sözlük yazarlarının garip huyları

Denemek icin bile olsa bir kere giydigini yikamadan giyememek.

ne zaman süt içersem içeyim cinsel açıdan uyarılıyorum. içime acayip bir istek geliyor. gerçekten var böyle bir şey. sebebi ne en ufak bir fikrim yok.

ev de her bir köşe den ped çıkması, dolayısıyla değişik zamanlarda, değişik muhabbetler çıkartırım hatun kişiye diye, evin her bir yanına ped koymak, değişik değişik markalarda. hatta hatun kişiler bu ne lan diye tepki bile verebilir, sonra muhabbet alır akar her yöne.

(#19750174)

elimle, terlemiş olan hayalarımı okşamak; ardından elimi koklamak.

dipnot: siz de yapıyorsunuz, kabul edin.

şu çakmağı hergün 30 kere kaybediyorum, hergün paketin arkasına saklanmış suratıma pis pis sırıtırken yakalıyorum ibneyi.

sinirlendiğim de yanan sigara mı göremeyip yenisini yakmam gibi.

gece hangi şarkı ile uykuya daldıysan evinde dün geceden beri aynı şarkının çalıyor olmasıdır. *
+ hede ev de bir mi var.
- yok ya kim olacak kedidir o.
+ ya geyiği bırak valla müzik sesi geliyo.
- o değilde kedim var benim aynı senin gibi tatlı o açmıştır.
+ ben senin kedin miyim ?
- yok minik kedim başka ama ama sı var bak.
+ ama na koyarım.
- çirkin pislik tipsiz ördek pijamalı.
+ (............)

dün geceden beri ev de bırakılan bilgisayarda aynı şarkının çalması. solitude aeturnus - believe. esasında huy değil aşk bu.

nick alırken ı yerine i, ş yerine s kullanmam gerekecekse almam o nicki. değiştirim ı ş olmayan bir şey bulana kadar.
diğer harflerde sıkıntı olmuyor ama bunlara gelince gıcık oluyorum. yerebatandiken de böyle çıktı.
gıcık yerine gicik yazdıktan sonra ne anladım ben o işten?

motoru otoparka park etmediğim her geçen zaman içinde, sanki beni çağırıyormuş gibi hissederim, motorsikleti çalıştırdığımda o ses sanki devreye giren başka bir organım duyum hissim gibi, binemediğimde uğruna dilencilik yapabileceğim tek şey belkide, izinli günümde binemeyip iş yerine gidip binip geri eve geldiğimi bilirim..

kulaklıkla ev de karanlık oda da pc den müzik * dinlerken oda ya gelen kimseyi fark etmemek. hayır işin ilginci görmüyorum da arkadaş.
bir de o kadar soğukkanlıyım ki gece yarısı evin bahçesine çıksam, bahçe de vampir görsem o değilde neden benimki değil derim, o derece.

+ oha ne ara geldiniz ya.
- lan yarım saattir seni izliyok.
+ oha ya insan dürter, ya pırt yapsaydım, sizin gibi güzel kızlara rezil olacaktım.
- ne güzel mırıldanıyon.
+ mırıldanırım ben.

eğer karşıdan karşıya geçilecekse en yakın yerden geçmek. dayanamıyorum sözlük geçmezsem yakın yerden sanki bir yerlerim kopacak gibi hissediyorum.

(bkz: kime göre garip neye göre garip)

nefes almak en başında gelir bu huyların.

sigara içerken içtiğimi unutup bir tane daha yakıyorum.

Bu yaşıma geldim, her türlü canlıyla muhattap oldum ama en ufak böcekten korkarım.

Duşta şarkı söylerken, duş bitip şarkı bitmediyse çıkmam.

Tuvalet işini görürken sigara içerim, içmiyorsam kabızımdır.

Gece yarısı kalkıp kahkaha atarım. Manyağım.

insanları korkutma manyaklığım var. Olmadık yerden çıkar böh yaparım.

Yaşımdan küçüklerle kolay kolay arkadaşlık kuramam.

Doktora öleyazmadıkça gitmem. Korkarım birde hastane kokusu adamı hasta yapıyor.

Yaşlı teyzelere yer vermem, yer ver deseler; "akşama kadar günde oturdun ben sabahtan beri neler yaptım bi bilsen" derim, bilse kaldırır çünkü akşama kadar yatıyorum.

Kırmızı ışıkta geçen en ufak plakalı aracı bile anında 155'e ihbar ederim.

Kendi yatağımda karanlıkta uyuyamam. O yüzden 3 yıldır salonda yatıyorum.

Dondurma yemem, magnum beyaz yerim.

Biyografi yazamam ama bir şey anlatacak olsam biyografi gibi olur. Bunun gibi.

Asal sayılardan nefret ederim. 19-79-11-13-71-31 gebersin hepsi!

bardagındaki çayı, sodayı, kolayı; soğumuş, ılımış, asiti gitmiş olsa dahi son damlasına kadar içmek.

yolda yürürken, direkten kaldırıma dik bir çizgi çekmek suretiyle, o zihinde oluşturulan çizgiye basmamaya çalışmak. kaldırım taşlarının ortasına basmak. sigaranın arkasındaki tapdk bandrolünü söküp köşesinde boşluk kalmayacak şekilde bükmek, kıvırmak. aynı şeyi her türlü kağıda uyguluyorum.

- dinlediğim müziği kimsenin duymamasına dikkat ederim.
- bilgisayar başındayken yanıma birinin gelmesinden nefret ederim.
- etraf sıcaktan kavrulsa bile mutlaka battaniyeyle uyurum. yoksa kendimi çıplak hissediyorum.

daha çok var. ama aklıma gelmiyor, geldikçe editlerim.

pijama, nevresim, havlu takıntım var. bu takım eşyalar sözkonusu olduğunda "lalettayin" kelimesi lugatımdan siktirolup gidiyor, ne para görüyor gözüm ne de pul.

Deniz kumu ayağıma yapışırsa yanımda kimse olmasa bile tanıdık yan sezlongdan birinden rica ederim ayağıma su döktürürüm. Sinirlerim bozuluyor yoksa.

insanlara çok çabuk güveniyorum. Valla lan bak şimdi iki konuşalım iki sırıttı mı tamam artık güvendim. şunu bi aşamadım gitti ya.

televizyonda haberlerde bir isim soyisim gördüm mü direk facebook'tan aratıyorum. genelde buluyorum da. hatta geçenlerde inek şaban'a dava açan adamı buldum, manyak mısın abi sen? diye mesaj attım. cevap gelmedi ama olsun en azından o itneye sesimi duyurdum.

sinirlendiğimde etrafımdaki en yakın kırılacak olan nesneyi fırlatırım. sonradan fırlattım şeyi tamir etmeye çalışırım.

ev balkonlarının çamaşır demirlerine, asılan, herhangi bir bez parçasını, * sanmak. *