethem, medeni, abdullah gibi ölürsem bilsinler ki bu uğurda öldüğüm için mutlu olacağım.
meltem öldü derlerse söyleyin tayyip kına yaksın.
mezarımda marşlar söylensin, halaylar çekilsin.
ama ağlamasın kimse.
bugün bende ölüme gideceğim.
söylersiniz, isteyerek gitti dersiniz.
1.83 boyunda ve 60 kiloyum. Boyuma oranla kilomun 72 olması gerekiyor. En kısa zamanda olabildiğince kilo almak istiyorum.
Bu konuda önerisi olan yazarlar varsa mesaj kutumu aydınlatırlarsa sevinirim.
bugün sözde film izleyecektim...markete gidip cips, kola, dondurma aldım. gelirken su niyetine kolayı içtim. eve geldiğimde cipsi tabağa boşaltırken yarısına kadar yedim. filmi açmadan önce sözlüğe bakıyım derken tabakta cips felan kalmamıştı bari izlerken dondurma yiyim dedim hangi filmi izliyeceğime karar verirken de dondurmayı bitirdim ve en sonunda da film izlemekten vazgeçtim... ne garip dünya!
Bu zamana kadar hep rol yaptım, sırf beni sevenler üzülmesin diye. Fakat hayattan nefret ediyorum. Yaşamaktan nefret ediyorum.
geriye diyebileceğim tek şey kaldı. bahtımın amına koyayım.
Sivilcelerim aynaya sıçramasına bayılıyorum kendimi çok vahşi hissediyorum.
yazasım var sözlük. içimdekileri. olan bitenleri. duygularımı. hayallerimi. mutluluklarımı. üzüntülerimi. hayal kırıklıklarımı yazasım var.

sanırım bi insanın gerçekten rahatlaması için yapması gereken şey yazmak. en azından ben yazınca rahatlıyorum. eskiden çok yazardım. öyle içimden ne geliyorsa. kendi kendime. bayadır ara verdim. yıllar oldu. bazen hayatımı paylaştığım insanları defterlerimin yerine koydum ama insanlar maalesef o defterlerin yerini tutamadı. ben de tekrardan yazmaya başlayacağım.