bugün

açım. ev yiyecek dolu ama yiyecek bir şey bulamıyorum. bu nedenle, unutmak için, ot gibi geometri soru çözüyorum.
itiraf ediyorum hayatımdan daha önce çıkartmam gereken kişileri, çok geç fark edip çıkarttığım için çok pişmanım...
ah be sözluk çok uşengecim. itiraf yaz mak bile zor geliyor. usengecligimi nasil kaldirabilirim? mantıkli cevabi olanlar özele davet ediyorum.
taşağına giriyorum bu entry'i.
22 sene önce bugün, burun estetiğine tepki olarak dünyaya gelmiş bulunuverdim.
bugün liseden bir kız arkadaşımla dışarı çıktım, akşama kadar çok güzel eğlendik ama akşam bir kafede otururken birden ağlamaya başladı. nedeni bende kalsın ama onu ağlarken görmeye dayanamadığımı fark ettim. çünkü onu hep duygusuz ve soğuk biri olarak düşünürdüm. velhasıl kelam, insan duygusal yaratık; çok katı gözükenlerin bile içinde neler neler dönüyor da biz bilemiyoruz.
aşk arsızıyım.
hep flört edelim ama hiç birlikte olmayayım istiyorum o zaman bütün büyü kaçıyor.
sonra ölümüne içmek için aşklarımı kullanıyorum.
etrafım hep kalabalık ama burdaki yazarlarla ettiğim muhabbetin üçte birini etmiyorum onlarla.
bi de iç çamaşırı denen şey çok saçma bişey.
üç ay tatile gittim ev arkadaşımı entel dürtmüş , evde pavorotti falan dinliyo falan entel olmus adam.
az önce yediğim bic king benden kat be kat çıkar ki, niye yedim ki. patateslerde bitti, bak çok pişman oldum.
Cok canım sıkkın sözlük, ailevi problemler felan , daha da canımı sıkan her seyimi paylaştığım sevgilimle bunları paylaşmıyorum. Paylasabilirim ama paylaşmıyorum biliyorum onunla konuşmak iyi gelecek ama ne bileyim sözlük ya cok kafam karışık.

itiraf 2: ailemi cok seviyorum tamam ama eğer seçme şansım olsaydı bu aileyi kesinlikle secmezdim.
takip ettiğim tek başlık yaran inci sözlük ayarları yapacak bir şey yok durum böyle.
iyi geceler dileğinin sonuna ünlem katmanı geçtim de gülücük katmayalı epey zaman oldu yeni farkettim. neyse en azından şu an bunun da bir önemi yok çünkü öyle (senin ifadenle) telefonu elinden bırakıp gitmekle hallolmuyor hiçbir şey. karşılığı da iyi geceler dileyecek kadar bile hevesi kendimde görememek olarak sonuçlanıyor bilesin. önceden nefret edip daha sonra kabullenmeye başladığım ifadede olduğu gibi yapacak bir şey yok.
2 gündür yaşadığım olaylar yüzünden iki kelimeyi bir araya getiremiyorum. sanırım, küçükken ezana diss attığım için böyle oldu.
ayak fetişistiyim.
Jandarma Genel Komutanlığı denetlemesinde bölge birincisi olan sınır karakolumuzu yeni tayin olan alay komutanının eleştirmesi, kendince birçok eksik olduğunu söylemesine başta karakol komutanımız olmak üzere tüm askeri personel siklememişti. bu olay gerek rütbeli içinde gerekse askerler içinde dalga konusu olmuştu.

yani dile kolay sözlük... bölük komutanı, tabur komutanı, alay komutanı, tugay komutanı, bölge komutanı ve son olarak jandarma genel komutanlığı'ndan denetlemeler geçiriyoruz hepsinde övgüler falan havada uçuşuyor, sonuç olarak dediğim gibi birinci oluyoruz ama geliyor birtane yeni yetme sözüm ona kıdemli albay atıyor tutuyor kendi konuşup kendi dinliyor... o kadar laf söylendikten sonra bizim sınır karakolu olarak sürgün edilmemiz gerekirdi ulan! düşün yani...

işte rütbe böyle birşey olsa gerek. hani ne yapsan yaranamıyosun hesabı... be amına koduğum genel komutanlık bölge birincisi ilan etmişken bizi plaketler vesaire vesaire takdir belgeleri gırla giderken sen ne sikime daha ilk tayin olduğun hafta gelip bizi eleştiriyorsun? güya kendince baskı oluşturacak gelir gelmez... zihniyetini siktiğim seni!

püh yazıklar olsun! *
Bence biyoloji bir harika dostum!
uludağ sözlükte azımsanamayacak kadar çoklukta 12-15 yaş arası yazar olduğunu düşünüyorum. ha bir de meryem sahra uzerli ne güzel kadın lan.
allah kabul ederse namaza başladım ey sözlük. yok bir sürü dövmen var yok saçın uzun yok küpen var falan demedim başladım. yarın bir hafta olacak başlayalı. çok şükür fire vermeden gidiyorum. o değil de galiba alkolü de bırakıyorum ben. karıya kıza bakmayı da azalttım iyice. bıyık bırakmasam bari lan!
24 gündür sigara içmiyorum ve 24 gündür sigara içen arkadaşlarımla görüşmekten tırsıyorum. varsa yoksa yeşilaycılarla takılıyorum hımınaa.

o değil kafelere de gitmek istemiyorum. maç var dediler, am var dediler beni kandıramadılar sözlük. biliyorum, orada nargile dumanından halka yapmaya çalışan, sigara içip karşısındaki kıza hava atmaya çalışacak olan ırgatları göreceğim.. sigaraya tekrar başlamaktan korkuyorum.
Ambulans sesi duyunca aklıma direk sen geliyorsun. Umarım içinde o vardır diyorum. Aşk, nefrete ne yakınsın...
yıllardır tombo diye okuduğum ucun doğru ismi meğer tombow'muş. *

http://galeri.uludagsozluk.com/58/tombow_127850.gif
itiraflar itiraflar. yaklaşık 2 buçuk yıldır o vardı hayatımda. ama bu sabah itibariyle yok. yaşanılanlar geçen zaman. zormuş be arkadaş tekrar sap olmak. yanındakiyle anılmak, yanındakinden sorulmak gibi eylemlerin içine girmek adına geçirilmiş koskoca 2 buçuk yıl. ne geçti elime hiçbir şey. üzünülen tarafı ise 1 yıldan sonra rutine binip alışkanlık olması deli gibi sevdiğin kızın. hala deli gibi sevilen ve deli gibi sevdiğini bildiğin bir kızdan incir çekirdeğini doldurmayan nedenlerle ayrı düşmek. o kadar yıl p.ç ol gezmediğin takılmadın yapmadın p.çlik kalmasın; sonra gel bi kız bul seni doğru yola soksun ve s.ktrip gitsin. hayat bu kadar orospu çocuğu olmamalı. tekrar sıfırdan başlayıp hayattan kadın içki ve gezmeyle zevk almaya çalışmak dünyasına hoşgeldim. s.ktirp olup gidiyorum
Hem buraya her şeyi yazıp itiraf etmek istiyorum hem de hicbir şey yazmak istemiyorum. Bu aralar hayatımdaki her şey hakkında ikilemde kalıyorum düzgün karar veremiyorum. Niye böyle mallaştım onu da bilmiyorum ya. Neyse.
sevdiğim insanlara o kadar kötü davranıyorum ki kendimi ilkokulda aşık olduğu kızın saçını çeken, onu rahatsız eden velet gibi hissediyorum.
aldattım. Açık Mert korkusuz.