bugün

sözlükteki söykü maddesinden:

ilk sayıda: experimental ve piyonla evlenen vezir
2.sayıda: experimental
3. sayı öykü seçim ekibi: bandini, biradetbeyfendi, esesdopiyespiyes, experimental, mbaran,sirkecidentrengider
4. sayı öykü seçim ekibi: biradetbeyfendi, esesdopiyespiyes, experimental, ischam, mbaran
5. sayı öykü seçim ekibi: biradetbeyfendi, efervesantadem, esesdopiyespiyes, experimental, ischam, mbaran

benim asıl merak ettiğimse; bu değerli arkadaşların edebiyat geçmişi. lütfen kitap çıkarmışlar filan demeyin, en son geçen ay babam dördüncü özyaşamöykü kitabını yayımlattı. eşine dostuna dağıtmak için sadece. kendisi 75 yaşında. cebinden verdin mi parasını, bu işi yapamayacağın yer yok.

(laf aramızda, şu gelişmeler'den ayda iki kez duyurulan "kitap yazmış, heyoo" minvalli ikazlardan da gına geldi. adam parasını verip bastırıyor iki karaladığını, sonra "iyi yazarım ben, kitabım bile var" diye karılara yazıyor)

birileri onca zaman uğraşacak, öyle ya da böyle bir eser ortaya çıkaracak, sonra nereden kendilerinde seçicilik sıfatı gördükleri bilinmeyen bu değerli arkadaşların seçiciliğinde bu eserler yayımlanacak. olur mu böyle?

bu sözlükteki en beğenilen yazarın, sözlük yönetimince kayıtsız şartsız desteklenen bir troll ve onun saçma sapan yazıları oldukça... olur tabii, neden olmasın?

not:

bu yazıyı ciddiye almayabilirsiniz. nihayetinde, çeşitli kullanıcı adları altında burada yazı yazan binlerce kişiden biriyim. aynı sizin de kim olduğunuzun belli olmadığı gibi. tüm emeği geçen arkadaşlarımıza kendi payıma ilk önce teşekkür ediyor, bundan sonra daha şeffaf olmalarını diliyorum. sonra başka platformlarda ağlayıp burada ahkâm kesmezsiniz hem!
kimse bizi eleştirmesin bizim kitabimiz var bı kere diyenler tarafından kollanan ekiptir. biraz schopenhauer okuyan adam kitap çıkaranlara dair fikre sahip olabilir. adam oturmuş fikrini yazmış vay baltaliyorsunuz vay bok atıyorsunuz diye liseli aglakligi yapmayın. evet.
rica ediyorum, lütfen: oluşum hakkında bilgiler verecek değerli arkadaşlarımız, sözlükte yazılarını yazmadan önce rahat olsunlar. şöyle bir derin nefes alıp, yazdıklarını gözden geçirsinler. hatta başka üyelere de okutsunlar. zira edebiyat hakkında söyleyecek lafları olanların, bu yazdıklarını yazım yanlışlarıyla birlikte söylemeleri, oluşumun ne kadar ciddiye alındığıyla ilgili ve hiç hoş değil (bir anlık olsalar uyarmazdım ama yapılan hatalar kronik):

"herhangi bir kavgada ki argo kullanımı", "kozinski kitapları arasında ki fark", "dergi de çizgi ne olacaktır?"

ayrıca; edebiyatla ilgilenen ve bu ilgilenişini başka insanlarla da paylaşan değerli arkadaşlarımızın, eleştiriler karşısındaki üsluplarında daha seçici olmaları da gerek şart. samatya'da bir yandan çamaşır asarken, diğer yandan dedikodu yapan koca memeli teyzelerin ağzıyla konuşmak bir öykü seçim ekibi üyesine ne kadar yakışıyor, takdiri diğer yazarlara bırakıyorum.

'söykü öykü seçim ekibi'yle ilgili temennim ise:

umarım daha donanımlı ve dolayısıyla da geçmişi edebiyatla ilgili kişilerden oluşacaklardır.