bugün

gitmek isteyipte geri döner, bir umut bekler mecnun.
mutluluktan uçabilirim sayın arkadaşlar. burdan moderatöre cezamı sona erdirdiği için teşekkür ediyorum. mutlu bir cuma sabahı. oooh. ya rabbi ne büyüksün. hayat ne güzel.
sokaktan bulup büyüttüğüm kedileri biraz kendilerini toparladıkları zaman sahiplendiriyorum efendim.
her sahiplendirdiğim kedi hakkında ise aynı şeyleri söylüyorum.
ister beyaz, ister mavi, ister pembe yalan olsun efendim!
onların sıcak yuvaları olsun da, varsın ben yalancı olayım.
müdürümün ayağını kaydırmaya çalışıyorum .
filmlerde flaşbek yapılırken kullanılan kamera açılarından nefret ediyorum sözlük söyle ki ben flaşbek yapıp olaya gitsem bulunduğum odayı geniş açıda görmem ve odaklanılması gereken kişiye odaklanırım ama adamlar çektikleri sahneyi bize aynen servis ediyorlar.
** * *
Her yere yazmak, haykırmak istiyorum.
içimde amansız bir ayaz..hadl o neyse de..
değecek mi peki??
Sabahtan berı cekıp cekıp bıtıremedıgı almanca fııllerı, kıtapla bırlıkte munasıp bır yerıne, elımdekı rotringi de şah damarına sokmak suretiyle almanca hocamı öldurmek ıstıyorum.
bu hesabımda daha hiç siliğim yok çok ilginç geliyor o yüzden.
bir bölüm bile kurtlar vadisi izlemedim.
Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birini kazanmama rağmen onca dersin arasından bilgisayar dersinden kalan saçma bir insanım.
mutluluk hiç beklemediğimiz anlarda geliyor gerçekten.
Tüm bunlar zarzor oldu emiğnim geçmiş olsun. Hepinize sesleniyorum.
dışarısı benim gözlerim kadar donuk ve soğuk değil sözlük.. oysa ki neyse..
Bugün okula gitmedim, hastayım diye geçiştirdim, gitmek istemedim ama. Hastalıkla alakası yoktu. Karşısına çıkmak istemedim, galiba onu görmek istemedim. Belki dünki olanlardan sonra bir şey der diye. Yine bağırır, yine kızar, yine aramız soğur diye, zaten ayrıyız 3 aydır. Birleşmemiz imkansız olmuş, daha da soğur diye. Belki de o olay dediğim şeyi çok büyütüyorum, ben de bilmiyorum cidden. Kafam çok karışık, toparladım demiştim yine eskisi gibiyim, karamsar..
şu yaşıma kadar sikişlerimin tamamına yakınını kerhanede, orospu evlerinde yaptım ben. sarhoş depresif tiplere tuvalet barında sakso çektirdiğimde kendimi playboy sandım.

edit : tuvalet barı ne amk, bar tuvaleti..
ortaokulda özel okulluydum, yazılılarda sınıflarda karma olurdu , kendimden küçük birinden kopya çekmiştim.
ilkokuldaki hayatım sıradandı. Diğer bütün ilkokullar gibi güler,eğlenir, neşeli vakitler geçirirdik. Fakat bende o yaştan beri bir sessizlik, sakinlik vardı. Arkadaşlarımın bir çok aktivitelerine katılmak istemezdim. Beni silik olarak görürlerdi. En iyi notlar ise hep benimdi. 2-3 kız daha vardı çalışkan, erkeklerin en çalışkanı şahsen bendim. Şu anda nefret ettiğim matematik dersimin notları bile 6 yada 7.sınıfa kadar hep 5'ti.

Okulda arkadaşlar yapıyor diyor diye bende yapayım ortama uyum sağlayayım mantığıyla hareket ettim fakat onların yaptıkları çoğu şeyi yapamadım. Mesela bir kız arkadaşının olması, bir kızla çıkmak. Ben yapamadım, olmadı bir türlü kız arkadaşım. Okulda arkadaşlarım dersten kaytarmak için beden hocasının işlerini yapardı bende onlarla gitmiştim maksat arkadaşlarımı bırakmamak. Hoca 2 gün boyunca asfalt kazdırdı. 2 günde okulun dış bahçesinden spor salonuna kum taşıdık. Ama ben pek el işlerini beceremedim. El arabası devrilmişti kum dökülmüştü.

O kum taşıdığımız gün arkadaşlarım ciddi ciddi bana ''Akın olum sen okumazsan bir şey olamazsın, eline hiçbir şey yakışmıyor, bir şey yapamıyorsun'' falan demişlerdi. Bu lafı duyunca karşı çıktım falan tabi daha çocukluk.
Fakat, neredeyse hiçbir el işini hala düzgün olarak yapamıyorum. Halen portakal soymasını bilmiyorum. Solağım elime ters geliyor meyve bile soyamıyorum.

Bu lafın bilhassa aynılarını ailemden duydum. Sürekli baskı altında kaldım. ''okumazsan adam olamazsın, hiçbir baltaya sap olamazsın'' sözleri hala beynimde yankılanıyor.

şimdi Lise 3. sınıfım. Kendimi yalnız hissediyorum, hala bir kız arkadaşım olmadı. Hayır, bu kızların suçu değil aslında benim suçum. Aşırı derece asosyalim, sıkıcı biriyim, kızlarla konuşmasını hiç bilmiyorum. Doğru düzgün pek arkadaşım da yok. Ortamım hiç geniş değil.

Youtube'da izlediğim Asosyal Asım isimli kısa filmden çıkardığım kadarıyla, bütün bu asosyalliğimin nedeninin; küçükken baskı altında kaldığım, sürekli ezilmek, dışlanmak istendiğimin farkına vardım.

Bu yaşadığım olayları bile anlatacak günlük ve uludağ sözlükten başka bir yerim yok.
adnan oktar, namı diğer harun yahya'nın sesinden tahrik oluyorum, öyle böyle değil hem de, erkek erkeğin sesinden tahrik olur mu lan? ben gay miyim acaba? yooo maçoyum lan! hasta etmeyin lan milletiii!!!
her seferinde bu sefer bu acı beni öldürür diyorum her seferinde acımdan bi boklar yiyip çevreye saldırıyorum her seferinde en çok yine ben üzülüyorum.
vazgeçemiyorum. ne yaparsam yapıyım o ne yaparsa yapsın. ama artık ne o bana döner ne başka bir şey. sevmiyo ki. ölüyosun ama nefes almaya devam ediyomuşsun gibi. tekrar yaşama şansı olan tek ölüyüm sanırım.
yerine birini koymak için kendini paralayan insan?
belki de paralamayan hiçbirşey olmamış gibi koyan?
bu nedir ki?
çamaşır kurutma makinama hayranlıkla birlikte sonsuz saygı duyuyorum. iyi ki var * icat eden sağolsun varolsun.
itiraf ediyorum sözlük hala okuldaki gibi işyerindede cuma günleri mesai bitiminde bayrak töreni olacak sanıyorum.
alkolü bırakamıyorum.