sözlük yazarlarının itirafları

(#12849919) okumaya üşendim.

- gıcık olduğum insanların başına kötü şeyler geliyor hep, bunu nasıl başarıyorum bilmiyorum fakat inanılmaz derecede başarılıyım. *
- okulumun bitmesi beni hiç mutlu etmedi. yani şimdi yüksek lisansa nerde devam etsem diye düşünüyorum, özledim seni okul.
- iş hayatı denilen şey de güzelmiş ama her sabah kalkmak cidden çok zor lan. yani okuldayken kafayı kaldırırdım sabah, bakardım uykum var, koy götüne der yatardım, şimdi öyle bir lüksüm yok. bu lükslerden vazgeçmek en çok koyanı galiba.
- o kadar sene özellikle pazarlama üzerine bilgi sahibi olup, iş hayatında insan kaynaklarına girerek ne kadar tutarlı biri olduğumu da göstermekten gurur duyuyorum. *
- bu hafta taşınıcaz, ev tam da istediğim gibi oldu ama nedense böyle bir soğukluk gariplik var içimde ısınamadım mı , bilemedim. sanki taşınamıcakmışız gibi geliyor.
- ramazan o kadar yoğun geçiyor ki, yani nasıl geçiyor anlamıyorum bile. misal bugün yirminci günü ama bana sorsan hiçbirşey anlamadım. ramazan iyidir ya.
- dünyaya geldiğim için mutluyum, dünyaya sordum "ben de mutluyum hacı" dedi, beni mutlu edecek ve mutlu etmek istediğim insanlar çokca fazla. teşekkürü bir borç bilirim. *

"Belki de hayat onun karşımıza çıkardıklarıyla iyi geçinmek oyunuydu, onun bize sunduklarını elimizin tersiyle geri çevirmemek sanatıydı. "

bir üstteki cümledeki strateji insanın kendini mutlu hissetmesi için geçerli ve yeterlidir.

teşekkür ederim.
Amin.

hayatımın en kötü günleri diyemesemde kötü lan valla bok gibi geçiyor son günlerim. o değilde kimseye de anlatmak gelmiyor içimden. zaten üniversitede istediğim yere de yerleşemedim. bunu pek takmıyorum açıkçası. ideallerim uğruna 1 yıl daha beklerim de, bu dolduramadığım boşluk neden bilmiyorum fazla yer kaplamaya başladı içimde. en çok da koray ın yaptıklarına üzülüyorum da o hiç farketmiyor sorun da budur belki.

bugun yine rüyam da 2 seneyi bulan ayrıldığım kızı gördüm rüyamda. her rüya gibi saçma sapan yanları vardı ama sesini duydum gibi bişey oldu ya sözlük, özlediğimi farkettim itiraf ediyorum sözlük.
hatırlamasaydım keşke dediğim rüyalardandı be sözlük. seviyormuyum halen bilemedim gitti.

garip bir şekilde hayatımın en mutlu günlerini geçiriyorum onunla.o yokken hep eksikmişim sanki, onunla tamamlanmışım , onunla kendimi bulmuşum gibi. bunca yıl yaptığım hataları, çektiğim acıları , kırgınlıklarımı, pişmanlıklarımı her şeyi alıp götürdü. bana sevmeyi öğretti, benim de sevebilceğimi , benim de bağlanabilceğimi öğretti. iyi ki varsın sevgilim. iyi ki varsın.

Facebookumu dondurdum sözlük.Sanırım uludağ sözlük dışında tüm sanal bağlantılarımı koparıcam.Ha twitter hariç birde,takip etmem gereken birisi var.Yurtdışında yaptıklarını bilmem gerek.

aşık olmak istemiyorum . ama oldum galiba .

gecenin ilerleyen saatlerinde kafam daha güzel oluyor, daha güzel olunca da daha güzel mesajlaşıyorum. ben işin algoritmasını bile yazım. bazen insanlar ben bunları yaptığım zaman deli olduğumu düşünüyorlar. ama ben korkumu yenmek için böyle yapmak zorundayım. düşünsenize moral bozukluğunu bile tatlı yiyerek bastırmaya çalışan bir insanım. o derece korkuyorum yaşamaktan, yüzleşmekten.

aşkın kör ettiği adamım ben dışarıda harika bir gün var ben bunları göremiyorum.

--spoiler--
bakın tayyip erdoğan'ın bir sözü var; türkiye'yi biz kurduk, onu yükseltecek ve yeşertecek olan siz dindarlar, ak partili sağduyulu vatandaşlardır diyor. bu ahlak dışılıktan beslenen laiklik kisvesinin ardına sığınarak biz dindarları daha da beter hale getiren bu kızlardan uzak durmalıyız arkadaşlar. bu kişilerin içine şeytan girmiştir
--spoiler--

Bu hiçbişeyeboşunaiçlenmeyenmal mıdır adam mıdır nedir öyle biri varya hani salak salak başlık açan.
Heh işte o. Tam malsın lan.
Acıyorum lan sana.
Sen dindarsan ben dinsizim.

yağmurdan kaçan ben, yağmura koşan ben ve her halimle bu çelişkiyi yaşıyorum.*

ne zaman evde yalnız olsam, yüksek sesle erol evgin'in işte öyle bir şey şarkısını dinliyorum.

katılın bana, paylaşın hüznümü...

http://www.youtube.com/watch?v=cnIGAdrDJuU

az önce 11880'i aradım.. o kadar hakaret ettikten sonra onlara işim düştü. resmen tükürdüğümü yaladım.

3 yıl sonra lys ( veya o zaman ki adı her neyse işte. ) girdiğimde ne yapacağımı düşünüyorum. yerleşebilecek miyim acaba bende bir bölüme ?

bana bi haller oluyor. hayret verici bi şekilde keyfim yerinde.

bilgisayarımın klavyesi değişti. şu an basmayı en bi sevdiğim tuş olan boşluk tuşunun sertleştiğini ve zor basıldığını fark ettim. artık basmaktan hiç mutlu olmuyorum. oturup ağlayabilirim hiç utanmadan. neden o tuş ya neden ya neden neden neden allahım!

edit: yaparım ümidiyle an itibariyle de kırdım.
edit 2: ahaha o parçayı kırınca yumuşadı.

dün bir site aracılığıyla dolandırıldığımı anladım çok pis koyuyor adama giden paradan değil aslında sadece zoruma gidiyor ve sinirden ağlayasım geliyor. eğer bunu yaşayıp okuyan varsa dolandırılmış biri lütfen bana akıl versin bu psikolojiden nasıl kurtalacağıma dair bilgi versin...

çalıştığım şirkette gündüz erkek gece kadın olan birisi çalışıyor. adam durup duruken trasvesti oldu. yüzüne bakılmayacak hale geldi. ve ben onu elinde demir zımparasıyla gördükçe aklıma satisfaction klibi geliyor. çok kötü niyetli değilim ama. *

bugün belçika karşısında milli takımın aldığı galibiyet antibiyotik etkisi yaptı bende valla sözlük.
dilerim onlara da aynı etkiyi yapar.

bir de twitter'dan eski bir arkadaşımı sinsi sinsi takip ediyorum bu sıralar.
umarım yakalanmıyorumdur. *

şu neyzen tevfik in meşhur şiirini görünce ana avrat sövesim geliyor resmen, o nası bi yavşaklıktır amnskym.

üniversitede erkek arkadaşım okulu uzatınca babası ceza olarak harçlığını kesti, kayıt zamanı (şubat ayı) zamlı harcı yatırmak için elimde ne kadar param varsa döktüm ortaya ve kredi kartımdan nakit avans çektim. ama yetmedi o zaman ailesinin yanına giden ev arkadaşımın portmantoda duran kabanının ceplerine baktım 2 tl buldum, aldım.

sonra;

ben parayı ayarladık diye sevindim (yaklaşık 400 tl), beraberce bankaya gittik kuyruğa girdik sıra yaklaşınca beni yanından bir saniye ayırmayan adam sen otur hadi dedi, ben de oturdum. nedense işkillendim ama üstünde durmadım. (harçlığım yatınca ev arkadaşım da dönmeden 2 tl yi cebine koydum.)

sonra;

bir ay sonra nerden aklıma geldiyse öğrenci işlerinden sisteme girdim harç miktarına baktım, 300 tl. erkek arkadaşım benim ne hallerde ona para ayarladığımı bildiği halde 100 lirayı cebine indirmişti. üzüldüm.

kedimi sevdikçe huzur buluyorum.(kendimi değil)

ne istediğimi kendim de bilmiyorum, defalarca söz veriyorum ama yok, bu sefer kesin kararım bu diyorum, olmuyo, zayıflık mı bu bilmiyorum, dayanamıyorum, aslında mutlu olduğumu da görebiliyorum ama, korkuyorum.

yine aynı oldu.

gittim şu laptopların altına konan serinletici seyden aldım.adı ne bılmiyorum.mavi bir ışık saçıyor.çok janjanlı..üstünede yeşil renkte bir oje aldım.sürdüm.şu an kendimi nassa uzay üssünden bildiriyomuş gibi hissediyorum.olmadı apollo 13den.