bugün

seviyorum.
http://fizy.com/#s/1s9qco -ceyhun yılmaz sevdiğim ikinci kadınsın sen-

insan 1 kez aşık olur tabusunu yıkmak üzere dinliyordum bu şiiri.hemde tam ilkini unutmaya çalıştığım dönemlerdeydi.bu şiiri o kadar çok sevmiş,o kadar çok sahiplenmiştim ki dinleteceğim birini bulmak istiyordum.samimiyetimi gösterecektim..aman tanrım! tam bir yıl sonra öğrendim ki..
uçak parasını ödeyip, geri dönmemeleri şartıyla uzak bir ülkeye göndermek istediğim insanlar tanıyorum.
o kadar güzel bir rüyayla uyandım ki bu sabah ve o kadar mutsuz oldum ki gerçek olmadığını -olamayacağını- idrak edince.. bundan ötürüdür ki uyuyamıyorum tekrar. yalnız olmamalı kimse.
la sözlük üstteki gibi bitişik uzun entryleri okuyamadığım için uzun entrylerimi okunsun diye hep alt alta aralıklı satırlarla

yazıyorum;

evet okunuyor da yazdığım; yoksa o kadar uzun bir entry okunup da kesinlikle artı oy almazdı.
kürtleri sevmiyorum, sevemiyorum. her şeyden şikayet ediyorlar. dayanılmaz pişkin ve umursamazlar. ülkemize muazzam yükler.
artık yeter...
yaratıcı zekasını kullanan sanatçılara derin bir hayranlık besliyorum sözlük.
Aptal sarışını oynamak hoşuma gidiyor. Çok da zeki sayılmadığımdan beklentileri artırmamış oluyorum.
son zamanlarda gülümsemeye ihtiyacım oldukça şu tür vidyoları izleyip duruyorum:

http://www.youtube.com/watch?v=C-UKbDMfnuI&feature=related
her cümlesinin sonuna noktalama işareti gibi "amk" yazan yazarların var olduğunu görünce bu kadar ergen gerzekle ne işim var, diye sözlükten soğuyorum sözlük.
her gece daha bir içe dönüp, "sözlük yazarlarının ebesi" modunda açılmış başlıklarla* birilerinin bir şeyleri hakkında daha derinlemesine bilgi edinme çabalarına sahip yazar azimleri de beni tiksindiyor.
sözlüğe yazar alırken çaylaklık dönemi daha da uzun tutulsun istiyorum ve şu bağlaçları öğrenemeyen adamlar, sonlara smiley koyanlar, anket başlığı açan ve cevaplayanlar defolsun istiyorum diyerek, "madem itiraf istiyorsun al sana itiraf" dediğim itiraflardır. ayrıca, her gece 3'te ateşlediğiniz sigaraya dizdiğiniz yazılar da kıçınıza girsin.
ohh iyiymiş... arada yapalım bunu tekrar sözlük.*
çok kötüyüm sözlük. üzgün, yorgun, kabullenmiş.

üç yıl oldu hayatımda var olmaya başlayalı sözlük. Gördüğüm ilk andan beri içimde bir şeyler değişmeye başlamıştı bile. adı belki o "aşk" değildi ama bir şeyler farklıydı onda. Onun gülümsemesi, mutlu olması içimi kıpır kıpır ederken ; üzüldüğünü görmek aynı şekilde yoruyordu beni. Başka bir erkekle konuştuğunda kıskanırdım , "kim lan bu, niye konuşuyor bununla" diye içimi yerdi. Naber diye sorduğu zaman, bana gülümsediği zaman dünyalar benimdi. Mutluydum. Onun mutluluğu benim mutluluğumdu. zaman geçti, bir şeyler yaşadık ve bitti. hayatında bir yer edindiğimi zannederken hiçbir sike derman olamadığımı anladığım an bitti.

şimdi ise ölüyorum sözlük. her geçen gün, her geçen dakika yaşama sevincimi kaybediyorum ben. nasıl dayanacağım ben ? hapşırdığında " acaba hasta mı" diye içim içimi yerken, öksürdüğünde ciğerim yanarken ben nasıl dayanacağım sözlük nasıl ? bu kadar yakınımda olup bu kadar uzak olmasına nasıl katlanacağım ? onu çok üzdüğümde intihara kalkışan ben, şimdi yaşama kararını nasıl alacağım sözlük ? bir şey söyle sözlük. yalvarırım, sen de susma.

çok muydu ki gülümseyip " günaydın, nasılsın" demesi, çok muydu ayaküstü bir iki muhabbet ? beni görmesini istemiştim ben, umursamasını. o kadar şeyden sonra hayatında geçici olmadığımı hissettirecek bir şey. hepsi bu. çok mu ki sözlük ? değil dimi, sen de biliyorsun. ama olmuyor işte bak. hayatım dediğin insan, canını vereceğin tek insan senden nefret ediyor, zerre kadar umursamıyor ve yüzüne bile bakmıyorsa böyle kalıyorsun işte. mutlu etmesi gereken şeyler mutlu etmiyor, üzmesi gereken şeyler üzmüyor. sik gibi kalıyorsun ortada. yapayalnız, çaresiz. her aşk şarkısı senin için yazıldı zannediyorsun, her aşk şarkısında ağlıyorsun. kabuslarla uyanıyorsun, her gece gözün yaşlı uyuyorsun. ama biliyorsun ki hala o senin canın. unutulmaz tek gerçeğin. seni öldürse de tek ilacın.

geçmiyor sözlük. yapamıyorum. bir neden arıyorum, bulamıyorum. bulamadıkça deliriyorum, delirdikçe yapamıyorum. aldığım her nefes içimdeki sızıyı daha çok alevlendiriyor. teselli veriyorlar " olm geçer, takma sen" diye. geçmiyor işte. geçmiyor. o sızı hep içimde, sadece şiddeti değişiyor o kadar.
ilişkilerinde problem olan kız/erkek bütün arkadaşlarıma verdiğim tavsiyeler işe yarıyor. Ama benim ilişkilerim hep bok gibi.
bir yıldır yatmadan önce sevdiğim kızı düşünerek yatıyorum. çok üzücü olay ama yapacak bir şey yok artık alışmışım.
--spoiler--

--spoiler--
işimden işyerinden işyerindekilerden nefret ediyorum!!
kiz arkadasimin msn facebook sifreleri ogrendim ve devamli kontrol ediyorum. Ama onun aklindan bile gecmiyor bu. Resmleri filan siliyorum arkadaslarini siliyorum ve ilginctir ki bu mutlu ediyor lan beni. Cok manyak ve takintiliyim sozluk coook.
guitar hero'da çok iyi olmama rağmen adam bulamadığımdan turnuvaya katılamadım. yalnızlık zor. çok üzgünüm.
sözlük kendimi bu aralar bildiğin hıyar gibi hissediyorum.şaka yapmıyorum harbiden öyle. hayatım o kadar monotonlaşmış ki artık herşey sabit okula git gel yemek ye ders çalış sıç yat.kötü olan bu düzen tam 78 gündür hiç değişmedi. daha da kötü olan değişecekmiş gibi de gözükmüyor. daha daha kötü olan bunu değiştirecek isteğimde yok. *
bazen beyzbol sopasıyla kalabalığın içine dalmamak için kendimi zor tutuyorum. abartabiliyorlar.
etrafa kahkahkah şeklinde gülücükler atmaktan çok sıkıldım. bu bir nevi kan kusup kızılcık şerbeti içtim demece. mutlu olamıyorum lakin gülmek kötü değildir ama yapmacık gülüyorum, bilin yani.
yatak, bazı sabahlar içinden çıkılmaz bi hal alıyor...
kafam feci rahat sözlük.

sayıca az olsa da arkadaşlarım var. çıkıyorum müziğimi yapıyorum, kendi kendime, bazen aileme bile yetiyorum.

okulum düzene girdi, sanırım gerçekten bu sene bitecek. üstüne üstlük comenius asistanlığı için çok sağlam bir başvuru hazırlıyorum, 2012 haziran itibariyle türkiye'den uzun bir süreliğine ayrılacağım, muhtemelen italya'ya. yaş olarak birazcık geç kalmış olabilirim eğitimde ilerlemek ve kendim için bir şeyler yapabilmek için *, ama sonunda, en sonunda sanırım geleceğimle alakalı ışık var ufukta. mutluyum. fazlalıksız, rahat bir kafayla.
onunla konuşmadığımda bildiğin eksiğim be sözlük. yoğurtsuz makarna gibi hani. tüysüz kedi gibi. tüysüz kedi mi olur? onsuz ben mi olurum? olmuyor işte.
hiç bir zaman aşık olamayacağımı ve birinin bana aşık olmayacağını biliyorum. her şeye bu denli mantık çerçevesinde yaklaşmaktan dolayı bu duyguları hiç bir zaman tadamayacağım.
her zaman olduğu gibi duygulara on bilinmeyenli denklem muamelesi yapıyor ve uzak duruyorum. sadece, bunun içimde bıraktığı acı hisle baş başa kalıyorum.
x = forever alone.
2 gündür telefonum bile çalmadı. allahını seven arasın bir çay ısmarlasın lan!
böyle çok yakınımda duruyorsun ya hani.. ne biliyim gelesim var sana.. onunla, ensesine şaplak atıp; "naber?" diyebileceğim kadar yakınımda ve samimiyken küsüştük ya? işte ben buna çok ama çok üzülüyorum.. gördüğüm yerde böyle boynuna atlayıp öpesim var desem? keşke sen bi' gelsen desem? biliyorsun ki ben "çekingenim".. velhasılı özlüyorum seni..