bugün

yine yeni yeniden güneşin doğuşunu gördüm bugün. 2-3 haftadır her gün görüyorum. ne olacak bu uykusuzluk. yazıları okuyamıyorum artık. ama uyuyamıyorum da. hiç değilse eskiden film falan izliyordum da sıkılmıyordum. şimdi onu bile yapmak istemiyorum. tüm gece na bu linkteki şarkıyı dinleyip şukela entryleri okudum amk.

(bkz: ccc gece tayfası ccc)

http://www.youtube.com/watch?v=TXJpgqhWvNY
Bu yaptığım şey nadirde olsa P90X yaparken son yarım saati 2x hızında açıyorum ve ona göre yapıyorum.
Son nesil olsam da yenı bır yazar degılım.. Yıllar ıcınde degısen nıckler vs vs..
Ama artık sözlükten temelli gitmek istiyorum.
Başım ağrıyor.
arkamdan konuşan insanların hayallerinde imzam var.
129 gundur kimse nick altima entry girmiyor.
bugün 50 kere kendime malsın dedim.

(bkz: evet saat daha 11bucuk)
yaklaşık 1,5 saat kadar evvel aynı filmlerdeki gibi işten atıldım iş yerimin turistik biyerde olması hasebiyle ağlayarak kendimi evvela kutsal mekanlara vurdum.kendimi bi ara polis filmindeki haluk bilginer gibi hissettim.sinemaya gitmeyi düşündüm sonra güzel ağlayamam diye vazgeçtim taksime gidip kitap alayım diye düşündüm ama artık paralı pullu kültür sanata su gibi para akıttığım günlerin o saat itibariyle geride kaldığını hatırladım.hem zaten aynı zamanda da öğrenciydim tutumlu olmalıydım artık kyk dan alığım kredinin yanında işimden aldığım asgari ücretim olmayacaktı.ve hayat benim için artık gerçekten zordu.ayaklarım üşümeye başlamıştı ve ağlamakla bi yere de varılmıyordu ayaküstü yaptığım bütçe planım sonsuz açık vermişti üstelik.yarama tuz basıp 55t ye atlayıp eve geldim anneme durumu açıklamak zor oldu neyse allahtan dün çalışan ve okuyan öğrenci özgüveniyle kendime pudinkler almıştım şimdi onları yiyip eve gelecek misafirler için hazırlak yapmaya kendimi hazırlıyorum.işten atılma gerçeğinin hemen sonrasında ev işleriyle burun buruna gelmek hiç olacak iş değil.şimdi gelsin kısırlar gitsin patates salataları.
pek çok olayı takmadığımdam ya sığır yada deli olarak adlandırılmam.
ne yapacağım hiç bilmiyorum. insanlara bir yola çıktıklarında onun sonu gösterilmiyor. konuşmalıyı mıyım susmalı mıyım, ağlamalı mıyım gülmeli miyim hiç bir fikrim yok. razı olmak en sevimlisi geliyor. razı olup doğru anı beklemek. ama ya hareket etmem gerekiyorsa. bilemiyorsun kaderi bu kadar şiirsel yapan da bu iyi bir şiir gibi insanın içine oturtan da kimi zaman sevinçle kimi zaman üzüntüyle. evet ne olacaksa ona razı olmak en iyisi. bir tekrar olacaksa ona razı olmak da en iyisi.

şimdilik bunu dinleyeceğim yine taktım kafayı bir şarkıya...

http://www.youtube.com/watch?v=paVnCx12zYw
çok şükür bugün de bi boka yaramadım.
ben bu eğitim sisteminin anasını si*keyim. fizik notumu 2den 1e düşürüyo badem bıyıklı bir herif sonrada sen sosyal aktivitelere katılmadın diyor. sosyal etkinlik kulubumu var okulda! benim makete yeteneğim var, açın bi tane maket atölyesi göstereyim size hünerlerimi..
şu kalabalık sınıfta susun diye bağırmak istiyorum. -aslinda bağırmak değil de küfür etmek yazmak istemedim- üç bölüm birleştirilir mi bu da kafa yani.
yeni biri var lan sözlük çok beğeniyorum valla. hadi hayırlısı.
iğrenç espriler başlığına yazdığım iğrenç esprinin anlaşılmayan entryler listesinde yer almasını ironik buluyorum.
son zamanlarda çok ciddiyim ben yaa.
uzun zamandır yaşadığım kararsızlığı, gel gitleri bugün kesin olarak bir karara bağladım. bir yıldan beri ilk defa gerçekten huzurluyum.
bugün birisi bana;

-nabıyon la haciyoto! dedi.

aklımda direk olarak japon bir ön libero canlandı. aslında ilk olarak adamdan tiksinmem lazımdı sanırsam. önce futbolcu düşündüm sonra tiksidim.
bugünkü biyokimya lab dersinde hocanın agzına sıcmamak için zor tuttum kendimi. Bir insan bu kadar kendini begenmiş olur. Birisi soru soruyor sorunun cevabını asla vermiyor sadece o kişiyi asagılayor küçük goruyor. Bi bok oldum sanıyorsun ama tüm labın hiç bi şey anlamaması sadece senin suçun. Bizim degil.
koskoca kaptaşta akkor ampul bulamadım. akkor ampul kalktıda benim mi haberim yok.
aşırı sıkılıyorum. son derece sıkılıyorum. öyle böyle sıkılmıyorum, acayip sıkılıyorum.
anneannemle konusmayi cok istiyorum. ama acilmiyo artik telefon evine telefon ettigim zaman. uzuluyorum.
kız arkadaşımla ayrılmanın eşiğindeyim.

iyi hoş dakikalar geçirip muhabbetin dibine vururken sanki bir şey yeter bu kadar iyi vakit geçirdiğiniz deyip ortamın içine ediyor. nasıl bir şey o bilmiyorum ama
var böyle bir şey. uzun süre tartışmamanın ve iyi geçinmenin, sonradan ödenen bir bedeli varmış gibi. sanki bir mekanizma, bir üstün irade, insanlar üzerinde ilginç bir denge yaratıyor. bugün güldün, yarın ağlayacaksın gibi..

- uzun zamandır hiç bu kadar eğlenmemiştim.
+ uzun zamandır derken..
- yani bugün baya güzeldi anlamında dedim.
+ daha önce canını sıkan bir şey mi vardı ?
- yok, o anlamda demedim.
+ hm.varsa bi derdin söyle içinde kalmasın..
- yo iyiyim. kahve içelim mi ?
+ konuşurken gözlerini kaçırıyorsun, var bir şey ya.
- la yok
+ yoksa yok, sesini yükseltme!
- tamam. hadi bir şeyler içelim susadım ben.
+ anlatmıcak mısın ?
- lan neyi anlatayım neyi amk.
+ herkesin içinde küfüt etme.

kısaca bu diyalog yaşandı. anlatamadım derdim olmadığını. anlamıyor.
ya sözlük ben başımı alıp nerelere gideyim?

bi çocuk vardı çok fena hoşlandığım. ama bir ay önce çok şiddetli kavga etmiştik, hiç konuşmuyoruz artık. bi de gurur meselesi haline geldi ya "haha ben hayatta yazmam" diye triplerdeydim çok fena.

ama az önce ne oldu dersin sözlük?

whatsapp'ta onun sayfası açıktı. * onun sayfasının açık olduğunu da unutmuşum. ekranı elimle temizleyeyim derken yanlışlıkla yazmış bulundum. hem de ne yazdım biliyo musun sözlük? "lo" yazdım. yanlışlıkla "jgkdl" falan yazmadım, baya "lo" yazdım. *

sıçmışken sıvamak olmaz diye düşünüp üstüne hiçbi şey yazmadım artık. muhtemelen şu an benim dünyanın en kıro kızı olduğumu düşünüyo. *
itiraf ediyorum ben bir koministim. ve her düşünceye saygım vardır.